Ali AYDIN
Selahattin Demirtaş’ın DTK Kongresinde sarf ettiği sözler konuşuluyor. Demirtaş’ın sözleri bir hafta önce HDP, DTK, HDK ve DBP’nin ortak basın açıklamasının bir izdüşümü mahiyetindeydi.
Her şeyin özeti esasında tek bir cümle: HDP hendekten çıkamadı!
PKK’lılar tarafından kazılan hendeklere selam gönderdi. O hendekler ki Kürtlerin yaşam alanlarını viraneye çevirdi. O hendekler ki ölümlere neden oldu. O hendekler ki bölge insanını akın akın kendi mahallelerini, evlerini terk etmek zorunda bıraktı. Şimdi böyle bir zamanda yapılan bu açıklama, örgüt ve parti nezdinde o insanların nasıl konumlandırıldığını da ortaya koyuyor.
‘Doktrin, örgüt tartışılmaz !’ akidesi mevzubahis ise insanın ne önemi var değil mi?
Demirtaş’ın “Kürdistan’ı kuracağız” çıkışına en dramatik tepkiler, 7 Haziran seçimlerine giderken ona yarenlik edenlerden geldi. Ertuğrul Özkök “hayal kırıklığını” gizleyemedi. Kuşkusuz Türkiye’de Selahattin Demirtaş’ın sarf ettiği o sözlere şaşırmış olmak yahut hayal kırıklığına uğramak için isminizin Ertuğrul Özkök olması icap ediyor. Yoksa isminiz Ertuğrul Özkök değilse ya da Ak Parti’nin karşısında olsun da ne olursa olsun kabilinden bir savrukluk ile ona buna sarılarak vaziyet almamışsanız şayet ne Demirtaş ne de DTK kongresinde dile getirdiği sözler sizi şaşırtabilir. Hâsılı 7 Haziran öncesi HDP için solo ve koro güzellemeler yapanlar daha çok hayal kırıklığına uğrarlar! Esasında onların şaşkınlığında da şaşılacak bir durum yok!
Geçen hafta bölgeyi ziyaret eden, orada temaslarda bulanan bir dostumuz bizlere, kendi evini terk etmek zorunda bırakılan, YDG-H çetesi tarafından evi barkı kurşunlanan ve yaşam alanları tarumar edilen insanların dramını anlattı. Yine çeşitli medya organları kendi coğrafyasında mülteci durumuna düşürülen bu insanlara mikrofon uzattı. Dile gelenler, anlatılanlar o insanlarını dramlarını gözler önüne serdi.
Hâl böyleyken HDP’li yöneticilerin yaptıkları açıklamalar o bölge insanın acısı orta yerdeyken o insanlara yapılan en büyük hakaret niteliğinde! Tabii ki herkesin bildiği başka bir husus bölge insanının HDP/PKK çizgisi ile arasına koyduğu mesafe. Çağrıları karşılık bulmuyor, ‘briket önü özerklik’ ilanları, Diyarbakır’da bile 150-200 kişiyi bir araya getirememenin sancısına çoktan eklendi. Buna rağmen herkesin gözünün içine baka baka “kardeşliğimizi” rehin alma operasyonları sürüyor. Yalnızlaştılar, ama umurlarında bile değil.HDP/PKK çizgisi artık dostlarını Türkiye’de aramıyor. Meşruiyete zaten kavramsal olarak yabancılar. Bu durumda ortaya çıkan manzara bundan öte olmuyor.
Bu durum aslında bizler için bir fırsat.
Bizler, bu ülkenin Türkleri, Kürtleri için. Hani duydukları zaman HDP’li yöneticileri irrite eden “bin yılık kardeşliğimiz” var ya!
Hani akıllarınca dalgaya almaya çalıştıkları…
Bilmedikleri şu: Kardeşlik, örgüt yoldaşlığına benzemez!
Bizde örgüt içi infaz da olmaz! Biz ontolojik olarak kardeşliğe mahkûmuz, muhabbete mecburuz!
HDP’yi kendi derekesinde bırakarak almamız gereken sorumlulukları öncelemeliyiz.
PKK vazifesinin başında. Bunu görüyoruz. HDP’de vazifesinin başında. Tam olarak ne yapması gerekiyorsa onu yapıyor. Başta da söylediğim gibi buna Türkiye’de şaşırmak için Ertuğrul Özkök olmak gerekiyor. Son açıklamaları ile Kürt meselesinin Türkiye içinde demokratikleşmeye paralel sona ereceği ve terörün biteceği yönündeki iyimser yaklaşımı ateşe verdiler.
Şimdi hükümet “Alın anayasayı siz yazın !” dese de onların tatmin olmayacakları aşikar. Yani mesele onlar için yeni anayasa filan değil! Yeni anayasanın yanında küçük bir ricaları var: PKK’nın yöneteceği Bağımsız Kürdistan’ın anahtarları…
Onları bu hayalleri ve güvenlik güçleri ile baş başa bırakıp bizim söze hayat veren, politika belirleyen bir istikamet üzere olmamız zaruri. Meselenin güvenlik üzerinden giden kısmı ortada. İşin o kısmı güvenlik birimlerinin aldıkları/ almakta oldukları tedbirlerle sürüyor. Lakin hem siyasi iradenin hem de sivil toplumun sözü de eylemliliği de kardeşlerimizi sırtlanlara bırakmayacak bir kararlılıkla ve kuşatıcılıkla derinleşmeli.
Dün birlikte olanların, bugün birlikte kalanların nasıl bir gelecek vizyonunda birlikte olacaklarının altı çizilmeli. Bizi birbirimize bağlayan yollar genişletilmeli. Kardeşliğimiz hiçbir sırtlanın ulaşamayacağı emin bir noktada muhafaza altına alınmalı.
Bu da onlara inat bizim vazifemiz!
Twitter: @_aydinali
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
10.04.2021
31.01.2021
26.01.2021
31.12.2020
21.12.2020
12.10.2020
17.09.2020
11.09.2020
5.08.2020