Ümit KARDAŞ
Ordunun tarihsel alışkanlıkla 2007 seçimlerinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinde baskı oluşturması, 27 Nisan e-muhtırası ve cumhurbaşkanı seçimi oylamasına ilişkin Anayasa Mahkemesi’nce ortaya konan hukuk garabeti AKP’ye cumhurbaşkanını halka seçtirme düzenlemesini kabul ettirme imkânını verdi. Bunun sonucu Türkiye olağan bir rejim içinde ilk defa cumhurbaşkanını doğrudan halka seçtiriyor.
Anayasa’nın cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini düzenleyen 104. maddesi, bir darbe dönemi sonunda 82 Anayasası’nı halka oylatırken kendi cumhurbaşkanlığını da aynı sandıkta oylatan ve yüzde 91.37 oranında kabul gören Kenan Evren’e göre biçimlenmişti. Bu düzenlemeye göre cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni gerektiğinde toplantıya çağırmaktan, Bakanlar Kurulu’nu başkanlığı altında toplantıya çağırmaya, TBMM seçimlerinin Anayasa’nın 116. maddesindeki koşulların oluşması hâlinde yenilenmesine karar vermekten, başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim ve olağanüstü hâl ilan etmeye ve kanun hükmünde kararname çıkarmaya, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanılmasına karar vermekten, Genelkurmay Başkanı’nı atamaya, Yüksek Öğretim Kurumu üyelerini ve Üniversite rektörlerini seçmekten, Yüksek Mahkeme üyelerini seçmeye kadar çok önemli yetkilerle donatılmıştı. Üstelik Anayasa’nın 105. maddesine göre de sorumsuzdu.
Askerî darbe sonrası kısıtlayıcı otoriter rejimin devamını cumhurbaşkanının şahsında sağlamaya yönelik bu düzenleme aslında sistemi parlamenter sistem olmaktan çıkarıyordu.Yani her zaman olduğu gibi zihniyet kodlarımıza uygun nevi şahsına münhasır bir model oluşturmuştuk. Kenan Evren, cumhurbaşkanına tanınan bazı yetkileri kullanmadı. Ancak tek adam psikolojisine sahip, iddialı bir cumhurbaşkanı bu yetkilerin tamamını kullanarak, kendisine tabi bir başbakanla rejimi fiili bir başkanlık rejimine çevirebileceği gibi, anlaşamadığı bir başbakanla da sistemi kilitleyebilir.
Askerî darbe yapmış bir generale göre düzenlenmiş yetkilere dayanan, ne olduğu belirsiz bir sistemi 30 yıldır değiştirememiş siyaset kadrosuna ne demeli. Monarşiye dayanmış olsun olmasın bir demokratik rejimde kral, kraliçe ya da cumhurbaşkanının sembolik bir ağırlığı ve sınırlı yetkileri vardır. Türkiye’nin sorunu sistemin ne olduğuyla ilgili olmayıp, sistemin demokratik olmamasıyla ilgilidir. Demokrasi eksikliğinin nedeni parlamenter sistem olmadığı gibi, başkanlık sistemi de mucizevî bir şekilde demokrasiyi getirecek değildir.
Siyaset, bürokrasi ve kurumlar demokratik değer ve kültür üretmedikçe, erkler arası kontrol ve denge mekanizmaları oturtulmadıkça, merkez yetkilerin toplandığı rant üretme ve dağıtma yeri olmaktan çıkarılmadıkça, merkezde toplanmış yetkilerin bir bölümü bölgelere dağıtılmadıkça uygulanan sistem ne olursa olsun rejim demokratik olmayacaktır.
Başkanlık sistemine getirilen en önemli eleştiri, sistemin anayasal olarak stabil olmadığı, başkanlık sistemine geçmeye çalışan hemen hemen her ülkede bu sistemin otoriter rejime dönüştüğüdür.Kuvvetler ayrılığı açısından yapılan eleştiri ise, başkan ve yasama meclisinin iki paralel yapı şeklinde çalıştığı, bu durumun istenmeyen siyasi çıkmazlara ve başkan ve yasama meclisinin birbirlerini suçlamalarına sebep olacağıdır. Yine bazı siyaset bilimcilere göre başkanlık sistemi, kendisine özgü şartları olan ABD dışında, istikrarlı bir demokrasi yaratmamıştır. Parlamenter sistemle yönetilen Birleşik Krallığın başbakanı, başkanlık sistemiyle yönetilen ABD başkanından daha güçlüdür.
Cumhurbaşkanının yetkilerini sembolik hâle getiren ve eskiden olduğu gibi parlamento tarafından seçilmesini sağlayan anayasal bir değişikliğin yapılması gerekirken, 2015 seçimlerinde başkanlık sistemini getirmeye yönelik hedefler belirlemek abesle iştigalden başka bir şey değil.
www.umitkardas.com
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025