Ali BAYRAMOĞLU

Ali BAYRAMOĞLU
Ali BAYRAMOĞLU
Karar Tüm Yazıları
Harç ve tuğla…
1.05.2013
2939

 İçinden geçtiğimiz süreç, bir galibiyet, mağlubiyet süreci değildir. İçinden geçtiğimiz süreç, taviz verdiğimiz bir süreç asla değildir. Şunu bilmenizi isterim ki bu süreç, şiddetin bir yöntem olmadığının fark edildiği, şiddetin terk edildiği, fikrin ve siyasetin egemenlik ilan ettiği bir süreçtir…

Bu sözler başbakana ait…

Ve soluduğumuz geçiş döneminin esasını vurguluyor.

Sadece bu sözler değil, tüm göstergeler, barış sürecinin ilk gününden itibaren yaşanan tüm gelişmeler bu esasa işaret ediyor.

Fikrin, siyasetin, özgürlüğün hayat bulacağı yeni sayfa…

Önce yasaklar kalkacak, örgütlenme, ifade ve talep imkanları genişleyecek.

Ardından devlet ve topluma aidiyet tüm etnik referanslardan uzak tutulacak ve kuşatıcı olacak.

En nihayet demokrasi, 'katılım ve yerellik' ilkelerini kuşatan düzenlemelerle bir adım daha ileriye götürülecek.

Sayfada bunlar olacak ve sayfanın sonuna geldiğimizde, Kürt sorununun çözümü yolun bir kısımını almış olacak, diğer kısmı ise bu zeminde siyaset, talep, etkileşim üzerinden çözülecek.

Buraya has bir 'çatışma çözümü modeli'nin adım adım oluştuğunu görüyoruz.

'Belirsizlik' bu modelin temel ögesi…

Belirsizlikten kasıt, yarının nasıl şekilleneceğine farklı kesimlerin bugün birlikte, etkileşim içinde, demokrasi üzerinden, ortak yaşam kurallarını tartışarak inşaa etmesidir.

Dün de söyledik:

'Geleceğin belirsizliği, geleceğin şimdiki an içinde ilgili aktörler tarafından birlikte inşaa edilecek olması demektir ve bu, bir demokrasi belirtisidir. Çatışmanın durması, eylemsizlik, silahların gitmesi doğal olarak belirli plan ve tanımlı mutabakatları içerirken, çatışmanın yeniden başlamasını engelleyecek adımlar, yani barış sürecindeki ikinci ve üçüncü aşamalar belirsizlikler içeriyor…'

Birlikte inşaa konuşmayı ve teması gerektirir.

Konuşması gerekenler ise sadece temsilciler, örneğin siyasi partiler ve aktörler değil, aynı zamanda toplumsal katmanlardır.

Zira tartışılacak olan ülkenin bütünlüğüdür, idari yapısıdır, milliyetçilik meselesidir, korkular, endişeler, güvensizliklerdir.

Toplumsal mutabakat ve toplumsal meşruiyet bu açıdan kilit kelimeler.

Eğri olumlu.

Ancak kabul etmek gerekir ki, toplumsal meselenin ayrıntıları, alt katmanları da son derece önemli. Ve bu alt katmanlarda, barış ve çözüm arzusuna rağmen, çok boyutlu bir dizi güvensizlik hali egemendir.

Kürt sokağının bir kısmı devlete güvenmiyor. CHP'liler AK Parti'ye güvenmiyor. Batılı vatandaşlar PKK'ya güvenmiyor.

Bir tarafta aldatılma, diğer tarafta kaybetme, bölünme endişesi bulunuyor.

'Sayın Öcalan'la başlayan cümleler bir tarafı, 'teröristler' diye başlayan cümleler öte tarafı rahatsız ediyor.

O zaman görmek gerekir ki, bu açıdan, toplumsal açıdan barış süreci bugün güven tesis etme sahfası olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunu sağlayacak olan siyasi sürecin sıkıntısız yürümesi, kullanılan siyasi dilin diğergamlık üzerine oturmasıdır.

Şunu unutmamak gerekir:

Bu toplum karışmış bir harçtan değil, üst üste konmuş tuğlalardan oluşuyor. Onlarca yıldır ortak noktaları kadar ayrım noktalarıyla soluyor.

Kürt meselesinin çözümü bize bir harç hediye edebilir.

Bu açıdan herkes sorumluluk taşıyor, toplum meselesi hayati bir önem taşıyor.

 
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar