Mücahit BİLİCİ
13 Temmuz tarihli “Srebrenitsa ve Halebce” başlıklı yazıda “Kürdlerin hak ve hürriyet mücadelesinin tek yolunun ve isminin ‘milliyetçilik’ olduğunu düşünenler yanılıyor. Kürdlerin müsbet hak mücadelesi, menfi bir inkârcılıkla aynı olmadığı için aynı adla anılmamalı. Milliyetçilikler eşit ölçüde kördür. Ezilenin de ezenin de milliyetçiliği bencildir. Biri bencilce tecavüz eder. Biri de bencilce kendini korumaya çalışır. Kendini korumanın bencilce olmayan yolu adalet ve hakperestliktir… Bu konuda daha detaylı çözümlemelere ihtiyaç var” demiş ve son birkaç yazıyı bu sorunun değişik veçhelerine ayırmıştım. Gazete yazılarına sığmayacak kadar çetrefilli bir konu olan milliyetçilik eleştirisine ilişkin bu son yazıyla bahsi şimdilik toparlayalım. Milliyetçiliğin getirileri ve götürüleri üzerine daha önce bu köşede yazdığım şu iki yazıya bakmanızı ayrıca tavsiye ederim: “İlkel milliyetçiliğin faydaları” (30 Nisan 2014) ve “Milliyetçilik: Bir gönüllü körlük” (3 Mayıs 2014).
Bencilliğin faydası sadece ben’e ait olan faydanın/hakkın temin edilmesinde serdengeçti bir enerji yaratmasındadır. Bencilliğin zararı ise ben’e ait faydayı/hakkı temin ettikten sonra bile içine girmiş olduğu gayrıya karşı duyarsızlık ve körlükten çıkamamasıdır. Bencillik gibi milliyetçilik de zehirli bir baldır. Müthiş bir enerji verir ve tatlıdır. Ancak zehiri sonradan ortaya çıkar. Gözlerini geçici olarak taciz ışıklarına kapatmaya ihtiyacı olanın gözlerini tedavi için kör eder. İlk başta ilaç doğru görünür. Ancak yanlış olduğu daha sonra gözlerini açamadığında ortaya çıkar. Başka bir ifadeyle, haksız yere durdurulmuş ve motor kabiliyetleri gaspedilmiş bir kamyon düşünün. Milliyetçilik o kamyonu harekete geçirmek için frenlerini (gözlerini) söker ve onu yokuş aşağı salar. Böylece onu haksız yere derdest edildiği yerden çıkartır ancak hiçbir zaman nerede duracağını bilemez ve tarih şahittir ki duramaz. (Duramaz çünkü malikiyet duygusunun suiistimali, etik varlık olarak insandaki iştihanın sınırsızlığı yüzündendir ve insanı ta firavuniyete kadar götürür).
Milliyetçiliğin çirkinliği başkasındayken bize görünür. Bizdeki milliyetçilik ise bize görünmez. Çünkü içindeyken biz sadece kendimizi görürüz. Türk milliyetçisinin Kürd’ü yok sayması biraz da görmek istememesi ve görememesi sebebiyledir. Kürd’ün sorunu ise çeşitli tehditlerle kendi olmaktan korkacak şekilde korkutulması ve milliyetsizliğe zorlanmasıdır. Kürd’ün benliğini restore etmeye ve tedaviye ihtiyacı var. Ancak bunun yolu milliyetçilik değildir. Milliyetçilik çocukça bir bencillik olduğu için kişinin kendi hayatını muhafaza etmesinde faydalı olsa da hayatın sosyal/medeni olarak devamına engeldir. Milliyetçilik seni ayağa kaldırır ama sonra götürüp başkasına çarptırır. Yani milliyetçilik, milliyetçiyi kaba saba yapar. Görgüsüzdür çünkü kendinden başkasını göremez. Gördüğünde inkâr ve düşmanlığa yönelmesi de görmeme ısrarının bir ifadesidir.
Müsbet (pozitif, vücudi, yapıcı, bir şey ortaya koyucu) olan milliyet ile menfi (negatif, yokedici/yoksayıcı, ortadaki bir şeyi kenara itici, sürgüne gönderici) olan milliyetçilik arasındaki fark, benlik ile bencillik arasındaki farktır. Benlik ve milliyet insanın ve bir şahs-ı manevi olarak bir topluluğun kendi olması,kendi muhabbetiyle meşgul olmasıdır. Bencillik ve milliyetçilik ise insanın ve bir topluluğun kendi dışına düşman olması yani “aheri (ötekiyi) yutmak”la beslenmesidir.
Şu hâlde milliyetçi kimdir? Her kim başkasını inkâr ediyorsa milliyetçi odur. Her kim kendi dışındakini aşağılıyorsa milliyetçi odur. Kendi varlığını isbat (posit) eden milliyetlidir. Başkasının varlığını inkâr (negate) eden milliyetçidir. Alın size evrensel bir kural. Demek ki her kim muhtelif anlamlarıyla sınır ötesi harekât yapıyorsa milliyetçi odur. Her kim muhatabının sesini ve sözünü silahla susturuyorsa milliyetçi odur. Her kim hem kendi adına hem de başkasının adına mikrofonu elinde tutuyorsa milliyetçi odur. Milliyetli kendidir, namusludur; milliyetçi ise ihlalcidir ve tecavüz eder.
Benliğin yokluğu insanı bir nevi robot, hayvan ya da melek yapar. Benliği alınmış bir insan bitkisel hayattaki bir bedendir. İradesiz bir hayvandır. Tehdit kabiliyetini kaybeder. Kamusallığın ve siyasetin dışındadır. Bir insan tarafından evcil hâle getirilmesi normaldir (“ne istediler de vermedik?”). Dine muhatap değildir. İman edemez. Zira bir taşkınlık olan bencillik tehlikesi sadece insan için sözkonusudur. Ahlakilik onunla mümkündür. Bencilliğin alternatifi ne bensizlik ne de bir karşı-bencilliktir.Bencilliğin meşru ve erdemli alternatifi benlikliliktir. Benliğini ameliyatla almak isteyenlere yani benliğini alarak seni politik olarak insaniyetten düşürenlere karşı sahip çıkman gereken cevap bencillik değil benliktir. Bencilliğe bencillik ile cevap vermek duygusal bir cevaptır ve ahlaki olarak aynı seviyeye inmektir.
Aynı şekilde milliyetçiliğin alternatifi bir karşı-milliyetçilik değil, milliyetliliktir. Yani seni milliyetsizleştirmek isteyenlere karşı milliyetçilik yapmadan milliyetine sahip çıkmaktır. İster seküler ister dindar formlarda olsun Kürdlerin muhatap olduğu inkâr ve milliyetsizleştirmeye verilecek doğru cevap milliyetçilik değil milliyetliliktir.
Benliklilik ile bencilliğin birbirlerinden bir farkının görünmemesi aldatıcıdır. Milliyetçi yaklaşımın bencilce ama meşru hak talebinin, demokrat yaklaşımın benliğin hukukunu gözeten meşru hak talebiyle örtüşmesi de böyle aldatıcı bir benzerliktir. Mağdur durumdaki milliyetçinin milliyetçiliğindeki çirkinlik kendi dışına çıktığında görülür. Mağdur hakperestlik ise kendi dışına çıktığında da adaleti gözetir.
Özetle, her kim inkârı red ve hakkı teslim anlamında milliyetine sahip çıkıyorsa onun yaptığı şey adalettir, isbattır, varolmadır; milliyetçilik değil. Milliyet fertte ene’ye tekabül eder ve fıtridir. Çünkümalikiyeti tatmayan lehul-mülku (“mülk O’nundur”) diyemez. Ama lehul-mülku diyemeyen de adil olamaz. Milliyet fıtri ve gerekli, milliyetçilik ise menfi ve merduttur.
***
Kürdlük vurgusu İslam’a aykırı mı?
Bugün Türkiye’de bir Türk’ün Türklük vurgusu ile bir Kürd’ün Kürdlük vurgusunu aynı görmek, Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığını, Kürdlerin kamusallığın ve malikiyetin dışında bırakılmışlığını inkâr anlamına gelecektir. Bugün Kürdlük vurgusu adaletin tesisi için demokratik bir zaruret iken Türklük vurgusu herhangi bir adalet ihtiyacından neşet etmeyen safi bir milliyetçiliktir. Milliyetçiliği eleştiren yazılarımdaki Kürdlük vurgusunun sebebi Kürdlerin varlığının tanınma, kayda geçirilme ve Türkiye kamuoyunca bir ihsan değil bir vatandaşlık görevi olarak kabul edilmesini sağlamaktır. Kürdlük vurgusudemokratlığın lazımı olan bir vurgudur ve Türkiye’de devletin Türk olmasının sonucudur ve devlet Türk kaldıkça (veya tedavi ve tamirat ihtiyacından kaçmak için Müslümanlığa tutundukça) Kürdlük adaletin, eşitliğin tesisi için zorunlu bir vurgu kalacaktır.
***
NOT: Ülkeyi tekrar şiddet ve cinayet sarmalına geri döndürmek üzere silaha sarılanları ve terör eylemlerini kınıyor, bu kâbusun masumlara zarar vermeden bir an önce sona ermesini diliyorum.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
5.04.2025
28.03.2025
15.03.2025
2.03.2025