Ali AYDIN
Bir deterjan markası, “Kirlenmek güzeldir” diyordu reklam filminde.
Türkiye'de gündemi meşgul eden, kamunun ilgisini çeken pek çok tartışmada tarafların “Kirlenmek güzeldir” mottosuna iştahla sarıldıklarını görüyoruz. Haklı ya da haksız olmanın ötesinde “kirlenmeyi” dert etmeyenlerin gün gün artan sayıları kaygı verici.
Sözünü ettiğim, sosyal medyada ya da basın yayın dünyasında karşılaşılan değil sadece, bir meselenin ucundan tutup muhatap aldıklarınızla tartışmaya giriştiğiniz her mahalde karşınıza çıkan sosyal bir durum.
“Kirlenmek güzeldir” diyenler epey bir süredir “kirlenmekten” endişe duyanları tartışmaya çekerek “kirlenmeyi” onlar için bir bedel haline getirdiler adeta.
Mesele artık saçmalayan Kemalist yazar, sosyal medyadaki İslamofobik sanatçı, PKKsever gazeteci, istismarı istismar etmeye yeltenen ahlaksız değil.
Mesele, son beş yıldır Türkiye gündeminde yaşanan atmosferik nitelik krizi ve derin seviye kaybı.
Ciddi bir nitelik krizinin refakatinde haklı ya da haksız çıkmanın ötesinde hele gerçekten haklı olanlar için tam bir ‘tuzak' hükmünde bir durum söz konusu olan. Tartışma başlığı ne olursa olsun muhatabınıza cevap verdiğinizi, laf anlattığınızı, söz söylediğinizi zannettiğiniz bir anda farkına varıyorsunuz ki üstünüz başınız çekildiğiniz çamurlu bir zeminin içinde berbat olmuş.
Tam da İsmet Özel'in büyüklerinde
Son bir haftadır “çocuk istismarı” üzerinden yürütülen tartışmaya bakın!
Bir yabancının kazara yolu düşse de şahit olsa yaşadıklarımıza, adamcağız herhalde ülkenin “istismarı savunanlar” ve “istismara karşı çıkanlar” olarak ikiye bölündüğünü sanır. Sanki bu ülkede çocuk istismarını onaylayanlar varmış gibi bir tarz ve üslupsuzlukta seyreden bu tartışmayı nereye koyalım?
Bu tartışma üzerinden laikliği aklayanlardan modern pedagojiyi temize çekmeye çalışanına, sanki istismar siyasi iktidar tarafından teşvik edilen bir pratikmiş düzeyinde itham edici bir vaziyet alarak akla, iz'ana hücum eden ve üzerinde oturduğu çamuru sağa sola bulaştırmak derdindeki müfteriye ne söyleyelim?
Türkiye'de çamurlu zemini mütemadiyen tahkim eden aktörler var. Akıl tutulmasına meyyal mebzul miktarda ideolojik zihin, dejenere bir medya, meşruiyeti milletin yanında değil karanlık ve kuytu köşelerde arayan şer odakları, tescilli terör örgütü seviciliğini‘muhalif' olmak olarak pazarlayanlar…. Liste uzar; lakin hiçbirisi bu ülkede sahici bir nitelik arayışının yokluğuna gerekçe olamaz.
İsmet Özel'in büyüklerinin öğüdünde bahsedilen “domuz güreşi” ile geçen her gün daha iyi arayışının can düşmanı. İrtifa kaybı garantili bir uçuş bileti. Haklıyken haksız bile çıkabilmenin bir yolu. Gelecekten alıkonulan fazladan bir gün. Bin bir emekle çıkılan zirveden aşağılara düşmenin dramatik bir görüntüsü. Domuzun domuzluğuna halel gelmezken insan olanı yakışıksız kılan acı son.
Evet, şirazesinden çıkmışlık belki birilerinin arayıp da bulamadıkları kaftan, ehliyetsizler, liyakat yoksunları için kendilerini görünmez kılan perde, zaten aşağıda olan ve tek tesellisi kendisiyle birlikte sizi de aşağıya çekmek olanlar için büyük ikramiye; lakin bu ikramiyeyi onlara verecek miyiz? Yoksa kendi sözümüzü mü söyleyeceğiz?
Yeni anayasa çalışmalarından ne haber var?
Eğitim, kültür ve sanat alanından ne haber var?
Basın ve yayıncılık faaliyetlerinden ne haber var?
Çalışma hayatı, koşulları, çalışanların beklenti ve taleplerinden ne haber var?
Entelektüel uğraşlarımızdan, düşünce dünyamızdan ne haber var?
Bilimsel çalışmalardan, yeni buluşlardan ne haber var?
İsmi geçen alanlarda bir dünya dolusu vakıf, dernek, sendika var.
Peki, ne söylüyorlar?
Eğitim fakülteleri ne söylüyor?
Üniversiteler ne söylüyor?
İlahiyatçılar ne söylüyor?
Var mı işiten, duyan?
Şimdi “domuzla güreşmek” vakti!
Şehvetle çamur zeminde hepsi, kimden ne duyacaksın değil mi?
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
10.04.2021
31.01.2021
26.01.2021
31.12.2020
21.12.2020
12.10.2020
17.09.2020
11.09.2020
5.08.2020