Ali AYDIN
Yüzlerce yıl önce Antik çağ düşünürü Seneca, bizlerin bugün için bile kullanabileceği harika bir sözü arkasında bırakarak bu dünyadan göçüp gitti.
Şöyle diyordu Seneca; “Yaygın kabul gören şeyin en iyi olduğunu düşünerek söylentiye boyun eğmemiz ve birçoğumuzun izinden gidebileceği pek çok iyi şey bulunmasından ötürü akıldan ziyade öykünme ilkesiyle yaşamamız kadar başımıza bela getiren bir şey yoktur.
Niteliği ile yaygınlığı arasında bir karşılaştırma yapıldığında modern zorunlu okul sisteminin eline kimse su dökemez. Çünkü mevcut okul sisteminin tarihsel arka planı ve tüm dünyadaki nitelik göstergeleri dikkate alındığında bu yaygınlığın beyin devrelerini yakmadan anlaşılması son derece güç.
Geçen haftaki yazımda Avrupa Birliği ülkelerinin tümünü kapsayan bir araştırmanın sonuçlarını paylaşmıştım. Araştırma Avrupa Kalkınma Ajansı (FRA)tarafından yapılmıştı ve tüm Avrupa’da fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalan kadınların ülkelere göre sayılarını veriyordu. Araştırmada kadınların en çok şiddete maruz kaldıkları ülkeler olarak Danimarka, Finlandiya ve İsveç başı çekiyordu.
Bu araştırmadan hareketle Finlandiya eğitim sistemi efsanesinin yazıda adını geçirmek gafletinde bulundum. Adını geçirmek diyorum; zira yazının temel meselesi Finlandiya eğitim sistemi filan değildi.
Yazıya ilginç tepkiler geldi. Bu tepkiler içerik olarak çeşitlilik arz ettiği kadar içlerinde ibretlik olanlar da vardı. Bu nedenle mevzuyu bu haftaya da taşımam gerektiğini düşündüm.
Bu tepkilerin bir kısmına baktığınızda, sanırsınız ki karşınızda Finlandiya eğitim sistemi hakkında birkaç internet sitesinde yer alan kırık dökük haber metninden beslenmiş olanlar değil de bilakis Finlandiya’da uzun yıllar yaşamış olmanın özgüveni ile konuşan İskandinav kökenli Türk vatandaşları var. Bir inanmışlık bir inanmışlık sormayın! Zaten modern eğitime “hurafe” derken bu kayıtsız şartsız, sorgusuz sualsiz inanmışlığı görerek “hurafe” diyoruz.
Sonuçların Avrupa hakkında zihninde koruyup kolladığı algıya halel getirdiğini düşünen bazıları ise yazıya tepki için sıradaki yerlerini almışlar. Batılılar kendi durumları hakkında bu tür araştırmalar yapıp araştırmanın tatsız sonuçlarını tüm dünyayla paylaşmış olsalar da onları yazı konusu etmenin bize düşmediği konusunda beni ikaz etmek ihtiyacı hissetmişler. “Nüfus içindeki savunmasız olan spesifik gruplardan bahsetmiyoruz, burada söz konusu olan AB nüfusunun yarısı” diyen ve araştırmayı yöneten Joanna Goodey muhtemelen bu arkadaşların ellerine geçse onun da yakasına yapışıp; “Bilmiyorsun sen, iyisiniz siz, siz çok iyisiniz, yalan söylüyorsun!” , diyebilecek bir hâl içindeler. En azından yorumlarından ben bunu hissettim. Bir de Batı ile ilgili bu tür verileri paylaşan bir Türk ya da Doğulu ise bunu kendi durumunu aklamak için yaptığını sanıyorlar. Böyle bir kuruntuları var bu arkadaşların. Batı’daki eğitim sisteminin kötü bir kopyası bizdeki eğitim sistemi. En çok onu eleştiriyoruz zaten. Bizdeki kötü onu biliyoruz da bak yere göğe sığdıramadığınızda da bir hayır yok diyoruz. Hadise bu!
Bir toplumdaki eğitim sistemi ile o toplumdaki şiddet oranlarının yüksek oluşu arasında en küçük bir bağlantının olamayacağını düşünenlerden de tepki aldım bu vesileyle. Eğitim sistemi ile insanların birbirleriyle kurdukları ilişkinin şiddet içermesi arasında nasıl bir bağlantı kurulduğunu anlayamadıklarını söylediler.
Bağlantı şu: Mevcut insanlık durumuna dair ibretlik manzaralar mütemadiyen karşınıza çıkıyorsa içinde yaşadığınız ekonomik, sosyal, politik yapıyı sorgularsınız. Bu yapının yeniden üretildiği kurumların en başında ise modern zorunlu eğitim sistemi vardır. Merkezi, kitlesel, zorunlu okul sistemi öyle insanlıkla yaşıt değil. Şunun şurasında 200 yıllık bir tarihi var. Acayip de iddialı. Ben aydınlatırım, rasyonel, mantıklı, bilimsel insanlar yetiştiririm, diyor. Yeryüzü imar olur, arada uzayın derinliklerini keşfe çıkarız, köprüler, yollar, otobanlar yaparız, diyor. İrrasyonellikten uzak, aklın rehberliğinde bir yeryüzü cenneti inşa ederiz. Eğitimli iyi vatandaşlar üretip mutlu mesut oluruz, diyor.
E hani?
Eğitim sistemi dediğimizde bizlere dört işlemi öğretmekten başka amacı olmayan bir yapı tasavvur etmiyorsak eğer İnsanların kendilerinden başlamak suretiyle diğer insanlarla münasebetlerine kadar tesiri olan bir süreç söz konusu olan. Eğitimin öğretimden ibaret olduğunu düşünenler gördüğüm kadarıyla tüm ülkelerde bir sistem olarak eğitimin nasıl ve ne amaçla konumlandırıldığını bilmiyorlar. Bir de; “Çocukları duygusal bir yönelim göstermeden, münhasıran ‘rasyonel’ ve ‘mantıklı’ yetiştirme denemelerinin sonucu, ağır ruhsal zedelenmelerdir.”, diyen Joachim Bauer’e kulak vermelerini tavsiye ediyorum.
Son olarak bu modern zorunlu okul sistemi eleştirisini eğitim düşmanlığı sananlar var ki en çok onlar için üzülüyorum ben. Namık Kemal eğitimin faziletlerinden, iyiliklerinden bahsetmek “güneşe kaside söylemek gibidir.”, der. Güneş kasideye muhtaç değil. Ne var ki güneş sanarak başımıza bela ettiğimiz çocukların yılarını çalan bir eğitim sistemi var ve o ne ısıtıyor ne de aydınlatıyor!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
10.04.2021
31.01.2021
26.01.2021
31.12.2020
21.12.2020
12.10.2020
17.09.2020
11.09.2020
5.08.2020