Ali BAYRAMOĞLU
Pek çok hukukçu, dernek, siyasi parti, valilerin Sur, Cizre, Şırnak gibi yerlerde aldıkları kamu düzenini sağlamaya yönelik tedbirler arasında sokağa çıkma yasağının bulunmasını, hukuki dayanağı bulunmadığı ve anayasaya aykırı olduğunu iddia ediyorlar.
Sokağa çıkma yasağı uygulamasını anayasaya aykırı bulanların temel gerekçesi anayasanın 13. Maddesi. Zira bu maddede, “temel hak ve hürriyetler”in, “yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği” hükmü var. Aykırılığı dile getirenler, sokağa çıkma yasağının kişilerin, dolaşım, ulaşım, sağlık ve eğitim ulaşma gibi temel hak ve özgürlüklerini sınırlandırdığını belirtiyor, bu madde kapsamına girdiğini ve anayasanın ihlal edildiğini söylüyorlar.
Peki bunun böyle olduğuna kim karar verebilir?
Elbette anayasa mahkemesi…
Ancak bunun için Anayasa Mahkemesine aykırılık itirazı yapılması gerekiyor. Bu itirazı Cumhurbaşkanı, TBMM üye tamsayısının 1/5'inin, iktidar partisi ya da ana muhalefet partisi meclis grubu, kanun resmi gazetede yayınlandıktan sonra belli bir süre içinde yapabiliyor. Bu süre ise çoktan geride kalmış durumda.
Bu durumda tek yol bir mahkemenin elinde bir dosya üzerinden aykırılık iddiasında bulunması ki, bunun gerçekçi ve pratik hiç bir karşılığı bulunmuyor.
Kaldı ki burada söz konusu olan yasa metni değil, bu metnin idare tarafından yorumlanması, içinin doldurulması, idareye tanınan “düzenleyici iktidar gücü”… Bu durumun işleri hukuki açıdan daha karışık hale getirdiğine, Anaya Mahkemesi'nin yetki çerçevesinin zorlandığına hiç şüphe yok.
Hukuki dayanaksızlık iddiasına gelince…
Bu iddiayı ileri sürenler, sokağa çıkma yasağının Türk hukuk düzeninde sıkıyönetim ve olağanüstü hal durumlarında mümkün olduğunu, zikredildiğini, bunlar dışında sokağa çıkma yasağı ilanı etmenin hukuki dayanağı olmadığını vurguluyorlar.
Peki buna rağmen valiler bu yasak kararlarını nasıl alıyor?
İller İdaresi Kanunu'nun 11. Maddesine dayanarak alıyorlar. Bu madde, “il sınırları içinde huzur ve güvenliğini, kişi dokunulmazlığını, emniyeti, kamu esenliğini sağlamak için vali gereken karar ve tedbirleri alır” hükmünü içeriyor. Ve valiler sokağa çıkma yasağını bu tedbirler arasına görüyorlar.
Peki söz konusunu madde, böyle bir yorumla hukuki bir dayanak oluşturur mu?
Nitekim aynı soruyu AİHM de, Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmiş ve kendisine gelen bireysel başvuruları görüşebilmek için Türkiye'ye yöneltmiş durumda.
Malum AİHM bundan önce 6 başvuru hakkında sokağa çıkma yasağına tedbir koyma talebini, eldeki verilerin yetersizliği gerekçesiyle reddetti. Ancak bireysel başvuruları henüz görüşmedi. Ve tüm başvuruları birleştirdi.
Bu dosyalar hakkında karar verirken kendisinden önceki son hukuki merci olan Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını da dikkate alacak.
O zaman şu soruyu soralım: Sokağa çıkma yasağının hukuki dayanağı açısından Anayasa Mahkemesi'nin fikri ne? Bu fikir, mahkemenin iki ayrı kararında yer alıyor.
Son kararı birlikte okuyalım:
“Valiliklerce, 5442 sayılı Kanun'un 11. maddesinin (C) fıkrası uyarınca, terör örgütü mensuplarının yakalanması, terör olayları nedeniyle halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması, sokak aralarındaki barikatların kaldırılması, hendeklerin kapatılması ve kurulan bombalı düzeneklerin imhası çalışmaları esnasında sivil vatandaşların can ve mal güvenliğinin temin edilmesi gibi gerekçelerle “sokağa çıkma yasağı” kararları alındığı belirtilmektedir. Anayasa Mahkemesi daha önce benzer bir başvuruda, Şırnak Valiliği tarafından kamu düzeninin, halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla “sokağa çıkma yasağı” ilan edilmesinin temelsiz olduğunun söylenemeyeceğine karar vermiştir...”
AİHM buna rağmen tersi istikamette bir sonuca varabilir mi?
Elbette...
Ancak Türk yargı sisteminin işleyişi açısından bakıldığında anayasaya aykırılık tezi kağıt üzerinde, hukuki dayanaksızlık tezi ise anayasa mahkemesinin içtihadıyla tarafından karşılıksız kalacak gibi görünüyor.
Nitekim asıl mesele bireysel hak ihlalleri varsa onları gidermektir.
Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda hassas davrandığı ise açıktır
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025