Yıldıray OĞUR
Yüksel Yalçınkaya Kayseri’de bir devlet okulunda görev yapan öğretmendi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 1 Eylül 2016’da çıkarılan 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kamu görevinden çıkarıldı.
6 Eylül 2016’da FETÖ üyeliği şüphesiyle gözaltına alındı. 9 Eylül’de tutuklandı. Ocak 2017’de hakkında yazılan iddianamede FETÖ üyeliğiyle suçlandı.
Buna delil olarak; Bylock kullanması, Şubat 2014’te Bank Asya’ya bankayı destekleme çağrıları sonrası 3.110 TL yatırması, kapatılan sendika ve derneğe üyelik ve isimsiz bir itirafçının itiraflarında adının geçmesi gösterildi.
Yani FETÖ üyeliği suçlaması için 15 Temmuz 2016 sonrasında aranan niteliklere sahipti.
Delillerden cemaatinin mensubu olduğu anlaşıyordu ama bir öğretmen olarak terör örgütü üyesi olarak ne yaptığı, hangi suçu işlediği belirsizdi.
Ama bu delillerle hakkında terör örgütü üyeliğinden 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
2018’de Yargıtay da mahkumiyeti onadı. Yalçınkaya, son olarak AYM’ye başvurdu. 2019 yılında AYM başvurusunu reddetti.
Böylece bütün iç hukuk yollarını denemiş oldu ve AİHM’e gitti.
2020’de başvurduğu AİHM, 2021 yılında Türkiye’ye sorular sordu.
İki soru beklenmeyen yerden gelmişti:
“Yerel mahkemelerin FETÖ/PDY’yi bir terör örgütü olarak yorumlaması, mahkûmiyetinin dayandığı eylemler sırasında başvuru sahibi tarafından makul bir şekilde öngörülebilir miydi?”
“Başvuru sahibi, kendisine atfedilen fiillerin (yani ByLock kullanımı, Bank Asya’ya para yatırma ve yasal olarak tanınan bir sendika ve dernek üyeliği) Ceza Kanununun 314 § 2 maddesi uyarınca “silahlı örgüt üyeliği” suçunun kanıtı olarak yorumlanacağını makul bir şekilde öngörmüş olabilir mi?”
Yani AİHM, Türkiye’den bu öğretmen cemaate girerken ve ona destek verirken, daha sonra o cemaati terör örgütü ilan etmenize neden darbe gibi suçları öngörebilir miydi, cemaat üyeliği, silahlı örgüt üyeliğiyle aynı anlama gelir mi diye sordu.
Mart 2014’en itibaren kullanmaya başlanan Bylock, MİT’in Şubat 2016’da serverına girdiği farkedilince kapatıldı. Bu tarihler arasında 215. 092 kullanıcının 31.886 grup kurarak 17 milyon mesaj attığı uygulamanın cemaat için tasarlanıp, sadece cemaat mensupları tarafından kullanıldığı açık.
(Bylock kullananlar içinde cemaatin sohbetlerine giden taşradaki esnafları da var, askeri pilotlar, savcılar, polisler de. Herhalde bu kadar geniş bir kesim tarafından kullanıldığı için de Bylock’ta en sık kullanılan üç şifre qwe123!@, 12345 ve 1453 gibi basit şifreler.
En ilginci ise 15 Temmuz Darbesi’nin Yurtta Sulh Konseyi üyesi olmaktan yargılanan 38 askerden sadece ikisinin Bylock kullanıcısı olduğunun tespit edilmesi.
Yani aslında Bylock kullancısı olmak 17/25 Aralık’tan sonra cemaat mensubiyetinin delili.
Cemaat diyoruz çünkü henüz FETÖ ve terör örgütü tanımlaması yoktu. Mart 2014’te telefonuna bir cemaat mensubu Bylock indirdiğinde, örgütün bütün kurumları legaldi ve aktifti.
O günkü adıyla ‘Paralel yapı’nın, terör örgütü, FETÖ olarak ilan edilmesi ise 26 Mayıs 2016 tarihli MGK toplantısıyla oldu. O sırada artık Bylock kullanımda değildi.
Türkiye AİHM’in bu sorularına pek ikna edici cevaplar verememiş olacak ki, AİHM hak ihlali kararı verdi.
Dün de kararının gerekçesini açıkladı.
Mahkeme; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “kanunsuz ceza olamayacağını” öngören 7. maddesinin, örgütlenme ve toplanma hakkıyla ilgili 11. maddesi ve adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. maddenin 1. fıkrasının ihlal edildiğine hükmetti.
Türkiye başvuru sahibi Yüksel Yalçınkaya’ya 15 bin Euro (Yaklaşık 434 bin TL) mahkeme masrafı ödeyecek.
Bu çok kritik bir karar çünkü, bu delillerin çok daha azıyla ya da en azından biriyle FETÖ üyeliğinden 6 yıl hapis cezası almış onbinlerce insan var.
Bu karar aslında Türkiye’ye de bir yol gösteriyor. Darbenin öfkesiyle yapılan hukuk dışı cemaat mensubu eşittir terörist uygulamalarından, bir dini cemaate girdiğini düşünürken kendini bir anda darbe yapmış bir terör örgütü içinde bulan ve bunun bedelini ağır ödeyen yüzbinlerce insan için bu karar bir normale dönüş vesilesi olabilir.
Tabii eğer Türkiye de bunu böyle isterse…
Yazarlar
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025