Mücahit BİLİCİ
Kader sana haketmediğin ölçekte bir tek başına iktidar kredisi açtı, sen onu nezaket ve saygıyla kullanacağına hoyratça kullandın. İhlâsla yeni anayasa yapacağına, iktidarını tahkim edecek bir başkanlık ısrarına saplandın. Rıza göstermedin. Üç yüz yerine dört yüz istedin. Hırs, sebeb-i hasaret oldu.
Tek başına iktidar olunca tek sakini olmadığın ülkenin tek sahibi gibi davrandın. Bütün geçmiş hatalarına rağmen, ülkenin diğer sakinleri, sahipleri iktidar orucundayken yani açken onların huzurunda iktidar parsalarını Erol Taş gibi yedin. Kibir ve aşağılamayı belagat sandın.
Yalakalığı bir milli spor hâline getirdiğin için bilumum hırslılar ve hırsızlar İslam mücahidi kesildi. Daha dün Gül’ün eşinin başörtülü olmasını devletin kodlarına aykırı bulan soytarılar bugün hilafet şampiyonu oldular. Dindarlığın üstüne büyük bir riyakârlık kabuğu bağlattın.
Besleme medya ordusu başta kendi tabanın olmak üzere toplumun önemli bir kısmının zihnini dış güçler, üst akıl vesaire gibi akıl kıtlığına yol açan komplo teorileriyle iğfal ve ifsad etti. Bir kısım İslamcılığımukaddesatçı milliyetçi hamakatle uçuruma götürdün. Boş adamlardan medeniyet kaplanları veümmet davulları yaptırıp habire milletin kafasında gümlettin. Dürüstlüğü ve muhalefet hakkınınefessiz bırakıp yalakalık ve kullanışlı alçaklığı milli bir sel felaketi hâline getirdin.
Fazilet gösterip yapmadığın meşvereti şimdi kader sana cebren yaptıracak. Meşrutiyet yerine şahsi hâkimiyete yöneldin. Şimdi mecburi bir meşrutiyet ile imtihan olunacaksın.
Demokrasi ancak herkesin herkese merbut ve muhtaç olduğu ortamda (medeniyette) mümkündür.Çoğunluk adına bile olsa vahşiyane kullanılan bir iktidar, kalıcı değildir, garazları tevlid ve inkılâpları davet eder.
Said Nursi’nin istikbali gösteren demokrasi ve meşrutiyet dersine talebe olacağına, gidip mazi derelerindeki merhum Sultan Abdülhamid’in müteveffa tarz-ı istibdadını ihya etmeye çalıştın. Anayasa yerine şahıs hâkimiyeti, kanun yerine saray inşa ettin.
Politik düşmanın olan Gülen Cemaati’yle meşru bir siyasi mücadele yürüteceğine, en pespaye yalanlara tenezzül eden bir tekfir savaşına giriştin.
Meşrutiyetperverane bir teyakkuz yerine devletin elini öpmeye teşne bilumum cemaatleri, onlarımuvazenesiz bir İttihad-ı İslam rüşvetiyle taltif edip onlara tûtî kuşları gibi “dine zarar olmasın, ne olursa olsun” dedirttin. Nice gafile devleti din bellettin.
Hâlbuki Bediüzzaman, istibdadı İslamın gereği sanan ve özgürlükten ve özerklikten korkan devletperestlere ne diyordu:
“İnkilâb-ı siyasî cihetiyle dininden havf eden adamın dinde[n] hissesi, beytü’l-ankebût gibi zayıf düşmüş cehalettir, onu korkutur, takliddir, onu telâsa düşürttürür. Zira, itimad-ı nefsin fıkdanı veaczin vücudu cihetiyle, saadetini yalnız hukûmetin cebinden zannettiğinden, kalbini, aklını da hukûmetin kesesinden tahayyül eder, korkar.”
Yani iktidar değişti diye din elden gidiyor zehabına kapılıp korkan adamın dinden anladığı (dinle bağı) örümcek ağı gibi zayıf düşmüş bir cehalettir onu korkutur. Din anlayışı içselleştirilmiş özgün bir bilgi değil, dışarıya muhtaç bir taklittir ki taklit ettiği şey kaybolunca o da paniğe kapılır. Çünkü ancak başkasını taklit ile yolunu bulan yetersiz biri olarak kendine güvenmediğinden, mutluluğunu devletin elinde sandığı gibi kalbini ve aklını da iktidardakilerin cebinden bilir ve iktidarın gidişi/ değişmesi karşısında din elden gidiyor diye korkar. Hâlbuki meşrutiyet/ demokrasi ve hürriyet tahkiki bir imanı, inandıklarına kendi kalp ve aklını kullanarak varmayı (kendi inancının öznesi olmayı) gerektirir. Said Nursi’nin yüzyıl önceki bu özgürlükçü ufkunu kavramayıp kitsch bir Osmanlıcılığa düşenler utansın!
Bu arada Türkiye’de iktidarın tadına bakınca devlete tapmaya başlayan ve çok ucuza giden bir kısım müflis İslamcı, Kürdlerin esaretten çıkıp iradelenmesi karşısında kudurmuşa benziyor: Hain, zındık,dış güçler gibi cühela mermilerini boca etmeye çalışıyorlar. Öylelerine deriz: İslamiyet güneş gibidir, sizin iktidarınızı kaybetmenizle sönmez. O nurdan sütunun “biçare bir padişah”a ve “müdahin memurlar”a ihtiyacı yoktur. Hem de İslamiyet babanızın malı değil. Kimse de ilelebed köleniz kalacak değil. Beyaz Türk’e karşı zencilik dava eden ama haklarının gaspından karalar bağlamış Kürd’e karşı ise bembeyaz kesilip nur yüzlü ayağına yatan ikiyüzlü despotlarsınız. İnsaniyet dersinde sınıfta kaldınız. Ey doktorunu öldürmeye çalışan hastalar bilin ki tedaviniz biraz zaman alacak. Evet,meşrutiyet acıtacak ama iyi’leşeceksiniz.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
5.04.2025
28.03.2025
15.03.2025
2.03.2025