Ali BAYRAMOĞLU
Siyasetin ana eksenini çatışma oluşturunca, güç merkezli tahlil, tavır ve beklentiler öne çıkar. Toplumdaki görüşler kutuplaşır, kutuplar homojenleşir.
Hele Türkiye gibi, toplum, siyaset ve özgürlükler alanının hala sınırlı olduğu bir toplumda bu tablo daha da koyulaşır...
Adım adım sıcak toplumsal sorunlar, özgürlük, demokrasi, vatandaşlık, yoksulluk sorunları bile bu güç arayışına kilitlenir; bu sorunlar 'sil baştan' ele alınıp tanımlanmaya çalışılır.
Zira 'fayda kartları' yeniden karılır.
Siyasi partilerden gazetelere, yazarlardan devlet birimlerine kişilerin ve kurumların çıkarlarından hareketle aldıkları pozisyonlar ile yaptıkları güç analizleri, attıkları demokrasi çığlıkları birbirine karışır.
Taraflar 'güce' endeksli 'kimlik çıkarı'nı ana siyasi dil kılarlar.
Yazarlar, yorumcular, aydınlar 'organikleşir…'
Gerek siyaseti gerek zihniyeti açısından yaşadığı ağır bunalımları, 'kuvvet mikrobu'ndan kapan bu ülke için, karşı karşıya bulunduğumuz kutuplaşma koşulları benzer bir etki yapıyor.
Bir kez daha tepkisel siyaset algısı öne çıkıyor.
Pek çok kez yaşadık, biliriz ki, bu tepkisellik bir yandan siyaset dışılığın, radikalliğin her türünü, her tonunu besler…
Kutuplaşma üzerinden iki tür tepkisellik, iki tür faydacılık, iki tür çatışma ekseni üst üste oturunca, ortaya çıkacak genel tablo daha da vahim olur…
Ve bu koşullarda hem siyasal alanda hem toplumsal alanda 'özgürlükler zemininin biraz daha kayması' kaçınılmaz olur.
Demokratik reflekse sahip toplumlar bu tür tahribatları siyasetiyle, aydınıyla, kurumlarıyla en aza indirir.
Türkiye ise bugün bu korunmanın araç ve mekanizmalarından uzak duruyor, hatta hedef kılınan bu araç ve mekanizmalar oluyor.
Merceği değiştirmek lazım…
* * *
Dünkü Hanefi Avcı yazım üzerine pek çok ileti aldım. Pek çoğu bu meselenin ülkenin vicdani sorunlarından birisi olmaya yüz tuttuğunu kanıtlıyordu.
Bunlardan birisi, avukat Akın Atalay'dan gelen mesaj ise başka bir neşter atıyordu
Şöyle:
Bir hukukçu olarak anlamadığım, inanamadığım bir kanunsuzluğu (hukuksuzluğu demiyorum) da paylaşmak istedim.
Avcı'nın kitabı 2010 yılında yayınlandı. 2012 yılının Temmuz ayında çıkan 6352 sayılı Kanunun (meşhur yargı reformu paketi) Geçici Madde 1 hükmü ile; 31 Aralık 2011 tarihine kadar basın ve yayın yolu ile işlenmiş olup da kanunda öngörülen cezasının üst sınırı beş yılı geçmeyen suçlardan açılmış davaların erteleneceği düzenlendi.
Nitekim bu hüküm doğrultusunda gazete, dergi, kitap vb yollarla işlendiği iddiasıyla açılan bu kapsamdaki tüm davalarda, davanın ertelenmesine karar verildi. Özellikle soruşturmanın gizliliğini ihlal ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçları nedeniyle gazeteciler hakkında açılan yüzlerce davada bu kararlar verildi. Zaten kanun hükmü bu amaçla düzenlenmişti.
Peki ama, bu kanun hükmü, kitabı 2010 yılında yayınlanan Hanefi Avcı için neden uygulanmadı da, kendisine kitap nedeniyle ayrıca hem adil yargılamayı etkilemeye teşebbüsten, hem de soruşturmanın gizliliğini ihlalden de 4 yıl 8 ay ceza verildi? (…)
Diyorum ki, bu hakimler ve savcılar nasıl bu kadar pervasızca davranabiliyor, nasıl bu kadar keyfilik olabiliyor? Yorum farkı deyip yasal bir kılıf arama çabasına bile ihtiyaç duymuyorlar...'
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025