Ali AYDIN
Şura üzerinden tartışmalar devam ediyor. Modern dönemin şekillendirdiği genel atmosfer ve modernleşme çabalarımızın özgüllüğünün birleşiminden yaşanan tecrübenin büyük bir tıkanma yaşadığı süreçte muhtaç olunan şeyi mevcut düzeneğin devamlılığında arama girişimleri maalesef her kesimden geliyor. Son yapılan Şûra’da alınan kararlar bu açıdan ele alındığında tabloya ilişkin ayrıntılı bir fotoğraf ortaya çıkıyor.
Şûra’da alınan temel kararlardan Osmanlıca dersi, 1, 2, ve 3. sınıflar için zorunlu din dersi ve karma eğitim başlıkları öne çıktı. Başlıkların tümü dikkat edilirse temelde bu ülkenin sosyal, siyasal ve kültürel tarihiyle yüzleşme, yaşanan tarihi kırılmalarla hesaplaşma arayışlarını işaret etmektedir. Katı düzenlemelerin aşındığı bu tarihsel süreçte icbar edildiği konumdan, periferinin karanlık mahzenlerinden merkeze doğru yol alan tüm toplumsal kesimlerin bu yürüyüşü eninde sonunda yüzleşmeye hesaplaşmaya yol açacaktır. Bunun kaçınılmazlığı aşikâr. Dolayısıyla bu tartışmayı örtmeye, baskılamaya, mahkûm etmeye dönük tüm okumalar mevcut sosyolojiyle mütenasip değildir. Diğer taraftan mevcut konjoktürün dayattığı hesaplaşma-yüzleşme tarihin ters yüz edilmesi, biriken kin ve nefretin boca edilmesi ile sağaltılamaz. Osmanlıca dersleri üzerinden yaşanan alfabe değişikliği, dil devrimi gibi politikaların açtığı yaralar, yaslandıkları politik evrenle birlikte ele alınıp sorgulamalıdır. Diğer taraftan yaşanan deneyim (acı da olsa) dikkate alınarak tarihle, kültürle bağlantıyı ifrat ve tefrite kaçmadan makul bir şekilde sağlamanın yolları düşünülmelidir. Osmanlıca dersleri, eğitim pratiği içinde elbette düşünülebilir, düşünülmelidir. Ancak eğitim sisteminin yapısı ve performansı dikkate alındığında seçmeli olması makul görünebilir esasında özellikle yüksek öğretimde Sosyal Bilimler alanındaki tüm bölümlerde ciddiyetle verilmelidir. Zaten şu aşamada tartışma yukarıda belirttiğim gibi Osmanlıcanın öğretilip öğretilmemesi tartışması değil tarihin radikalleşmiş bir dönemi ile yüzleşme, hesaplaşma arayışıdır ve bütün önemi de buradan kaynaklanmaktadır.
Diğer gündem maddesi olan 1, 2, ve 3 sınıflarda verilecek zorunlu din dersi tartışması da radikalliği hissedilen tarihsel dönemin yarattığı anomaliden kaynaklanmaktadır. Bu anomalinin neden olduğu travmatik bir hal bir taraftan kamu alanından en mahrem alana değin dine ilişkin tüm görünümler kalkıncaya kadar rahat olmayacak bir kesimi ve uygulamalarını karşımıza çıkarmaktadır. Bu politika ile insicamı bozulan diğer bir kesim ise kamusaldan özele tüm alanları şeklen itilip kakılan değerler ile doldurarak vazifeyi ifa edeceğini zanneden bir tepkisellikte demirliyor. Zorunlu din dersi tartışması da bu alanda sıkışmış vaziyette. Yani toplumun belirli kesimlerinin birbirilerini dövmek için kullandıkları bir sopa hüviyetinde. Konuya ilişkin yürütülen tartışma da dikkate alındığında zorunluluktan din dersinin çıkartılması ve seçmeli ve sivil alanın inisiyatifine bırakılmasından başka makul bir çözüm yolu bulunmamaktadır.
Diğer bir gündem olan karma eğitim meselesi de söz konusu siyasal iklimin beslediği başka bir problem alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Karma eğitimin kendisi modern olmak anlamına gelmediği gibi kız-erkek ayrışması da da kendi başına dini olan anlamına gelmemektedir. Pek çok Avrupa ülkesinde de karma eğitim dışında kız ve erkek öğrencilerin ayrılmasına dönük uygulamalar olmakla birlikte pek çok yerde de karma eğitim uygulanmaktadır. Pedagojik açıdan birisinin bir diğerinden kesin olarak iyi olduğunu gösteren ölçütlerden yoksun olduğumuz bir formu her şeyin çözümü olarak kodlamak kabaca yüzeysellikte debelenmektir. Önemli olan sistemin esnek, tüm seçeneklerin içerisinde yer aldığı ve mutlak anlamda toplumun beklentilerine cevap verebilecek bir nitelikte olmasını sağlamaktır.
Şura kararları üzerinden bakıldığında yapılması gereken şey, eğitim düzeneğinin kendisini yapısal olarak sorgulayacak bir arayışa ön verilmesi olmalıdır. Mevcut sistemin başardıkları ve tabi ki özellikle başaramadıkları dikkate alınarak özellikle de toplumun yaşadığı dönüşümü, siyasetin çoğullaşmasını, teknolojik dönüşü ve yarattığı yeni ilişki biçimini dikkate alacak bir formülasyon üzerinden konuyu tartışmak olmalıdır. Aksi taktirde verili düzeneği muhafaza ederek kendisine yâr etmek isteyenlerin enerjilerini boşa harcadıklarını büyük bir hüsranla öğrenmiş olacağız. Tıpkı 80-90 yıllık bir sert pratiğin ardından Kemalistlerin yaşadığı hüsran gibi.
@_aydinali
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
10.04.2021
31.01.2021
26.01.2021
31.12.2020
21.12.2020
12.10.2020
17.09.2020
11.09.2020
5.08.2020