Mücahit BİLİCİ
Çoğu kişi bu başlığı okuyunca şöyle düşünecektir: Kürtler eşit haklar istiyor ve bunu istemek Türklere garip geliyor. En başta Kürtler böyle düşünmeye meyledecektir. Çünkü zihinlerinde Türklerin Kürtlerin meşru taleplerine duyarsız olduğuna dair hayat boyu öğrendikleri temel bir ders var. Kuşkusuz bu tecrübî (hakkalyakin) olan ders, acı ve açık bir hakikat.
Peki Türkler aynı başlığı nasıl okuyacak yahut duyacak? Onlar da Kürtlere eşit haklar istemenin Türklere neden garip geldiğine dair bir soru olduğunu düşünecek. Çünkü zihinlerinde “neyiniz eksik” dedirten bir şablon var. Daha derinde de Kürtlerin Kürt olma cesaretini bir ihlal, bir suç olarak görme alışkanlığı var. Kürtlerin mevcut halinde bir sorun görmedikleri için mevcutla iktifa etmeyen Kürtlük hallerini sorun çıkarma eylemi olarak görüyorlar.
Bakınız hem mağdur hem de gadre uğratan taraf soruyu aynı şekilde anlıyor. İşte bu bir başarıdır. Kimin veya neyin başarısı? Gadrin, tahakkümün başarısı. Bir hakimiyetin normalleşmesi ve doğallık kazanması. Hükmeden ile hükme maruz kalan arasındaki hakimiyet ilişkisinin zamanla kemikleşmiş olmasının yol açtığı bir konsensüs.
Peki madem ikisi de soruyu doğru anlamadı? Nedir maksadın, lafı daha fazla dolandırmadan bize bunun doğru anlaşılışını söyler misin?
Buradaki mesele sorunun doğru anlaşılma meselesi değil, anlaşılması gerekenin tasavvur bile edilemiyor olma meselesidir. Nedir o tasavvur edilemeyen?
Bakın, Kürtler söz konusu olduğunda ve onlar hakkında “eşitlik”ten ve “eşit haklar”dan bahsetmek kulağa son derece tabii geliyor. Mesela “Kürtler de eşit haklara sahip olmalı” gibi. Fakat Türkler söz konusu olduğunda ve onlar hakkında “eşitlik”ten ve Türklerin “eşit haklar”a sahip olmasından bahsetmek kulağa hiç tabii gelmiyor. Çünkü Türkler hakkında eşit haklara sahip olmak diye bir kavram saçma olduğu için bunu havsalamız almıyor.
Aralarındaki ilişki itibariyle Kürtler esir ve medeni, Türkler ise hür ve yabani.
Hür olanın eşit olmaya ihtiyacı yoktur. Ama eşit olma ihtiyacı olanın ayrıca ve daha önemli olarak bir de hürriyet ihtiyacı vardır. İşte bundan dolayı “Türklere eşit haklar istemek neden garip geliyor” ile kastedilen şeyin, iki tarafın yukarıda anlatılan ezberleri dışındaki anlamı anlaşılamaz ve tasavvur edilemez hale gelmiştir.
Türk, hür ve bağımsız olduğu için Türk hakkında eşit haklardan bahis saçmadır.
Kürt, tabi ve bindest olduğu için Kürt hakkında (Türk’e nispetinden dolayı) eşit haklardan bahis mümkün hale geliyor. Türk hür olduğu için kendisinden başka eşit olacak bir harici varlığa ihtiyaç duymaz ve sadece bağımsız olmaktan bahseder. Kürt esir olduğu için kendisinden başka eşit olacağı bir harici varlığa (Türk’e) nispetle eşit olmaktan bahseder.
Türklerin bağımsızlık sahibi olduğu bir birliktelikte, Kürtlere sadece eşitlik istemek Kürtleri esir tutmaktır. Ya Türkler Kürtlerle eşit olma sorumluluğu ile medenileşecekler, ya da Kürtler eşitliği sağlamak için bağımsızlaşacaklar. Eşit hakların iki taraf için olmasının başka yolu yok. Eğer birliktelikte gerçekten samimiysek.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
5.04.2025
28.03.2025
15.03.2025
2.03.2025