Ali AYDIN
Eğitim 19. Yüzyılın içinden bugüne, uzun bir yol kat etti. Siyasi tarihte en başından itibaren araçsallaştırıldığı biçim korunarak “reform” adı altında, eskinin makyajlanması ile kurgu ve konumlanışına halel getirilmeden muhafaza edildi. Bu arada çok şey de değişti/değişiyor. Değişmeyen tek şey değişimin kendisi, sözüne sanki nazire yaparcasına; değişmeyen tek şey eğitim, diyebileceğimiz bir yüzyılı geride bıraktık. Gerçekle bilek güreşine tutuşmaktan farksız olan bu durum, en başta eğitimin içinde olduğu ve eğitimi de kuşatan dünyayı göz ardı etmektir.
İşte, tüm bunları Fikir Coğrafyası YouTube Kanalında Abdulbaki Değer ile birlikte hazırlayıp sunduğumuz A4 isimli programımızda, Etyen Mahçupyan ile konuştuk. İki saat süren sohbet eğitim meselesine daha geniş bir pencereden bakmak isteyenler için YouTube da işte tam şurada bekliyor:
( https://www.youtube.com/watch?v=wa6OdvLVfeM )
Peki, ne demek eğitimi kuşatan dünya ve biz o dünyayı nasıl göz ardı etmeyeceğiz?
Bir kere yüzyıllık amaçlılığı ve bugüne kadar uygulanagelişini sorgulamadan ve sorunsallaştırmadan ne söylerseniz söyleyin havada kalacaktır. Onun için öncelikle eğitim sisteminin modern tarih içerisindeki konumunu objektif olarak belirlemeniz gerekiyor. Öte yandan devletler için makbul vatandaş / fabrika için işçi üretmeye matuf doğası aynen korunurken bu süreçle uyumlu olarak devlet tekelinde, zorunlu ve kitlesel yanı da beraberinde olan bir sistematiği söz konusu ettiğimizi akılda tutacağız. Bu çok önemli; eğer akılda tutabilirsek retorik ile gerçeklik arasındaki mesafeyi atlamamış olacağız. Dolayısıyla yapısal karakteri dikkate almadan retorik bombardımanına tabi tutulduğumuzda ana akım perde vazifesi gören eğitim okumalarına karşı bir direnç geliştirebileceğiz.
Eğitimin bugüne kadarki varlığını garanti eden en temel vasfı, topluma vaat ettiği sınıf atlama imkânıydı. Orta sınıfın hatta kimi dar gelirli ailelerin en büyük harcama kalemini eğitimin oluşturması boşuna değildi. Diploma ile birlikte garanti altına alınacağı düşünülen statü ve ömrü rahat geçirmenizi sağlayacak bir meslek sahibi olmak, eğitim sistemlerini tüm defolarına rağmen gerçek birer itiraz ile karşı karşıya kalmaktan kurtardı. Ne eğitim yoluyla ideolojik yükleme yapma tutkusu, ne zorunluluğu ne de insan ömrünün çok önemli yıllarına koyduğu ipotek sorun edildi. Onun yerine vatandaş, köprüyü geçmeye odaklandı. Bunda çok fazla şaşılacak bir şey de yok. Ne var ki köprüyü geçerken kurulan akrabalık ilişkilerini sahici sanmak, kendini kandırmak olur. Bu kandırmaca için çok fazla profesyonelin olduğu muhakkak. Tüm o profesyonellerin varlığı da bir yere kadar. Netice itibariyle gerçek, bir çuvala sığmayacak kadar büyük. Öte yandan hangi retorik ile yaldızlanırsa yaldızlansın gerçeğin sadeliği karşısında bir şansı yok.
Bugün tabir yerindeyse yeni bir eşiğin önündeyiz.
Eğitimde başarı ile refahı garanti eden hayat arasındaki varsayılan bağ koptu!
Terk-i tahsil olanlar, eğitimlerine gereken özeni göstermeyenler yahut sınıfsal durumları itibariyle eğitime yatırım yapamayanlar içinde bulundukları halin sorumlusu olarak kendilerini suçluyorlardı. Bugün ise eğitimlerine devam edip gerekeni özeni gösterip bir de aile imkânlarını seferber edenler dahi gördüler ki ellerindeki diploma onlara ne garanti iş ne de refah temin etmeye yarıyor. Bu durumun karşımıza çıkardığı olgu şudur: Genç işsizler. Belki yakın bir gelecekte varlıklarını bize daha gür sesle hatırlatacaklar.
Bugün verimlilik ve ezber dönemi kapanmıştır. Yaratıcılık ve özgünlük bugünün dünyasında fark yaratan becerilerdir. Bu ise eğitimin icra edildiği kabın durumuna bakmayı icbar ediyor. Eğer hâlâ gevşeyen vidaları sıkma telaşındaysanız; konuyu hiç anlamamışsınız demektir. Eğer içeriğin yöntemin önünde olduğunu düşünüyorsanız; konuya hakikaten Fransız kalmışsınız demektir. Bir meselede, esası bu kadar teğet geçerek mesafe alınamaz. Yaratıcılık ve özgünlük düşünmeyi öğrenmiş olanların ortaya koyacakları bir performans. Sizin tüm yapılanmanız bunu engellemeye yönelik ise kendini kandırmayı sürdürmenin kimseye faydası olmayacaktır.
Bu kandırmacaya bir son verelim artık!
Bu da tüm toplum kesimlerinin ortak irade ve kararlık ile meseleyi gerçekten mesele edinmelerine bağlı. Bir de eğitimi de kuşatan bir dünya olduğu gerçeği ile yüzleşmeye tabi.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
10.04.2021
31.01.2021
26.01.2021
31.12.2020
21.12.2020
12.10.2020
17.09.2020
11.09.2020
5.08.2020