Ali BAYRAMOĞLU
İdeolojiler bataklıktır.
O bataklığa adım atıldığı andan itibaren her yeri kaplayan o olur. İnsanın ne yapacağına, nasıl düşüneceğine, yarınına, ütopyasına, gelecek için hangi yolun izleneceğine, doğruya, yanlışa, her şeye o karar verir.
İdeolojik takıntı durumlarında insan kendisi gibi değildir, öyle olunca kendi dışındaki insan ve toplulukları da olduğu gibi anlayamazlar.
'Liberal', 'solcu', 'sağcı', 'İslamcı' gibi sıfatlar örneğin... Davranış ve düşünce kalıplarını da içererek karşıdaki insanın, düşüncenin, grubunu ne ve kim olduğunu, nasıl hareket ettiğini size kestirmeden anlatırlar.
Liberal örneğin, öyle bir sıfattır ki telaffuz ettiğiniz an sizi benzerlerinize yaklaştırır, 'ortak öteki'ye işaret ettiği oranda ortak bir tavır ve 'ortak kimlik' üretir.
Aranızdaki farklar ne olursa olsun, zeka, bilgi, algı düzeyiniz ne olursa olsun, nerede yaşarsanız yaşayın, hangi durumla karşı karşıya olursanız olun, aşağıdan eşitlenir, 'liberal' denilen adamı aynı anda ve şekilde çözersiniz. Birinin ne dediğini dinlemenize, ne yazdığını okumanıza gerek yoktur artık, sıfat yeter ve böylece siz kim olduğunu, niyetini kestirmeden anlarsınız...
Tek tespit, tek doğru, tek pozisyon...
Bu tür duruşların bir sorunu da toplumsal bir tasavvura sahip olmamasıdır. Liberaller, İslamcılar gibi sıfatlar her şeyden önce kendi içinde çoğul olan yapıları tek bir özne haline indirgerler. Ve bu özneyi karşı ideolojiyi temsil eden kuru siyasi tavır olarak ele alırlar. Böylece 'insan, toplum, heterojenlik' karşısında, 'ideoloji, siyaset , homojenlik' galebe çalar...
Bu duruşun diğer sorunu, hayatı bir güç mücadelesine indirgediği oranda, ilke ile fayda arasındaki mesafeyi yok saymasıdır. Zira bu duruşun sahipleri için 'geleceği' ve 'toplumu' ele geçirme savaşı yaşanmaktadır ve bu savaşta ilke herhangi bir durumun onların kendi çıkarına göre kavramlaştırılmasıdır. Dolayısıyla ilke çıkarla iç içe olan değişken fikirlerden oluşur.
Böyle olunca sanılar ve gerçeğin birbirine karışması kaçınılmaz olur.
Üçüncü sorunu, bu kafanın toplumsal ve siyasal sahadaki değişimleri, kendiliğindenliği, iniş çıkışları, virajları kavrayamaması, algılayamamasıdır.
Dün Türkiye'de yaşanan gelişmeleri örneğin anayasa değişikliklerini, temel hak ve özgürlükler alanındaki değişimleri, orduyla ilgili mevzuatın elden geçmesini, başörtüsü meselesinde yol alınmasını, laik kesimde demokratikleşme, dindar kesimde modernleşme eğimlerini, seküler ve dindar değerlerin yan yana yaşama zemini bulmasını ya görmüyor ya da tehlikeli buluyorlardı.
Demokratikleşme ve değişimin değil, kaba bir iktidar kavgasının ya da iktidarın el değiştirmesinin göstergeleri olduğunu söylediler.
Anlamadıkları iktidar mücadelesi olmadan değişimin olamayacağı, bunların iç içe girmelerinin kaçınılmazlığıydı.
Sadece asker meselesi bile, Türkiye'de yaşanan değişimin büyük ve kaçınılmaz bir iktidar kavgası içerdiğini gösterir. Ve bu iktidar kavgasının dinamiğinin sivilleşme, demokrasi ve demokratikleşme olduğuna işaret eder.
Bugün siyasi hataların çoğalması, dün yaşananları ve anlamını ortadan kaldırmıyor...
Tersine bugün anti demokratik uygulamalar karşısında neye ve neden itiraz edilmesi gerektiğine işaret ediyor...
Tek tespit, tek pozisyon, tek doğru, sıfatlar ve sıfatlandırma anlamaya yetmiyor...
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025
20.11.2025
15.11.2025
13.11.2025
8.11.2025