Ali BAYRAMOĞLU
Başbakan'ın dünkü grup konuşmasındaki şu cümleleri dikkat çekiciydi:
'Diğer partiler kongrelerinde kendi iç işlerini konuşuyor, biz kongremizde Türkiye'yi konuşuyoruz. Aramızdaki fark budur...'
Başbakanın maksadı muhtemelen farklıdır, ancak bu cümlelerin siyasi açıdan bugünün Türkiye'sini tam resmettiğine de şüphe yoktur.
AK Parti, kongrelerinde sadece parti yöneticilerini seçmiyor, aynı zamanda ülkenin önümüzdeki dönem yönetici seçkinlerini belirliyor. Sadece parti programını, partinin önümüzdeki dönem siyasi hedeflerini tartışmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin atacağı adımları şekillendiriyor.
Bu, fiili bir durum...
Nitekim önümüzdeki dönem kimin iktidara geleceğini, siyasi iktidarın nasıl şekilleneceğini siyasi partiler arasındaki rekabete, dengelere bakarak tartışmıyoruz.
Bunları AK Parti'nin içinde yaşanacak değişiklikler üzerinden ele alıyoruz.
Siyasal sistem iktidar dönüşümünün tek parti içinde kadro ve aktör değişimleriyle yaşandığı, fiili bir tek parti düzenine doğru ilerliyor.
Bu, 'fiili tek partili bir demokrasi' halidir.
Temmuz ortalarında 'büyük paradoksa doğru' başlıklı bir yazı kaleme almıştım:
'Biliyoruz ki, Tayyip Erdoğan'ın 2014'te Çankaya'ya çıkması muhakkak. Biliyoruz ki bu durum AK Parti'de iç iktidar dönüşümü ifade edecektir. Yine biliyoruz ki, aynı durum (hem Tayyip Erdoğan'ın siyasi gücü hem doğrudan seçilecek olmasından ötürü) Çankaya'nın siyasi sistem üzerindeki ağırlığını arttıracaktır...'
İkinci muhtemel fiili durum da işte burada yatmaktadır.
Zira Türkiye, 'fiili tek parti yönetimi'nin ürettiği 'fiili bir başkanlık sistemi düzeni'ne doğru ilerlemektedir.
Fiili diyoruz, zira bu konuda sistemi değiştirecek bir anayasa değişikliği yapılamasa bile, 2014 sonrası bilin ki, hükümet sistemi Çankaya merkezli çalışacaktır.
AK Parti'nin son kongresi ve kimi son gelişmeler açık işaretlerdir.
Başbakanın başkanlık sistemi vurguları, 'yaratıcı geçiş' imaları göstermektedir ki, Türkiye yine Tayyip Erdoğan tarafından (ki bu son derece tabidir), bu kez Çankaya'dan yönetilecektir.
Erdoğan muhtemelen yapılacak düzenlemeyle partili cumhurbaşkanı kalmayı başaracaktır.
Yeni parti yönetimi bu zemine uygun 'liyakat ve sadakat' ağlarıyla donatılmıştır.
Cumhurbaşkanı Gül'ün gelecek dönem için Erdoğan'ın planlarında yer almadığı, en azından parlamanter sistem içinde hükümet ve liderlik yetkilerinin olduğu gibi Gül'e devredilmeyeceği ana hatlarıyla ortaya çıkmıştır.
Ve CHP bu tabloyu sadece seyretmektedir.
Değil mi ki, ufuktaki tek siyasi rekabet ihtimali Gül ile Erdoğan arasındadır. Onun da AK Parti'nin doğası gereği meydanda ve açık yapılmayacağı ortadadır...
Evet, fiili tek partili düzen ve onun üreteceği fiili bir başkanlık düzeni neredeyse kaçınılmazdır.
Ancak ciddi olarak sorunludur...
İki nedenle...
1.Fiili tek partili demokrasi, dolaylı olarak siyasi iktidarın değişmezliğini ifade eder. Ve bu oranda demokrasinin özünü zedeler, iktidarın getirdiği aşırı, tehlikeli ve sınanamayan özgüveni tahrik eder.
2.Fiili tek parti bir demokratik düzen, siyaset kavramının özünü zedeler, bu kavramın sistem için anlamını değiştirir. Siyasetin tanımında taleplerin ve farklılıkların konuşması yerine, tek yönlü bir hizmet anlayışı devreye girer.
Türkiye zorlu bir döneme giriyor.
Reformcu ve dönüştürücü bir parti ve programı bir yanda, bu partinin tekleşmeye başlaması ve bunun yaratacağı derin demokratik sorunlar öte yanda...
Kaynak ve yazarın diğer yazıları
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AliBayramoglu/baskan-erdogana-dogru-tam-gaz/34316
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025