Ali AYDIN
Ülkenin yasaklardan, darbelerden süzülüp gelen tarihinin yapıbozumuna uğradığı bir vasattayız. Sancılı bir geçiş dönemindeyiz. Menzilde değiliz, istikamet üzereyiz. Siyasetin ana aksının özgürlüklerin genişlemesi, farklılıkların tanınması, bu ülkede her türden ayrımcılığın, ötekileştirmenin, yok saymanın, kendinden menkul devletlû tavrının son bulması istikametinde ilerleme gösterdiği bir aralıktayız. Kuşkusuz bunda toplumun türlü badirelerden, acı hatıralardan damıttığı sağduyuyu önceleyen tecrübesinin katkısı büyük. Eğer toplum, eşiği siyasetten önce aşmamış olsa idi, hiçbir siyasi hareket ve kadro toplumu bulunduğu noktadan farklı bir noktaya taşıyamazdı. Türkiye’de evvela toplum siyaseti kuşattı. Siyaset toplumun beklentisine cevap üretebildiği ölçüde önündeki bariyerleri aşma kudretine kavuştu. Öte yandan tüm bu süreçte meşruiyet çizgisini toplumsal sağduyunun dışında arayanlar için ise siyaseti kuşatma hamleleri türlü formasyonlar, farklı kompozisyonlar içinde sürüp gidiyor.
İçinde bulunduğumuz fotoğraf esasında böyle bir görüntü veriyor. Bu görüntüde aktörler konjonktüre göre değişebilir; lakin esasında iki kulvarda ilerleyen bir hat üzerinde olduğumuz gerçeği çok da yoruma açık değil. Ancak bu fotoğraf gerilim yüklü ve Türkiye’de siyasetin çatışmadan yoksun bir anı vaki değil. Yakın bir gelecekte de tarafların pozisyon alışlarında radikal bir değişiklik olacağını söylemek mümkün gözükmüyor.
Şimdi tam bu noktada ülkenin siyasi yelpazede yer alan unsurlarının tutum alışlarına baktığımızda muhalefet cephesinde değişmeden varlığını sürdüren son günlerde kimi Ak Partililerde de kendini görünür kılan bir durumdan söz etmek de yarar var.
Tribüne koşup, ağzına ne gelirse söyleyen, sosyal medyayı gün görmemiş küfürler, türlü laf çakma atraksiyonlarının bir parçası kılarak amigoluk yapan, yapanları alkışlayıp onları yücelten bir taife var. O taifenin dili o dilin sahiplerine bir hayır getirmez, getirmedi de.
Bulunduğumuz yer anlamayı gerektiriyor. Kendisini aşıp başkasına uzanabilen, temas edebilen, herkesi adam yerine koyabilen, dışlamayan bir kuşatıcılığı talep ediyor. Seçmen desteği %50’yi bulmuş bir Ak Parti’yi ‘şeytanlaştırarak’ muhalefet yaptığını sananlar, kendilerini kandırıyorlar. Dilleri aşağılamak, tahkir etmek üzerine kurulu, düşmanca ve negatif. Öte yandan bu düşmanlaştırıcı dil kendi mahallelerini kuşkusuz tahkim ediyor, sabitliyor. Ama sonucu değiştirmiyor.
%25, %14,%9-10 = Elde var muhalefet!
Bu yüzdeler ne olursa olsun istikametini değiştirmeyecek, içe kapalı ve ideolojik bir kitleyi yansıtıyor. Ancak Ak Parti’nin aldığı destek, bir koalisyondan geliyor. Bu kitlenin ise en bariz yanı hareketliliğe açık olması. Ne var ki onları aşağılamaktan anlamaya fırsat bulamayan muhalefet partilerinin olduğu bir memlekette şimdilik tercihlerini değiştirmeleri anlamlı görünmüyor.
7 Haziran’a doğru manzara bu. Eğer bulunduğunuz yere, konuma, yüzdeye razıysanız tiwitter ve facabook diline sarılabilir, sosyal medya gibi sınırlı bir mecrada sanal tatmin araçlarının eşliğinde toplumla irtibatı olmayan bir siyasetin kulvarında yol alabilirsiniz. Lakin toplumun nabzı internette atmıyor, çoğu olay sadece sosyal medyayı sallıyor, toplum ise durduğu yerde sallanmadan duruyor.
twitter: @_aydinali
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
10.04.2021
31.01.2021
26.01.2021
31.12.2020
21.12.2020
12.10.2020
17.09.2020
11.09.2020
5.08.2020