Ali AYDIN
18 Ocak Cuma günü, yani yarın, 18 milyon öğrenci karne heyecanı yaşayacak. Böylece 2018-2019 eğitim öğretim yılının ilk dönemi sona erecek.
Bu eğitim yılı Türkiye ve MEB açısından önemli gelişmeler ile başladı. Bu gelişmelere paralel olarak da eğitim, şu güne kadar bir gündem maddesi olarak görünürlüğünü muhafaza etti.
Eğitim-öğretim yılının başlamasına az bir süre kala Türkiye, sistem değişikliğine gitti. Parlamenter sistemden Başkanlık sistemine geçildi. Başkanlık seçimlerinin ardından yeni kabine açıklandı. Dikkatler Milli Eğitim Bakanı olarak ismi açıklanan Ziya Selçuk’un üzerindeydi. Ziya Selçuk eğitim kamuoyunun bildiği bir isimdi, eğitim kökenli bir akademisyendi. MEB’de daha önce görev almıştı. Ziya Selçuk’un benim görebildiğim kadarıyla her kesimde olumlu bir karşılığı vardı. Bakan olarak isminin açıklanmasının ardından sağdan sola herkesin memnuniyetini ifade etmesi bu izlenimimi doğruladı.
Eğitimin sorunları kişiler üstüdür
Ziya Selçuk’un bakanlık koltuğuna oturduğu ilk gün de ifade ettiğim gibi Ziya Selçuk, dikensiz bir gül bahçesine girmiyordu. Bidayetinden bugüne modern eğitim ve onun Türkiye’deki kurumsallığının adı olan Milli Eğitim Bakanlığı; paradigması, örgütlenmesi, yasal mevzuatı ve sistem içi eyleyicileriyle birlikte pek çok sorun alanına sahipti. Bu sorun alanlarının son 200 yıllık tarihimiz ile yakından ilgisi vardı.
Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanı olarak isminin açıklanması ile kamuoyunda beliren duygusal coşkunluk halinin Ziya Selçuk’u taltif ediyor görüntüsünün ardında aslında; ülkenin ve MEB’in gerçekleri göz önüne alınmadan, Türkiye’de eğitimin hangi yaralar ile malul olduğu kavranmadan sorunlarımızın ne olduğuna dair bir bilinç kapalılığı yaşanması ile ilgisi vardı.
Bir Mesih gelecek ve hepimizi nurlu ufuklara çıkaracak ya da bir ışık huzmesi belirecek tüm yapıya, faillere ve sisteme ani bir çarpma ile sirayet edecek ve herkes bir Cem Yılmaz filmine de isim olan müjdeye mazhar olacak: Her Şey Çok Güzel Olacak
Her şey çok güzel olacak da, nasıl?
Süpermen’in pelerini
Oysa o günlerde ifade ettiğim gibi Ziya Selçuk şapkadan tavşan çıkarmayacaktı ve kendisi Süpermen değildi. Nitekim taltif heyetinin sırt sıvazlıyor görüntüsünün ardında karanlık bir nokta vardı.
Ofiste işten kaytaran memurların sorumlu oldukları dosyaları, ofisin en çalışkan memurunun masasına “Sen halledersin ya!” diyerek el çabukluğu ile bırakıp sıvışmaları gibi bir durumdu bu. Tartışması, gündemi, meselesi, derdi olmayan insanlar Türkiye’nin bir asrı aşkın süredir devam eden eğitim gibi kronik bir sorun alanında sihirli bir değneğin dokunuşuyla her şeyin değişeceği yaygarasını koparmaya çalışıyorlardı. Bu yaygaracıların en önemli alametleri sorumluluk kaçkını olmalarıydı. Kendi firarlarını perdelemenin en garanti yolu ise Süpermen’in peleriniydi. Bu tipleri tanırsınız, mutlaka görmüşlüğünüz vardır. Sadece eğitim bahsinde değil her yerde karşımıza çıkarlar. Esasında metastaz yaptıkları iki yer vardır: Din ve siyaset… Ama bir zihniyet kodu olarak da düşünüldüklerinde her yerdedirler aslında…
Bu hava estirilirken başka bir gelişme daha yaşandı ve 100 günlük eylem planı kamuoyu ile paylaşıldı. 100 günlük plan kısa, öz ve Türkçeyi ve Türkiye’de eğitimin sorun alanlarını bilenler için tam bir hayal kırıklığıydı. Umutlar ister istemez MEB’in açıklayacağı 2023 Eğitim Vizyon belgesine yöneldi. Vizyon belgesinin sunumu 23 Ekim’de bizzat Ziya Selçuk tarafından yapıldı. Ancak o gün başka bir şey yaşandı. Ziya Selçuk vizyon belgesinin sunumunda göreve geldiği günden itibaren beklentinin bu kadar yüksek tutulmasından rahatsızlık duyduğunu nazik bir biçimde ifade ederek Süpermen olmadığını söyledi. Sayın Bakan daha sonra yapacağı birkaç açıklamada da bunu vurgulayacaktı.
Belgeler tamam da nerede bu millet?
Şimdilerde 2023 Eğitimde Vizyon belgesine çok yükleniliyor. Açıklandığından bugüne çalıştay üzerine çalıştaylar, toplantı üzerine toplantılar yapılıyor. Tamam da vizyon belgesi gizli saklı bir belge değil ki... Herkesin erişimine açık. Daha önce de ifade ettiğim gibi dili Türkçe, 140 Sayfa. Kurumlar zaman zaman rapor, belge yayımlarlar. Bugüne kadar da hiç belge görmemiş değiliz. Dolayısıyla gördüğüm kadarıyla sorumluluk kaçkınları için Süpermen’in pelerini sanki bu sefer de 2023 Eğitimde Vizyon belgesi oldu.
Evet tüm bu bahse konu şeyler ile eğitim-öğretim yılının ilk dönemini bitiriyoruz. Her dönemin sonunda değişime, gelişeme dair bir adımın, yönelimin olup olmadığının basit bir yoklamasını birkaç soru eşliğinde yapabiliriz. Emin olun bu yoklamada boş yok! Cevaplar bize ahvalimizi söyleyecektir.
Bu dönemin geçen eğitim döneminden ne farkı vardı?
Geçen dönemin bir önceki dönemden ne farkı vardı?
Okulumuzda değişen neydi?
Sınıfta değişen neydi?
Öğretmenler odasında değişen neydi?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
10.04.2021
31.01.2021
26.01.2021
31.12.2020
21.12.2020
12.10.2020
17.09.2020
11.09.2020
5.08.2020