Ümit KARDAŞ
Hukuk öncelikle adalete hizmet eden insani bir yaşam düzenidir. Bu nedenle düzensizliklerin, keyfi davranış ve uygulamaların, ölçüsüzlüklerin tersidir. O karışıklıkları, şiddeti ve medeni olmayan durumları dışlar. Bu nedenle şekil ve düzen hukukun içeriğinde bulunmakta. Belirli bir usule göre konmuş normlar (kurallar), özenle düzenlenmiş bir hukuki prosedür (süreç) olmaksızın, devletin organları arasında yetkiler ölçülü ve kabul edilebilir bir şekilde dağıtılmaksızın, hukuki işlerde asgari bir şekil zorunluluğu kabul edilmeksizin bir hukuk düzeni kurulamaz. Bu anlamda hukuk güvenliği çoğulcu, çoklu demokrasinin, hak ve özgürlüklerin,adil yargılanmanın ve mutlu olma hakkının teminatıdır. Hakikat, adalet, özgürlük, estetik gibi yüksek ahlaki değerlere dayalı bir toplumsal düzen ancak meşru hukuk aracılığı güvenceye alınabilir
Hakime güven de hukuk güvenliğine dayanmakta. Çünkü insanlar hakimin kararlarında subjektif veya siyasi bir eğilimin değil, objektif hukukun belirginleşmesini isterler. Hakim bir yandan bunu kararlarıyla gösterirken, diğer yandan topluma siyasi ve ekonomik güç sahiplerinin yanında olduğunu,onların nüfuz ve otoritesinden etkilendiğini gösterir davranışlardan kesinlikle kaçınmak zorundadır.Bu onun şahsında yargı organına duyulan güveni ciddi olarak sarsar.
Hele siyasi erkin anayasayı fiili durumlarla sürekli ihlal ederek yargıya talimatlar yağdırması, mahkeme kararlarını ve yargısal süreçleri etkileyecek ve yargı fonksiyonunu gasp etmeye yönelik beyanlarda bulunması hakimin tarafsızlığını ve bağımsızlığını ve dolayısıyla adil yargılanma hakkını ortadan kaldırır.
Bunun somut örneklerini yaşamaktayız. Yazı alıntıları ve twit’lerden başka terör örgütü üyeliğine ilişkin bağlantıyı gösterir hiçbir delil barındırmayan bir davada 21 gazetecinin ağır ceza mahkemesince tahliye edilmesine yargı aracılığıyla yapılan müdahale hukuk tarihine benzeri bulunmayan bir skandal olarak geçti. Siyasi erkin sözcüsü olarak algılanan bazı kişilerin suç oluşturan twitleri üzerine yargı harekete geçti tahliye olan insanların bir kısmı cezaevlerinde hukuksuz bir şekilde bekletilerek itiraz merciinin geceyarısı iki saat içinde verdiği kararla, bir kısım sanık ise serbest bırakılmayarak başka bir suç icadıyla tekrar tutuklandı. Tahliye kararını veren heyetin tamamı ve savcı da açığa alındı.
Varlığının nedenini insana borçlu bulunan, insan için var olan hukuk da bireyi temel amaç olarak almak zorunda. Hakikat, estetik, etik gibi yüksek değerleri algılayan , bu değerleri dış dünyada gerçekleştirip, yansıtan, dünyaya anlam veren bireydir.Bireylerin amaç olması gereken yerde güvenilir olmaları ancak hukukun aracılığıyla davranışlarının önceden öngörülebilir olmalarına bağlı.Bunun için de öncelikle hukukun güvenilir olması gerekir.Ancak bu da yetmez.Hukuk düzeninin arkasında bulunan devletin de hukuka bağlı olması gerekir.Bireyleri birbirlerinin her tür saldırısından koruma gücüne sahip devletin bunu gerçekleştirirken bireylerin hukuk güvenliğini tehdit edecek şekilde davranmaması gerekir.İşte hukuk güvenliğini sağlamakla görevli hakimlerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı bu nedenle önemli. Bunu sağlayacak olan ise “hakim teminatı” adı altında toplanan kurumlar. Ancak bu teminat hakimlere tanınan bir ayrıcalık değil, adil yargılanma hakkına sahip yurttaşlar için kabul edilmiş bir güvencedir.
Kuşkusuz hakimin nitelikli ve erdem sahibi olması çok önemli. Ancak bu nitelikler yürütme organı karşısında bağımsızlığı sağlamaya yetmez. Çünkü hakim de bir insandır ve yürütme gücü hakimin özlük işlerinde dilediği gibi oynama yetkisine sahip olduğu sürece onun bağımsızlığından ve tarafsızlığından söz etmeye olanak yoktur. Fransız filozof ve politikacılarından Royer Collard 1815’te Fransız Ulusal Meclisinde konu ile ilgili şunları söyler.”Bir toplumda adaletin iyi veya kötü dağıtılışına göre o toplum vardır veya toplum değildir diyebiliyoruz. Bu durumda toplum için mahkeme kararlarının adaletli ve tarafsız olması kadar önemli bir şey olamaz. Toplum adına hakim atamak yetkisine sahip yürütme gücü, bir yurttaşı bu yüksek göreve çağırdığı zaman ona şöyle der.—“Yasanın organı, sen de yasa gibi duygusallıktan uzak ol.Çevrende kaynaşacak olan her türlü ihtirastan ruhun arınmış kalsın.Beni kuşatan ve kendilerinden tamamen kurtulmaktan güçlük çektiğim öğeler benden haksız buyruklar çıkmasına neden olurlarsa,bu emirlere uyma.Çekiciliğime diren,tehditlerime diren. Mahkemedeki yerine çıktığın zaman kalbinin derinliklerinde ne bir korku ne bir ümit kalsın.”Yurttaş şöyle yanıt verir.—“Ben sadece bir insanım, siz benden insanlığın üstünde şeyler istiyorsunuz. Siz çok güçlüsünüz, ben ise çok zayıfım, bu eşit olmayan mücadelede yenilmem kaçınılmazdır. Bugün bana öğütlediğiniz direnişin yarın saiklerini tanımaz ve beni bu yüzden cezalandırırsınız. Eğer beni hem bencil arzularıma hem de size karşı korumazsanız her zaman kendimi aşamam. Beni korkudan ve ümitten uzak kılınız. Bana vermiş olduğunuz göreve ihanet etmedikçe mahkemedeki yerimden indirilmeyeceğime söz veriniz.”İktidar tereddüt eder. Ancak gerçek çıkarlarının nerede olduğunu deneyimle öğrenmiş, zorunlulukların artan gücü karşısında boyun eğmek zorunda kalmıştır. Nihayet hakime “Azilden masun olacaksın” der.”
1815’de Fransız Ulusal Meclisi’nde söylenenleri 202 yıl sonra bugün tekrar ediyor olmak acıtıcı.
Yazarlar
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025