Yıldıray OĞUR
“Abdülhamid'i tahtından indirmeye kalkışma suçundan cinayet mahkemesine verilen büyük bir siyaset adamının davası başlamazdan önce padişahın damadı Mahmut Celâlettin Paşa, mahkeme başkanı Abdüllâtif Suphi Paşa'ya gider ve “Sizden sânı sadakate lâyık bir karar bekliyoruz” der. Davaya bakılır, sanık beraat eder. Padişahın yolladığı haberi bilen başkanın kızı, kararı öğrenince hayretlere düşer ve babasına “kararı verirken sânı sadakate lâyık karar bekleyen hünkârdan korkmadınız mı?” diye sorar. Padişahın karşılığı şudur : “Öyle bir hâkim öyle bir sultan var ki, huzuruna yarın Hünkâr da, ben de beraber çıkacağız, işte ben, yalnız o Hünkârdan korkarım.”
Hikaye Payitaht Abdülhamit dizisinden ya da bir tarih kitabından değil, eski bir konuşmadan alıntı.
6 Eylül 1960 günü yeni adli yılın açılış töreninde kürsüye çıkan Yargıtay Başkanı Recai Seçkin, 27 Mayıs darbesinin devlet başkanı Cemal Gürsel ve Milli Birlik Komitesi’nin üyelerinin önünde yaptığı konuşmada bu hikayeyi anlatmıştı.
Sadece bununla da kalmamış, yaptığı işi beğenmeyince elini kestirdiği Bizanslı bir mimar tarafından dava edilen Fatih Sultan Mehmet’e bir kadının “iki elinin kesilmesi” cezası verdiğini de hatırlatmıştı.
Ama yaptığı en cesur şey bu değildi. Bu konuşmayı yaptığı sırada Yassıada’da devam eden mahkemelerde hakim olarak kürsüye çıkmayı kabul etmemiş bir Yargıtay Başkanı’ydı.
Bir titri daha vardı; Yüksek Seçim Kurulu başkanı..
Bir yıl sonra darbeciler ülkeyi seçime götürdüğünde, seçimin başındaydı.
Onun başkanlığındaki YSK’nın yaptığı 1961 seçimlerinde sandıklar açıldığında herkes şaşırtan bir sonuç çıkmıştı; 32 gün önce idam edilen Menderes’in çizgisinin devamı olduğunu iddia eden Adalet Partisi ve Yeni Türkiye Partisi, CHP’den daha çok oy ve vekillik almıştı.
Adil bir seçimin sonucunu beğenmeyen darbeciler ise bastırarak CHP liderliğinde bir koalisyon kurulmasını sağladılar.
Türkiye’de 2.5 yıldır kapalı olan Wikipedia’ya girmeyi başaranlar ilk Yüksek Seçim Kurulu başkanının Recai Seçkin olduğunu öğreniyor.
Halbuki ilk başkan yine adını bugün pek kimsenin bilmediği başka bir hakimdi; Münir Akyürek.
Onun başkanlığındaki Yüksek Seçim Kurulu, bundan 69 yıl önce 14 Mayıs 1950’deki ilk adil çok partili demokratik seçimi yapmıştı.
Aslında Yüksek Seçim Kurulu, seçimlerden kısa bir süre önce 16 Şubat 1950’de çıkarılan seçim kanunuyla kurulmuştu.
Kanun, o gece sabaha karşı, 1946 seçimlerinde olanlar bir daha yaşanmasın diye günlerce süren müzakereler sonucunda CHP ve DP’li vekillerin oylarıyla kabul edilmişti.
Teşekkür için kürsüye çıkanlardan biri de DP’nin önde gelen isimlerden Kütahya milletvekili Adnan Menderes’ti:
“Memlekette hürriyet nizamının tam teminat altına alınması ve demokrasi cephesini teşkil eden milletlerarasında mevkiimizin bir kat daha yükselmesi 1950 seçimlerinde milletçe vereceğimiz büyük imtihanın muvaffakiyet derecesine bağlıdır. Ancak bu imtihandan muvaffak çıkmak sayesindedir ki, bugüne kadar siyasi' hayatta hâkim olan buhran ve asabiyet yerine huzur ve emniyet kaim olacak ve demokratik rejimlere has olan normal siyasi şartlar ve hürriyet nizamı içinde istikrarlı bir Devlet hayatı memleketimize de mal edilmiş bulunacaktır. İşte bu ümitle ve memleket hesabına mesut başlangıçlardan biri olması temennisiyle partimiz Seçim Kanununu kabul etmektedir. (Bravo sesleri, alkışlar)”
Ama YSK’nın merkezinde olduğu yeni seçim sisteminden memnuniyetini bildiren Menderes bir şerh düşmeyi de ihmal etmemişti:
“..iyi ve güzel neticelerin istihsalinde, kanunların mükemmel olması kadar tatbik edenlere hâkim olan zihniyetin de büyük rolü olduğunda şüphe yoktur.”
Menderes’in ardından kürsüye CHP’nin ilahiyat kökenli Başbakanı Şemsettin Günaltay çıktı.
Günaltay “memleket işlerinde görüşleri ne olursa olsun, ana meselelerde iki partinin yan yana yürümesinden” duyduğu memnuniyeti dile getirdi, sonra da Menderes’in kaygısını, hakimlere duyduğu güveni dile getirerek gidermeye çalıştı:
“Arkadaşlar; kabul buyurduğunuz kanun, seçimde nezaret ve murakabeyi tamamen Adliye mensuplarına bırakmıştır. Bu bakımdan adliye teşkilâtınız gerek dâhile, gerek harice karşı büyük bir imtihan karşısında bulunmaktadırlar. Bu tecrübe, memleketimizde ilk tecrübedir. Fakat hâkimlerimizin tamamiyle hukuki bir zihniyet içerisinde ve adalet kültürü içinde yetişmiş olmaları, memleket duygularının çok geniş bulunması, memleket sevgilerinin pâyansız olması ve hedeflerinin memleketin itilâsı ve bu yurdun tehlikelere karşı canlı ve kuvvetli olması içindir ki, adliye teşkilâtımızın bu büyük imtihandan muvaffakiyetle çıkacağına imanım vardır.”
Dönemin hakimleri tek parti rejimi içinde yetişmişti. Ama hakimlik mesleğinin şahsi itibarı yüksekti. Savaş sonrası demokrasi, hukuk devleti yükselen değerlerdi.
1949-50 yargı yılı açılışında kürsüye çıkan Yargıtay Başkanı Halil İbrahim Özyürek, Milli Şef İsmet İnönü’nün gözlerine bakarak şöyle demişti: “Yargıç, politikanın şelale halinde çağlayan köpüklü dalgalarını, üstünde bulunduğu yargı köprüsünün korkulukları gerisinden seyreder.”
Özyürek, yıllardır beklediği Demokrat Parti’nin kuruluşuyla heyecanlanmış, görevinden istifa ederek 14 Mayıs 1950 seçimlerinde, daha sonra bakanlık da yapacağı DP’den siyasete girmişti.
Yargıtay’dan altı, Danıştay’dan beş üyeden oluşan ve o yıllardaki usul gereği başkanlığını Yargıtay Başkanı’nın yaptığı Yüksek Seçim Kurulu’nun başına ise Yargıtay’ın kıdemli hakimlerinden Münir Akyürek geçmişti.
Üç ay sonra onun başkanı olduğu YSK’nın ilk büyük sınavı olan 14 Mayıs 1950 seçimlerinde, 27 yıllık tek parti rejiminin Milli Şef’i sessiz sedasız koltuğunu bırakıp, muhalefet sıralarına oturdu, ülke çok partili demokrasiye geçti.
Akyürek’in itibarı o kadar yüksekti ki, DP iktidarının muhalefete karşı sertleştiği 1956 yılında Yargıtay Başkanlığı’na getirildikten sonra, 1957 seçimlerine gidilirken, İnönü’nün damadı Metin Toker’in çıkardığı Akis dergisi onun resmini “Seçimin teminatı Münir Akyürek” diyerek kapak yapmıştı.
69 yıllık demokrasi tarihimizin en hayati işi olan seçimleri yapmış diğer YSK başkanlarının adları da pek bilinmiyor.
1956’da “artık hakimlik güvencesi kalmadı” diyerek istifa eden Bedrettin Köker, 1968 yerel seçimlerinde tek başına iktidarda olan Adalet Partisi’nin İstanbul il genel meclisi ve belediye meclis üyeliklerini usulsüz aday gösterildiği için iptal eden ve yeniden seçim kararı alan, iktidarı neredeyse Meclis’te YSK’nın yetkilerini törpüleme noktasına getiren Cevdet Özden, 1983 seçimlerinde sandıktan, darbeci devlet başkanı Kenan Evren’in doğrudan işaret ettiği partinin değil, ANAP’ın çıkabilmesinin adil şartlarını oluşturan İsmet Yanıkömeroğlu, 1989 yerel seçimlerinde tek başına iktidar olan ANAP’ın 55 belediyeden 53’ünü kaybettiği seçimler sırasında YSK başkanlığı koltuğunda oturan Muammer Elçin, 1994 yerel seçimlerinde iktidardaki DYP ve SHP koalisyonunun çöplüklerde çıkan oy delilleri, YSK önündeki laiklik gösterileri eşliğinde yaptıkları seçim iptali başvurularını reddedip, İstanbul, Ankara, Kayseri belediyelerinde başkanlık mazbatalarını sandıktan çıkan ama rejimin tehlikeli gördüğü Refah Partili başkanlara veren Nihat Yavuz, 2002 seçimlerinde Siirt seçimlerini iptal edip, Tayyip Erdoğan’a Başbakanlık yolunu açan, hatta Erdoğan’ın aday olamayacağını söyleyen Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’na “Devleti yıpratıp, kafa karıştırıyor” diyerek karşı çıkan Tufan Algan, son 17 yıldır AK Parti’nin girdiği bütün seçimleri kazanırken YSK başkanı olan Cengiz Erdoğan, Muammer Aydın ve Ali Em’in adlarını çok az insan hatırlıyor.
Ama adlarının bilinmemesi işlerini iyi yaptıklarının bir işareti.
Elektrikler yanar, sular akar ve seçimler yapılır, bu hizmeti borçlu olduklarımızın kim olduğunu ancak yokluklarında fark ederiz.
Futbol kötü olunca, futbolcuların değil, hakemlerin konuşulması gibi, iyi bir demokraside de seçimi yapan hakimler değil, adil biçimde yaptıkları seçimlerden çıkan sonuçlar konuşulur.
Çünkü seçim itirazlarına bakan hakimleri, diğer mahkemelerdeki hakimler gibi sadece kanunlar değil, 69 yıl boyunca verdikleri kararlar, içtihatlar ve oraya buraya çekilemeyecek matematik de bağlıyor.
O içtihatlara ve matematiğe göre eğer kullanılmaması gereken oy sayısı seçim sonuçları değiştirecek miktarda değilse, seçim iptal olmuyor.
Seçim takviminde itiraz süresi belli olan meselelere o takvim dışında itiraz edilemiyor ya da bu seçim iptali gerekçesi olamıyor.
Sandık kurullarında kimlerin görev alacağının çerçevesini kanunlar çiziyor, onlara da süreleri içinde itiraz edilebiliyor, zaten o sandık başkanları ve üyeleri partilerin temsilcilerinin onayı ya da gözetimi dışında herhangi bir işlem yapamıyorlar.
Sınırları bu kadar belirgin bir seçim sisteminde son itiraz yeri olan Yüksek Seçim Kurulu başkan ve üyelerine de demokrasi şehidi Menderes’in elinin değdiği seçim kanununa, 69 yıllık geleneğe bakmak ve kararlarını ona göre vermek kalıyor.
27 yıllık tek parti rejiminde, darbe dönemlerinde, güçlü tek parti iktidarları ya da siyasi baskılar altında yaptıkları gibi.
Belki adları dar bir çevre dışında bilinmeyecek ama insanlar güvenle sandığa gittikçe, demokrasi olgunlaştıkça itibarlı isimleri yaşayacak.
Belki 100 yıl sonra Abdüllatif Suphi Paşa’nın hikayesinin bir adli yıl açılışında ibret için anlatılması gibi, başka bir adli yılı açılışında başka yargıçlar da dönemin iktidar sahiplerine onların hikayelerini anlatacak...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025