Ali AYDIN
Bir hafta önce Afrin operasyonuna karşı yayınladıkları bildiri sebebiyle Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi 11 kişi, "terör örgütü propagandası" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlarından gözaltına alınmıştı. TTB Merkez Konseyi üyesi 3 kişi savcılık sorgularının ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Diğer 8 kişinin ise işlemleri devam ediyordu. Anadolu Ajansı’nın haberine göre soruşturmada yeni bir gelişme yaşanmış. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde işlemleri tamamlanan TTB Merkez Konseyi üyeleri adliyeye sevk edildikten sonra soruşturmayı yürüten savcıya ifade vermişler. Savcılık, TTB üyelerinin serbest bırakılmasına karar vermiş.
TTB ile neredeyse eş zamanlı gerçekleşen başka bir soruşturma ise Furkan Vakfı’na yönelikti. Vakfın başkanı Alparslan Kuytul gözaltına alındı. Vakfın kayyuma devredildiği ve Alparslan Kuytul hakkında 7 yıl hapis istemi ile iddianame hazırlandığı medyaya yansıdı.
Birbiriyle alakası gözükmese de bir meslek odası ile dini içerikli bir cemaati aynı karede buluşturan ortak nokta Afrin operasyonuna ilişkin tepkileri. Türkiye’nin Afrin operasyonu nereden bakarsanız bakın uluslar arası hukuk açısından meşru bir operasyon. Öte yandan Türkiye’nin hemen güneyinde cereyan eden emperyal oyuna bakıldığında meselenin beka meselesi olarak görülüp değerlendirilmesinde yadırganacak bir durum da yok. TTB’nin “Savaş halk sağlığına zararlıdır.” cümlesi ile anılan bildirisi ise TTB’nin pek çok yerde göstermediği savaş karşıtlığını burada kullanmayı tercih etmesi sebebiyle son derece tartışmalı. TTB’nin tavrı her şeyden önce ilkeli ve ahlaklı bir duruşu yansıtmıyor. Daha önce 3000 DAEŞ’linin öldürüldüğü Fırat Kalkanı operasyonunda sessizdiler. Dolayısıyla bildirinin, şunlarla savaşabilirsiniz ama sakın ha PKK ile savaşmayın türünden rahatsız edici bir anlamı ihtiva ettiği de söylenebilir. Kuytul’un söyleminin de ondan pek aşağı kalır yanı yok. Her ikisi de birkaç kelam, birkaç satır yazı ile mahkûm edilebilecek türden. Ne var ki bu tür söylemlerin mahkûmiyeti kolluk güçlerinin operasyonlarına ya da mahkeme salonlarının insafına terk edildiğinde ortaya çıkan manzara TTB ve Alparslan Kuytul gibi isimlere söylemleri itibariyle asla elde edemeyecekleri bir avantaj sağlıyor. Birkaç yazı ile çürütülüp kenara bırakılacak fikirler böylece bizzat o fikirlerden hoşlanmayanlar eliyle payelendirilmiş oluyor. Kamusal alanda söz söyleyebilme alanını da alabildiğine daraltıyor. Bu sonuncusu hepimizin üzerinde düşünmesi gereken bir durumdur. Çünkü Türkiye’nin bekası dışarıdan gelebilecek tehdide mukavemet gösterebilmenin yanında içerinin sıhhatini muhafaza ile mukayyettir.
Kuytul Adana merkezli küçük bir cemaatin lideri. Dini söyleminin 80’li yılları çağrıştıran bir yanı da var. Ancak onu bilinir kılan bu dini söylemi değil. Dini söylemine eşlik eden siyasi söylemi. Özellikle son birkaç yıldır dozunu arttırdığı bir söylem bu. Cemaatinin dini içerikli oluşu muhalif kimliği ile birleşince dikkat çekmesi kolaylaştı. Cemaati sosyal medyada iyi organize olduğu için Kuytul’un çoğunluğu güncel meselelere ilişkin çeşitli sorulara verdiği cevaplardan oluşan kısa videoları hızla popülerleşti.
Ne var ki popülerleşen sadece Kuytul’un söylemi değildi. 15 Temmuz darbe teşebbüsü ülkede travma etkisi yarattı. Kamusal alanın çeşitliliğine öteden beri karşı olan, politik geçmişleri ve siyasal pozisyon alışları bu karşı oluşun enstantaneleri ile bezeli kesimler normal şartlarda milletin tenezzül etmemesi sebebiyle ellerinde kalan bir takım görüşleri, darbe girişiminin yaşattığı şok ile yeniden tedavüle soktular. FETÖ ihanetinin konuşulmayan sonuçlarından birisi de bu olmuştur. Normal zamanda yüzüne bile bakılmayacak görüşler FETÖ terörü ile dehşete kapılan ülke insanına yeniden servis edilmeye başlandı. Bu görüşlerden en popüler olanı tek cümle ile özetlenebilir: “Bütün cemaatler kapatılsın!”
Şimdi bu tür bir söylemi dillendirenlerle sosyoloji filan diyerek cemaat tanımında bir uzlaşı aramanın da imkânı yok. Ancak bir dizi teklifimizle birlikte, bazı sorularımız olabilir kendilerine.
Öncelikle ne kapatıyorsunuz ya büfe mi?
Kaldı ki hangi cemaatler?
Seküler cemaatler de buna dâhil mi?
Tamam, anladık Türkiye’de bir kesim İstiklal Mahkemeleri’nden bu yana gördükleri her türlü dini oluşuma bakıp “Sallandıracaksın bunları!”, diyor. Onları anladık da diğer herkese ne oluyor? Sosyal medyada bakıyorsunuz, çoğu cemaatleri kapatmayı kendince mantığa bürümüş bile!
İş o mantıkla yürüyecekse kötüye kullanılan her şeyi kapatalım o zaman!
Siyasi ayrışmaya, çatışmaya neden oluyorlar; siyasi partileri kapatalım o zaman!
Çoğu belediyede “rant” hizmetin önüne geçmiş; belediyeleri kapatalım o zaman!
Sırf varlıklarıyla bile holiganlığa ve fanatizme gerekçe oluyorlar; tüm spor kulüplerini kapatalım o zaman!
Birisi gelir şimdi bunları kullanır; adı, sanı ne olursa olsun tüm dernek ve vakıfları kapatalım o zaman!
Medya kuruluşları çok manipülatif, çoğu akı kara karayı ak olarak gösterip vatandaşın kafasını bulandırıyor; tüm medya kuruluşlarını kapatalım o zaman!
Var mı böyle bir şey?
Kemal Sunal bir filminde, ne yapması gerektiğini elinde değnek köyü dört dönen köyün delisine, “Peki, sence ben ne yapmalıyım şimdi?”, diyerek sorar. Deli gözlerini bir noktaya dikip gayet otoriter bir tonda cevap verir: “Osman’ı kes, Ali’yi vur, Mehmet’i as!”
Şimdi söyleyin Allah aşkına!
Cemaatleri kapatalım mı ya da ne yapacağımızı köyün delisine sormayalım mı?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
10.04.2021
31.01.2021
26.01.2021
31.12.2020
21.12.2020
12.10.2020
17.09.2020
11.09.2020
5.08.2020