Ahmet AY
Her ülkenin ana muhalefet partisi liderleri yurt dışı gezilerine çıkarlar. Gittikleri ülke ve platformlarda yakınlık duydukları ya da paydaş oldukları parti yetkilileri ile görüşürler. Dünyanın, bölgenin gidişatını konuşur, tartışırlar. Bunun sonucunda gerekli gördüklerinde bir ortak deklarasyon da yayınlarlar.
Buraya kadar sorun yok.
Lakin;
Bir muhalefet partisi lideri başka bir ülkeye gider ve kendi ülkesini, devletini, milletinin iradesini, iktidarını şikayet ediyor ise burada başka bir bozukluk (pardon sorun diyecektim) vardır. Hele hele bir de aslı astarı olmayan sözlerle ülkesini karalamak, hakikati tersyüz ederek iktidarı şikayet etmek, ülkenin birlik ve beraberliğini tehdit eden teröristleri savunmak yeryüzünde hiçbir siyasetçinin içine düşeceği bir durum değildir.
Bunu kim yapıyor mu dediniz?
CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İngiltere’ye gitmiş.
Daha önce Almanya’ya gerçekleştirdiği ziyarette Almanlara, “Türkiye’ye gelmeyin, can ve mal güvenliğiniz yok” diyen Kılıçdaroğlu, İngilizlere de “Türkiye’de can güvenliği yok” diyor, hızını alamayan Kılıçdaroğlu, “Benim konuşma özgürlüğüm de yok” demiş.
Millete güvenmeyen, milleti kendisine en büyük rakip hatta düşman gören kafa İngilizlerden iktidarı sıkıştırmasını, mümkünse devirmesini istiyor. Ama CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun unuttuğu bir şey var:
16 Nisan 2017 tarihinde bu ülkenin bütün anahtarlarını İngilizlerden aldık. Bir daha bu ülkenin hiçbir sorununu İngilizler çözmeyecek. Artık bu ülke İngilizlerin, Fransızların hüküm sürdükleri bir ülke değil, bizim 81 milyonuyla bu milletin bağımsız Türkiye’sidir.
Ne yalan söyleyeyim;
Kılıçdaroğlu yurt dışına çıktığında hepimiz az çok onun ne söyleyeceğini biliyoruz:
Türkiye’ye gelmeyin,
Türkiye’de can ve mal güvenliğiniz yok,
Türkiye’de özgür değiliz…
Türkiye, Türkiye olalı böyle zulüm görmedi.
Hiçbir ülkenin siyasetçisi buraya geldiğinde ülkesini, ülkesinin partilerini, iktidarını eleştirmemiştir. Neden eleştirsin ki? İç siyasetin konuşulacağı yer milletin huzurudur, başka ülkeler değil. Üstelik Kılıçdaroğlu söyledikleriyle işi eleştiri boyutundan karalama, iftira boyutuna vardırıyor. Olanı söylese, ‘cahil’ deyip geçebilirdik, lakin Almanya ve İngiltere’deki açıklamalarında olmayanı, yaşanmayanı, açıkça yalan ve iftira olanı gerçekmiş gibi anlatması var ki buna isim-sıfat bulmakta zorlanıyoruz.
Kılıçdaroğlu neden böyle yapıyor? Çevresinde istişare edeceği insanlar, parti kurmayları Kılıçdaroğlu’nun bu kadar galiz hatalar yapmasına neden göz yumuyorlar?
Kılıçdaroğlu geçen haftalarda, “Sayın Erdoğan’ın BM’de Filistin ile ilgili tek laf ettiğini duydunuz mu?” diye bağırıyordu. Daha üç gün öncesinde BM’de Filistin ile Kudüs ile ilgili ABD’ye demediğini bırakmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında bu sözleri sarf etmesi sadece onun değil, danışmanlarının da kurmaylarının da olup biteni takip etmediklerini gösterdi.
Bu ülke böyle musibet görmedi, böyle muhalefet olmamıştı bu ülkede. Bütün dünya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM konuşmasında Filistin için söylenmesi gereken her şeyi söylendiğine tanıklık etti. Ama gelin görün ki bu ülkenin ana muhalefetinden hiç kimse bu konuşmayı dinlememiş.
Böyle ana muhalefet partisi mi olur?
Dünya nefesini tutmuş BM’yi izliyor, bizim ana muhalefet BM’nin toplantısından bihaber.
Ana muhalefet liderinin izlemediği, danışmanlarının da izleme gereği duymadığı bu tarihi konuşma hakkında hilaf-i hakikat beyanda bulunması kabul edilemez.
Ülkesinden bu kadar uzak bir siyasi parti liderinin yaptıklarına sadece sorumsuzluk demek yetmiyor, başka adı da var ama ben söylemeyeyim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019