Ahmet AY
İKİNCİ Dünya Savaşı sonrası başlayan demokrasi rüzgârı, ABD’nin yolunu açmak için kullanışlı argüman oldu. Bunu fırsat bilen ABD, Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından dünyayı demokrasi, insan hakları gibi değerlerle tanıştırmaya söz vermişti.
Dünyada demokrasi rüzgârını arkasına alarak yola çıkan ABD, deli dana gibi nereye saldıracağını bilmez durumdayken imdadına “yayılmacı komünizm” yetişti.
Önceleri “Amerika Amerikalılarındır” diyenlerin sonradan “Amerika da dünya da bizimdir” noktasına nasıl geldiğini biliyoruz.
AMERİKA DEMOKRASİSİ
Amerika, demokrasi kılıcını Uzakdoğu’ya sirayet eden komünizme karşı kullandı. İlk sınavını Kore ve Vietnam’da toplam 9,5 milyon insanın hayatını kaybetmesine sebebiyet vererek kaybetmişti.
1950-1953 arası yıllarda Kore’de öldürülen 3,5 milyon insanın ebeveyni, çocukları, komşuları savaş bittikten sonra Amerikan demokrasinin nimetlerinden! yararlandıktan sonra bu kez Vietnam kaşındı, (pardon) Vietnam da bu nimetlerden yararlanmak için harekete geçti. Bu hareketliliği demokrasiye dönüştürmek için 20 yıl boyunca Vietnam’da taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmayan Amerika 6 milyon insanın ölmesine sebep oldu.
Amerika 6 milyon insanın kanını emdikten sonra 1971’de Vietnam da artık demokrasinin bütün nimetlerini kana kana içmeye başladı!
Aynı Amerika hepimizin hatırladığı gibi Afganistan’da, Irak, Mısır, Libya, Suriye’de demokrasinin yanında yer alarak!, insan haklarına sahip çıkmak için! toplam 13 milyon insanı katletti. Onlar demokrasi ve insan haklarından yararlanamasalar da Amerika tarafından öldürülen bu 13 milyon insanın çocukları, torunları Amerikan tipi demokrasinin bütün faziletlerinden eksiksiz faydalanmanın sarhoşluğundan bir türlü çıkamayınca bu ülke evlatları birbirini katletmeye devam ediyor.
Son 60 yılda 25 milyon insan sadece “Amerikan demokrasisi ile tanışsın diye”katledilirken, Amerika’nın dostları ülkeler de alkışlarla bu katliama katkı sundular.
AMERİKA SİLAHLI
DEMOKRASİNİN YANINDA
Amerika en son Venezuela halkının tercihine saygı duymayacağını ilan etti. Destekçisi ülkeler de Batı’nın ikiyüzlülüğünü gösterircesine bunu destekledi. Tıpkı Vietnam’da 6 milyon insanı katlederken Amerika’yı destekledikleri gibi.
Kanada, Kolombiya, Peru, Ekvador, Paraguay, Brezilya, Şili, Panama, Arjantin, Kosta Rika, Guatemala, İngiltere, Fransa, Portekiz, İspanya ve AB Venezuela halkının kararına saygı duymayarak aşırı sağcı Amerika yandaşı adamı desteklediler.
Hatta Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk, "Umarım tüm Avrupa Venezuela'daki demokratik güçlere destek verir. Maduro'nun aksine Ulusal Meclis ve Juan Guaido Venezuela vatandaşlarının verdiği demokratik yetkiye sahip” deyivermiş.
Acaba Bay Tusk “demokratik güçler” derken Venezuela’da Maduro’yu seçimle işbaşına getiren %50’nin üzerindeki Venezuelalıyı kelaynak sürüsü olarak mı kabul ediyor?
YA İNGİLTERE-FRANSA?
Utanç verici!
Batıcıların “demokrasinin kıblesi” olarak kabul ettikleri bu iki ülke Amerikan darbesini desteklediler. 15 Temmuz FETÖ ihanetinde yanımızda olmayan bu iki ülke daha önce binlerce Müslümanı katleden Sisi’nin yanındaydılar.
"Mayıs 2018'de Nicolas Maduro'nun gayri meşru olarak seçilmesinden sonra, Avrupa demokrasinin yeniden restorasyonunu destekliyor. Özgürlükleri için yürüyen yüz binlerce Venezuelalı'nın cesaretini selamlıyorum.”
Bu skandal sözler Fransa’nın cüce başkanı Macron’a ait.
İngiltere’nin Başbakanı Theresa May'ın sözcüsü, "Venezuela'da 2018 yılında yapılan seçimler bağımsız ve adil değildi. Şu anki başkan kusurlu o yüzden Guaido'yu destekliyoruz” açıklaması ile demokrasiyi, seçimi, tercih hakkını Venezuela halkına çok görmüş.
Bu kadar ironi yeter, ama unutmayalım ki artık ülkeler kendi iplerini ABD ve avenesi olan Batılıların eline vermek istemiyorlar. ABD itibarsızlaşıyor, ABD yalnızlaşıyor, ABD süper güç karizmasını yerle bir ediyor.
İyi de ediyor, yoksa bu kirli tarafını görmek nasıl mümkün olurdu Amerika’nın?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019