Ahmet AY
Tezvirat var mı?
İstemediğiniz kadar.
Manipülasyon yapılıyor mu?
Dünya kadar.
31 Mart seçimleri için Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan karşıtı cepheye oy devşirmeye yönelik kara propaganda olabilir mi?
Pek tabi.
Peki, işin gerçeklik payı var mı?
Çok…
FETÖ ile mücadelede yapılan ve yapılmayanlarla ilgili olarak insanların kafaları karışık.
Son zamanlarda en çok tartışılan iki konudan biri FETÖ ile mücadeledeki bulanıklıktır. Diğerinin fiyatlardaki fahiş artış olduğunu söylememe gerek var mı?
Geçen gün uzak illerden gelen misafirlerim vardı, dertleştik. 1989’dan beri FETÖ konusunda aynı düşündüğüm bir dostumun yeğeni FETÖ’den tutuklu. Yeğeninin tutuklanmasından dolayı bir gün vah dememiş olan bu dost her fırsatta “Aklansın öyle gelsin” diyecek kadar dürüst ve samimi biri.
Ancak FETÖ ile mücadelede duydukları, gördükleri, öğrendikleri onu çok üzmüş. Hatırı sayılır insanların FETÖ’cü yakınlarının kurtulması için verdikleri mücadeleden duyduğu rahatsızlığı anlatınca gözleri doluyordu. Kabul edilemez bir olayı anlattıktan sonra, “Üstadım, darbeye bulaşmadıkları halde gözaltına alınan, tutuklanan ya da görevden atılan yakınlarımızı korumadık. Bir kardeşimiz oğlunu, bir dostumuz torununu kollamadı. Ben yakalanan ablamın kocasını kollamadım, sen tutuklanan damadını kollamadın, komşum görevden atılan dayısını kollamadı, diğer bir dostumuz yeğenini, bir diğeri kayınını kollamadı. Ama bunlar her durumda darbeye bizzat destek vermiş yakınlarını hapisten çıkarmak için seferber oldular, bu nasıl iştir?” dedi ve ekledi, “Allah korusun yarın başka bir tehlike yaşanırsa kim, nasıl hesap verecek?” dedi.
Doğrusunu isterseniz TSK içinde kriptonun kriptosu bile “FETÖmetre” ile bulunuyor. Kimisi tutuklandı, kimisi için de işlemler devam ediyor. Lakin diğer kurumlarda durum çok da iyi gitmiyor. “Bank Asya’da hesabı olanlar, hasbe’l kader birkaç gün FETÖ’cülerin evlerinde kalanlar, işsizlikten dolayı okullarında çalışanlar görevlerinden oldular, ama para babaları, 17/25 Aralık sürecinde FETÖ’nün yanında yer alanlar adeta ödüllendiriliyorlar” algısı yabana atılmamalı. Zira bunun az da olsa -ki bir tane bile olsa kabul edilemez- hakikat payı var.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un:
"FETÖ mensuplarının içeride ve dışarıda 15 Temmuz davalarını itibarsızlaştırma çabaları beyhude. Hesap sorulmayan tek bir FETÖ’cü kalmayana kadar bu sinsi örgütle mücadele kararlılıkla sürecek" açıklamasıyürekleri rahatlatsa da söz konusu algının tamamen yıkılması elzemdir. Çünkü;
Bu konu seçim öncesi inanılmaz derecede kara propaganda malzemesi yapılmakta, Başkan Erdoğan’a karşı cepheyi genişletmek için çalışıyorlar. İşin üzücü yanı kara propagandanın bir parçası da bu yaşanmış gerçekler. Bunun bir sebebi de göreve iadelerle ilgili çalışmalar. Her yerde “OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonları ya da itiraz mercii olan birimlerin çalışmaları kamuoyunu rahatlatıcı bir seyirde olmadığı” konuşuluyor. Belki de komisyonun çalışmalarında bir aksaklık yoktur, belki de çalışmalar gerektiği düzeydedir, lakin milletin bu meseleye bakışı böyle. Sayın Selahattin Menteş dönemindeki olumlu seyrin bilmediğimiz ve belki de haklı sebeplerden dolayı durgun görüntü vermesi bu kara propagandaya malzeme yapılıyor.
Belki konu ile ilgili olarak kamuoyu zaman zaman bilgilendirilmeli, göreve iadeler konusundaki titiz çalışmalar anlatılmalıdır. Yoksa bu mesele hakkında milletin kanaati olumsuz.
Artık FETÖ’cü olan ile FETÖ mağdurunu birbirinden ayırmak zor değil, sular duruldu, at izi belirginleşiyor. FETÖ’nün masum insanların mağdur edilmesi stratejisini unutmamak gerek.
Geçen gün Okul Öncesi mezunu bir bayan, “Defalarca mülakattan elendim, tek suçum işsiz kaldığımda Batman’da kısa bir süre okullarında çalışmam oldu. Beni çalıştırmalarının tek sebebi ise verdikleri çok düşük ücreti kabul etmek zorunda kalışımdı. Ne Bylock ne başka bir şeyim var, neden açlıkla terbiye ediliyorum?” diye sordu. Tanıdığım için, FETÖ’cü olmadığını bildiğim için sadece yutkundum.
Artık bu konuda mağduriyetlerin daha titiz çalışma ile giderilmesi gerekir diye düşünüyorum. Çünkü it izi belirginleşmese de at izi çok net…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019