Roni MARGULIES
Bazen tüm ilgi alanlarımın dışında olmasına rağmen, sırf kitapçının rafında gözüme çarptığı ve merakımı uyandırdığı için okuduğum kitaplar olur.
Jack Weatherford’un Genghis Khan and The Making of the Modern World¹ (Cengiz Han ve Çağdaş Dünyanın Yaradılışı) kitabını² bu nedenle okudum. Batı literatüründe Cengiz Han’ı kana susamış bir barbar, Moğolları da zevk için adam öldüren bir hayvan sürüsü olarak gören geleneksel yaklaşımın aksine, Weatherford Cengiz ve torunlarının uygarlığını anlatmayı amaçlıyor (ve başarıyor doğrusu). Kantarın topuzunu Rönesans’ı Moğollara borçlu olduğumuzu iddia edecek kadar kaçırıyor da olsa, Weatherford’un kitabı sürekli beni şaşırtan bilgilerle dolup taşıyor.
İşin ilginç tarafı, kitaptan tüm öğrendiklerim arasında beni en çok şaşırtan bilgi Moğollarla değil, Yahudiler ve Hristiyanlarla ilgiliydi!
Meselenin arka planını izah edeyim önce. Cengiz’in ölümünden sonra kimin han olacağını belirlemek için önce oğulları, sonra torunları, sonra da hepsi birbirlerine girer. Fakat, ilginç bir şekilde, dışa karşı savaşmayı da sürdürürler; imparatorluk bir yandan bölünürken, bir yandan da genişlemeye devam eder. Doğu’da Kubilay Han Çin’i ele geçirirken, Batı’da Batu Han Rusya üzerinden Macaristan’a doğru ilerler. Nisan 1241’de, günümüzün Almanya-Polonya sınırı yakınlarında Moğollar Avrupa’nın tüm Hristiyan güçlerinden oluşan bir orduyu hezimete uğratır. Rusya’yı zaten istila etmişlerdir, Macar bozkırlarına doğru yollarına devam ederler.
Ölüm, ateş, dehşet haberleri, Moğolların zalimliği hakkında bire bin katarak anlatılan hikâyeler Batı Avrupa’ya ulaşır. Korku ve panik her tarafa yayılır. İngiltere’de bir Benediktin keşişi olan Matthew Paris, şöyle yazar: “Bunlar insan değildir, doğaları hayvanlara yakındır; insan değil ejderha demek gerekir; kan içerler, köpeklerin ve insanların etini koparır alır ve yerler.” Avrupa, bunların kim olduğunu, ne dil konuştuklarını, nereden geldiklerini, amaçlarının ne olduğunu bilmiyordur. Her zaman olduğu gibi, cevaplar İncil’de aranır.
Önce, bunların Babil sürgününden sonra geri dönememiş Yahudiler olduğu iddia edilir. Hristiyan yorumcular 1241 yılının Yahudi takviminde 5000 yılına denk geldiğini ve bazı Yahudiler tarafından o yıl Mesih’in veya Hz. Davut’un dünyaya gelmesinin beklendiğini vurgular.
Matthew Paris bu açıklamaları ikna edici bulmaz. Avrupa’yı istila edenlerin İbranice konuşmadığını duymuştur. Fakat başka bir çözüm de bulamaz, sonunda Moğolların “kayıp” Yahudi kabileleri olduğunu savunur. İddiasına göre, Avrupa’nın en bilge ve nüfuzlu Yahudileri gizli bir toplantı yapmış ve dünyada Yahudilerin egemenliğini kurmayı amaçlayan kayıp kabilelere (yani Moğollara) yardım çağrısında bulunmuştur.
Bu ve buna benzer hikâyeler ağızdan ağıza yayıldıkça, Avrupa’nın her yanında öfkeli Hristiyan kalabalıklar sokaklarda Yahudi avına çıkar. Başta York ve Roma olmak üzere bütün önemli şehirlerde Yahudi mahalleleri basılır, evler ateşe verilir, kaçışan Yahudiler katledilir. Şehirlerden kaçan Yahudilerin başka şehirlerde saklanmalarını engellemek için, Kilise Yahudilerin belli kıyafetler giymesini ve üzerlerine özel simgeler takmasını emreder.
Tam bir yüzyıl sonra, 1330’larda, tahminen güney Çin’de, Moğol İmparatorluğu’nun sonunu getirecek olan veba salgını çıkar. Yirmi yıl içinde Çin’in yaklaşık 120 milyonluk toplam nüfusunun yarısından fazlasını öldüren veba Moğolların ticaret ağlarını izleyerek 1345’te Volga kıyılarına ulaşır, oradan Avrupa’ya ve dünyanın geri kalanına yayılır. Tahminlere göre, Avrupa’da 23 milyon, Afrika’da 12 milyon kişi ölür; dünyanın nüfusu yaklaşık 450 milyondan 350-375 milyona düşer.
Vebanın ne olduğu, nereden geldiği, nasıl yayıldığı Avrupa’da bilinmiyordur. Tanrı’nın gönderdiği bir ceza olduğu tahmin ediliyordur, ama niye, nasıl? Yüzyıl önce Moğol istilasında olduğu gibi, yine suçlular aranmaya başlanır. Ve kolayca bulunur: Yahudiler! Bu sefer öyle uzun boylu teolojik tartışmalar da olmaz. Yahudiler suçludur işte!
Yine Yahudi mahallelerine saldırılır, evler yakılır, Yahudilerin işkence altında suçlarını itiraf etmesi sağlanır. Strasbourg’da 1349’da 2000 Yahudi toplanıp Yahudi mezarlığına götürülür; ya suçu üstlenip Hristiyanlığı kabul edecek ya yakılacaklardır. Altı gün boyunca mezarlıkta ateşler yanar, bin kişiden fazlası yakılır. Yahudilerin şehirde yaşaması yasaklanır. Strasbourg örneği arka arkaya bir dizi şehirde uygulanır. Bir kaynağa göre, 1348 kasım ayı ile 1349 eylülü arasında Köln ile Avusturya arasındaki bölgenin tüm Yahudi nüfusu yakılmıştır.
Yakılan Yahudilerin sayısı Tanrı’yı tatmin edecek düzeye ulaştığı gün bölgede veba yok olmuştur. Yok, şaka, olmamış. Ya gerekli bilgi Tanrı’ya ulaşmamış ya da Tanrı umursamamış. Salgın Batı’ya doğru yayılmaya ve Avrupa’nın demografik, sosyoekonomik ve kültürel tarihini yeniden şekillendirmeye devam etmiş.
Kısacası, Moğolların Avrupa kapılarında belirip Viyana’ya kadar dehşet saçarak ilerlemesinden de, Moğol İmparatorluğu’nu yıkıp Avrupa’yı bu tehditten kurtaran veba salgınından da Yahudiler sorumluymuş!
Allahtan aradan geçen yedi yüzyıl içinde antisemitizm ve ırkçılık ortadan kalktı da, hiçbir insan topluluğu etnik veya dinî nedenlerle bu tür saçma sapan suçlamalara maruz kalmıyor artık!
Roni Margulies
(K24)
Yazarlar
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023