Ali AYDIN
Ülkece kritik zamanlarda pek çok alanda bazen iyi işler çıkarabiliyoruz. Ne var ki sürece yayılan iş ve işlemlerin planlaması ve yürütülmesi söz konusu olduğunda anlık cevvaliyetler, yerini anlık kararlara ve öngörüsüzlüklere bırakıyor. Çoğu zaman bunların sahada ne türden yansımaları olacağı ve uygulayıcıları hangi durumlarla karşı karşıya bırakacağı hesap edilmiyor.
Geçtiğimiz iki hafta içerisinde yüz yüze eğitime geçilmesi ile ilgili MEB’de yaşanan gelişmeler bu duruma örnek teşkil etmesi bakımından önemliydi.
Bildiğiniz gibi yüz yüze eğitim, okul öncesi ve ilkokul 1. Sınıflar için 21 Eylül’de başladı. Uyum haftasının ardından 28 Eylül’de okul öncesi ve ilkokul 1.Sınıflar haftada iki gün yüz yüze eğitime geçmiş oldular. Duyurusu haftalar öncesinden yapıldı, öğrencilerin okula devamı hususunda ise son söz veliye bırakıldı.
3 Ekim Cuma günü ise MEB, mesai bitimine az bir süre kala okul müdürlüklerine gönderdiği resmi yazı ile meslek liselerinde uygulamalı dersler için yüz yüze eğitime geçme kararı aldı.
Yazıda 5 Ekim 2020 tarihinden itibaren Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri, Çok Programlı Anadolu Liseleri, Mesleki Eğitim Merkezleri, Güzel Sanatlar Liseleri ve Spor Liselerinin alan ve dal derslerine ait uygulama kazanımlarının yüz yüze eğitimlerine tüm sınıf seviyelerinde başlanacağı belirtiliyordu.
Buraya dikkat lütfen!
Yazı, 3 Ekim Cuma günü mesai bitimine az bir süre kala gün yüzüne çıkmıştı. Yüz yüze eğitime ise 5 Ekim Pazartesi günü anılan lise türlerinde başlanacağı belirtiliyordu. Yazı bu doğrultuda okul müdürlüklerinin yapması gerekenleri de birkaç madde de sıralamış. Sıralanan iş ve işlemleri hafta sonuna denk gelmesi itibariyle bir çırpıda gerçekleştirebilmeleri için okul müdürlüklerinin hızdan daha fazlasına ihtiyaç duydukları açık!
Zira ilk madde MEB’in “Eğitim Kurumlarında Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi ve Enfeksiyon Önleme Kontrol Kılavuzu”na göre eğitim öğretimin planlanmasını, mekânın düzenlenmesini şart koşuyor.
Bu kılavuza uygun bir mekânsal düzenlemenin son derece zahmetli ve zor olduğunu belirtmeliyiz. Okul müdürlükleri pandemi sürecinin başından beri bu tür hijyen önlemlerini zaten almaktaydılar. Lakin öğretmen ve öğrencilerin aynı anda okul binasında bulunacağı bir zaman dilimi içinde mekânın düzeni ve kontrolü farklı bir hazırlık istiyor.
Aynı yazıda hem yüz yüze eğitimin, hem de uzaktan eğitimin aynı anda tüm sınıflar için planlanması isteniyor. 5 Ekim’de ayrıca hangi derslerin yüz yüze hangi derslerin uzaktan eğitim yoluyla verileceği hususunda alan zümrelerinin toplantı yaparak karar almaları da isteniyor.
Mesela bir meslek lisesini ele alalım….
Bir sınıfın haftalık ortalama 40 saat dersi var. Diyelim ki 16 tane de sınıf var. Haftalık ders saati 640 saat eder. Bir sınıfın 40 saatlik ders saatini yüz yüze olarak planlayacaksınız. Buna uygun bir program hazırlayacaksınız. Yüz yüze eğitimin dışında tutulan teorik dersler yahut kültür derslerini de EBA üzerinden planlayacaksınız. Tüm bunların da birbiriyle çakışmamasını sağlayacaksınız. Bunun için iyi bir planlama yapmanız gerekiyor.
Ama bir dakika!
Siz ne kadar iyi bir planlayıcı da olsanız, MEB sizden Cuma akşamı talep ettiğini Pazartesi sabahı gerçekleştirmenizi istiyor!
Her yerde, her safhada, planın öneminin ortaya çıktığı bu süreçte MEB’in ilgili yazısının zamanlaması, beklentisi, talebi anlaşılıyor ki istenilenin verilen zaman içerisinde gerçekleşebilme durumunu planlamamış!
Yahut böyle bir planlama mümkün deniliyorsa nasıl ve ne şekilde yapılacağını belirtmemiş!
Tıpkı bir hafta önce olduğu gibi…
Yine bir Cuma günü MEB’den gelen bir yazı ile meslek lisesi öğrencilerinin Pazartesi gününden itibaren işletmelerde staj yapabilecekleri ilan edilmişti. Okul müdürlüklerinin pazartesi gününe hem veli onaylarını hem işletme yazılarını nasıl bir hokus pokus ile hazır hale getirip öğrencileri işletmelerde staja başlatacağı ise hiç düşünülmemişti.
“Cuma günü”; anlaşılan bakanlığın iş görme tarzının ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Hafta ve mesai biterken ansızın apansız çıkagelen resmi yazılar, insanların iki ayağını bir papuca sokuyor. Haliyle bu kaotik bir durum yaratıyor. Bu durum içinde uygulayıcıların hata yapmaları da işi eksik yapmaları da kaçınılmaz.
Kaçınılmaz; çünkü Süpermen değiller!
Okul içinde dahi öğretmen-okul yönetimi arasında duyurular 1 hafta öncesinden yapılır. Süreye riayet etmeyen okul yönetimleri eğer soruşturma filan söz konusu ise cezalandırılır. MEB’in yönetmelikleri tek tek bu süreleri yazar.
Hal böyleyken ve tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir süreç yaşanıyorken nasıl oluyor da “Cuma akşam istedik, Pazartesi sabahı verin” denilebiliyor?
Evet, yüz yüze eğitime başladık nihayet; ama apar topar!
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
10.04.2021
31.01.2021
26.01.2021
31.12.2020
21.12.2020
12.10.2020
17.09.2020
11.09.2020
5.08.2020