Ali AYDIN
GEÇEN hafta, “Nevzat Tandoğan ölmedi, muhtelif illerimizde yaşıyor”başlıklı yazımdan sonra, yazıda dönemin Siirt Valisi olarak ismi geçen ve şu an Afyonkarahisar Valisi olan Sayın Mustafa Tutulmaz Bey bana ulaştı. Hem cevap hakkına hürmeten hem de geçen haftaki yazıyı bir sonucu bağlamak için Sayın Vali ile aramızda geçen diyaloğu paylaşmak istiyorum.
Vali Bey özetle şunları söylüyor:
- Nevzat Tandoğan ile ne dünya görüşüm ne de uygulamalarım uyuşmaz.
- Benim kişisel görüşüm de kılık kıyafetin toplumun örf ve değerlerine aykırı olmamak şartıyla serbest olması şeklindedir. Ancak öğretmenin kılık ve kıyafetinin bakımlı olması gerekir. Okul ziyaretlerimizde öğretmenlerimizin yüzde doksanın bakımlı olduklarını ancak az da olsa bazı öğretmenlerin protest bir biçimde giyindiklerini tespit ediyoruz.
- Kılık kıyafetle ilgili yönetmelik hâlâ yürürlüktedir. Meri mevzuatı uygulamak tüm idarecilerin görevidir. İdareci şu kanunu uygulayayım şunu uygulamayalım özgürlüğüne sahip değildir.
- Sendikalar çalışmalarını yönetmeliğin değiştirilmesine yoğunlaştırsalar belki bu tür sıkıntılarla karşı karşıya kalınmaz.
***
Sayın Vali’ye yazıya göstermiş olduğu ilgiden ötürü çok teşekkür ederim. Vali Bey’in Nevzat Tandoğan ismi ile aynı yazıda isminin geçmiş olmasından ötürü duymuş olduğu rahatsızlığı önemsiyorum, benim için çok kıymetli bir rahatsızlık bu. Öte yandan serbest kıyafetten yana olduğunu öğrenmiş olmam da beni ziyadesiyle memnun etti.
Bu vesileyle bu yazıda, hem geçen haftaki yazım hem Vali Mustafa Tutulmaz Bey’in konuya yaklaşımı bağlamında kılık-kıyafet meselesine dair görüşlerimi toparlamak istiyorum.
Birincisi; Geçen haftaki yazım bütün olarak değerlendirildiğinde, yazının valilerin kişiliği, dünya görüşü ya da nasıl birisi olduklarıyla ilgili olmadığı görülecektir. Devlet-toplum ilişkisi bağlamında kılık-kıyafet düzenlemesine ilişkin yazıda ortaya konan duruşum ilkeseldir.
İkincisi; Vali Bey’in de hatırlattığı gibi her ne kadar önümüzde değiştirilmeyi bekleyen bir mevzuat olsa da kılık-kıyafete ilişkin müdahalelerin “meri mevzuat” gerekçe gösterilerek savunulamayacağını düşünüyorum. Mesela halen yürürlükte olan bir Şapka Kanunu var. Şapka Kanunu bugün uygulanıyor mu? Hukuk iki şekilde değişir. İlkinde, yasa koyucunun tasarrufuyla. Bu tasarruf yasa koyucunun kendi inisiyatifi olarak ortaya çıkabileceği gibi kamuoyundan yükselen bir talebin neticesi de olabilir. İkincisinde ise hukuk, pratiğin bizatihi yasayı hükümsüz kılmasıyla değişir. Tıpkı şapka meselesinde olduğu gibi. Kanunu var; ne var ki uygulama imkânı yok. Pratik, kanunu hükümsüz kılmıştır.
Şimdi bu meselede de benzer bir seyir var. Kadın çalışanlara pantolon serbestisi ile başladı. Böylece tüm başı açık kadınlar serbest kıyafete geçtiler. Başörtülüler ve takım elbisesi bir iş elbisesi olarak kendilerine dayatılan erkek memurlar bu serbestinin dışında kaldılar. Yönetmelik değişikliği ile başörtüsü de serbest hale geldi. Bu işin nereye varacağı açık. Yakın bir gelecekte mevcut yönetmelik de değişecek ve kıyafet zorunluluğu tamamen ortadan kalkacak. Gidişat o yöne doğru, bunu görmek lazım.
Üçüncüsü; Kılık-kıyafet ile ilgili toplumun şuuraltında çok nahoş şeyler var. Yazıda atıf yapılan Tandoğan döneminden 80’li yıllara ve oradan 28 Şubat günlerine uzanan merkezinde başörtüsünün olduğu yasaklara kadar pek çok şey. Zaten bugünkü ‘serbest kıyafet’ çıkışı da bir nevi o geçmişe ve devletin topluma kılık-kıyafet üzerinden dayak atmasına bir tepki. Yoksa kendi başına serbest kıyafette de bir keramet yok aslında. Bu tarihsel arka planı gözden kaçırırsak mevzuyu eksik bırakmış oluruz. Dolayısıyla kamu yöneticilerinden bir hükmü uygularken toplumun hafızasına, yaşanmışlıklara ve üsluplarına dikkat etmelerini bekliyoruz. İnisiyatiflerini adalet ve toplumun lehine olan özgürlük perspektifine uygun olarak kullanmalarını arzu ediyoruz. Nevzat Tandoğan’dan farklı olmak biraz da kamu idarecilerinin kullanacakları bu tür inisiyatiflerle mukayyettir. Bu noktada beklentimiz Tandoğan zihniyetini geride bıraktığımızı düşündüğümüz şu günlerde bu düşüncemizde bizi haklı çıkaracak uygulamalar görmektir.
Dördüncüsü; Sendikalar ile ilgili. Türkiye’de bu konuda ilk adımı Özgür Eğitim-Sen attı. Serbet kıyafet konusunda eylem kararı alan ilk sendikaydı. Sendika bu kararı alırken o gün başörtüsü de yasaktı. Sendika kararının arkasında dik durdu, akabinde diğer sendikalar da benzer kararlar aldılar. O gün pek çok kaymakam ve vali bu eyleme sert tepki gösterdiler. Ancak siyasi irade arkasında durdu. Nihayetinde yönetmelik değişikliği ile yasak sona erdi. Sendikalar aldıkları kararları yinelediler. Valilerin ziyaretleri sırasında okullarda serbet kıyafet ile bulunan öğretmenlere rastlamaları, sendikaların şu an bile bu yönetmeliğe karşı mücadele ettiklerini gösteriyor.
Beşincisi; Algılar bazen gerçeklerin önüne geçebilir. Vali Bey’in bahsettiği protest ve rahatsız edici manzaralar ortaya çıkmış olabilir. Ancak bunlar azınlıkta ve istisna örnekler. Ne var ki valilerimizin uyarı ve ikazları genele yapılıyor. Oysaki olumsuz örnekler, bireysel olarak ikaz edilmeli. Böylece hem serbest kıyafeti tercih edenler rencide edilmez hem de ‘kılık-kıyafetle uğraşan vali’ gibi olumsuz bir algı oluşmaz. Unutmamak gerekir tercih ettiğimiz çözümün kendisi bir ‘sorun’ ise bizi içinden çıkılamaz bir noktada kilitleyebilir.
Bugün devlet ricalinin bu konuya ilişkin tutumu son derece esnek. Üst düzey bürokratların çoğu da serbest kıyafete geçtiler. Artık sakallı bürokratlarla daha sık karşılaşıyoruz. Ayrıca 81 ilimiz 81 valimiz var. Ordu’da olduğu gibi birkaç ilimizde bu konu ile ilgili sıkıntılar yaşanıyor. Demek ki valilerimizin büyük çoğunluğu bu konuda genel yönelim ile barışık. Tabii bu mevcut kılık-kıyafet yönetmeliğinin acilen değiştirilmesinin gerekliliğini ortadan kaldırmıyor. Umarım kısa zamanda değişir de biz de kılık-kıyafete müdahale sebebiyle başka bir yazı yazmak zorunda kalmayız.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları



















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
10.04.2021
31.01.2021
26.01.2021
31.12.2020
21.12.2020
12.10.2020
17.09.2020
11.09.2020
5.08.2020