Ali AYDIN
Tarsus’ta hunharca katledilen Özgecan Aslan, insanlık dışı bir cinayetin kurbanı olarak bizlerin cevaplaması için büyük bir soru bıraktı.
Aynı soru daha önce 2003’te Mardin’de 6 ay boyunca28 kişinin tecavüzüne uğrayan 13 yaşındaki N.Ç., Münevver Karabulut, mahkeme önünde ya da bir sokak arasında, eski kocası tarafından kıstırılıp defalarca bıçaklanan ya da kurşunlanan yüzlerce isimsiz kadın tarafından da sorulmuştu. Bu soru toplum olarak kendimizi soruya muhatap görmediğimiz müddetçe sorulmaya devam edecek. Bunu öngörmek için kâhin olmaya gerek yok. Her cinayet, tecavüz ya da en geniş anlamıyla suç, bir ikaz ışığı gibi toplumun gözü önünde yanıp sönüyor.
Suçu salt bir sapkınlık, psikolojik bir vak’a olarak sınırlayanlar isteseler de istemeseler de pisliği halının altına süpürüyorlar. Suçu psikolojikleştirmek failin bir sapık ya da psikopat olduğu gerçeğini yüksek sesle haykırmak ‘normal’ insanları temize çıkarmaya yeter mi? Aramızdaki masumlar tam da bizimle beraberken mütemadiyen kan donduran bir düzeneğin kurbanları haline getirilmişlerse, suçun toplumsallığını daha ne kadar göz ardı edebiliriz?
Kendimizi daha ne kadar kandırabiliriz?
Bu tür travmatik hadiselerde infial kaçınılmaz bir kolektif tepki olarak beliriyor. Kuşkusuz kan donduran bir cinayetin bir infial yaratmaması mümkün değil. Ancak infiale kapılmak, karşı karşıya olduğumuz tehditleri ve toplumun her ferdi için ortaya çıkan riskleri ortadan kaldırmaya yetiyor mu?
İnfial, daha önceki benzer cinayetlerde de gördüğümüz gibi kabaran öfkeyi suçlunun bedenine yönlendirmekten başka ne teklif ediyor bize?
İnfial, kestirmeden bir cevap arıyor. Aranan cevap, ceza ve yaptırımlarda bulunuyor. Bu kestirme yol, derin bir sorgulama ve muhasebenin önüne geçtiğinde ise esasında suçu değil de suçlunun ortadan kaldırılmasına hizmet edecek bir çözüm olan idam cezasını telkin ediyor ilkin.
Cezanın caydırıcılığı inkâr edilemez. Ancak unutulmamalı ki hiçbir ceza, toplumun bağrında büyüyen, günlük rutinin içine sızmış olan tutum ve davranışların beslediği, yerine göre demeç ve açıklamalar bazen açık bazen gizli onamalar ile kadına karşı toplumun nezareti olmaksızın hareket etmeyen zihniyet oklarının açtığı yaraları kapatamaz, aldığı canları geri getiremez.
***
İnsanlık dışı bir cinayeti, Ahmet Hakan gibi ‘laf sokmanın’ ya da Ali Tezel gibi mezhep kışkırtıcılığı yapmanın aracı haline getirmeye teşebbüs edenleri gördükçe cevabı bulmak için ne kadar uzun bir yolumuzun olduğunu anlıyorum.
Yaşadığı siyasal tıkanmayı ikna edemediği ya da alt edemediği ötekine dönük kontrolsüz bir öfke ile aşabileceğini zanneden bir zavallılık durumu var. Muhakeme, muvazene askıya alınmakta ötekini hırpalayacak, hırpalayabilecek her vesile amansız bir silah gibi kullanılmaktadır. Yeni yetme ergenlerin psikolojik hallerini andırır şekilde uçan kuştan, esen yelden tahrik olan, buluttan nem kapan, pire için yorgan yakan bu dengesizlik halinin çarpıcı örneklerinden birisini Özgecan’ın katlinden sonra Ahmet Hakan, “Kadın yakan tecavüzcüye verecek bir fetvan yok mu?” yazısı ile sergiledi.Olay vesilesi ile Diyanet’e yüklenme ihtiyacı hisseden Ahmet Hakan, mantık sınırlarını zorlayan ve ne istediği belli olmayan bir şekilde yel değirmenlerine saldıran Don Kişot gibiydi.
Ahmet Hakan yazısında, ülke insanlarının gündelik kaygılarına ilişkin soruları karşısında verdiği fetvalar üzerinden hem halkın hassasiyetine ilişkin yüksek perdeden aşağılama göstermekte hem de Diyanet’in rolüne itiraz etmekte.
İtirazları din ve devlet ilişkisi temelinde, yazıda görmediğimiz bir önermeye dayanıyorsa mantıklı. Lakin bu yazıda, zoraki bir iyimserlikle varsaydığımız böyle bir önerme olmadığı gibi tersine, sapla samanın birbirine karıştırıldığı kontrol edilmemiş bir düşmanlık kendini ele veriyor.
Öyle olmasa, herkesin lanet okuyacağı ve okuduğu, infiale neden olan bir sapkınlık halini sanki Diyanet savunuyormuş gibi bir yazı yazılabilir miydi? Yazıda, Diyanet’e soru şeklinde sıralanmış peş peşe cümlelerin içerikten yoksun ve patolojik bir ruh halinin yansıması olduğu görülecektir.
Yazıyı okuyan birisi olayı ve benzer olayları neredeyse Diyanet’in örgütlediği hissine bile kapılabilir.
Diyaneti din-devlet ilişkisi bağlamında tartışmak başka bir şey, bir öfke anında karşı olduklarını, punduna getirip arada halletmeye çalışmak başka bir şey. Tam da çözmemiz gereken, üzerine gitmemiz gereken nokta burası.
Rutinimizde, olağan akışımızda bünyemize sirayet etmiş, içimize sızmış, bizimle özdeş hale gelmiş bir zihniyet durumunun, bir duygu birikmesinin, ötekinin varlığına tahammül edemeyen bir benmerkezciliğin, sapkın bir sadizmin, yakıcı bir hedonizmin kol gezdiğini görmek.
Sevdikleriniz ya da nefret ettikleriniz sizi sakın adaletten alıkoymasın.
twitter: @_aydinali
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
10.04.2021
31.01.2021
26.01.2021
31.12.2020
21.12.2020
12.10.2020
17.09.2020
11.09.2020
5.08.2020