Ali BAYRAMOĞLU
Emre Uslu, dün, Taraf Gazetesi'nde, devletin Kürt sorununa ilişkin yeni stratejisini anlatan dikkat çekici bir yazı kaleme almıştı.
Buna göre,
1. Siyasi iktidarın önceliği, "alan hakimiyeti"nin sağlanması, Kürt hareketinin KCK ve BDP üzerinden siyasi olarak PKK üzerinden askeri olarak yıpratılmasıdır...
2. AK Parti bunu yapabileceğine inanmaktadır, çünkü hem PKK'nın gücünün fazla abartıldığı kanısını taşımakta, hem ordunun iç meselelerinden ve yapı zaaflarından ötürü bugüne kadar PKK'yla çok etkili bir şekilde mücadele etmediğini düşünmektedir.
3. Bu strateji "PKK yok edilemez ama, beli bükülebilir, ondan sonra silah bıraktırma görüşmeleri yapılabilir, sağlıklı siyaset koşulları doğabilir..." mantığına dayanmaktadır.
Bunlar sadece Uslu'nun tespitleri değil. Hükümet politikaları üzerinde etkisi olan sivil güvenlik bürokrasisinin ve sivil güvenlik uzmanlarının görüşleri de bu yönde...
Bu aynı zamanda hükümete yakın çevrelerin teyit ettiği bir çerçeve...
Ordunun yanına polisi sürme niyeti, basının katkısıyla ve hatta onun eliyle PKK ve Kürt Hareketinin tartışılmasının önüne geçilmesi, ifade özgürlüğünün sınırlanması girişimleri, adli refleksi bu noktaya davet, bu çerçevenin, pek dillendirilmeyen önemli diğer parçalarıdır...
Hemen fikrimizi söyleyelim bu, "garip, tehlikeli ve çarpık bir strateji"dir.
Gariptir, çünkü 1990'ların asayiş mantığıyla bugünün koşullarının bir kırması olarak karşımızdadır.
Tehlikelidir, zira "önce asayiş sonra siyaset" demek, pratik olarak önce siyasi tüm yolları tıkamak, düşünceyi zaptu rapt altına almak, siyaseti doğmadan uzun süre için boğmak demektir... Önce sindirip sonra barış yapmak mantığı içi boş askeri bir strateji olmaktan başka anlam taşımaz...
Çarpıktır, bu strateji Kürt sorununun bileşenlerini ele almayı değil, o sorunu temsil eden Kürt siyasi hareketini boğmayı hedeflemektedir. Böyle kaldıkça dün olduğu gibi bugün de büyük ölçüde sonuçsuz kalmaya ya da ters sonuçlar vermeye mahkumdur. Bu ters sonuçlardan biri de Kürt sorununun askıya alınması, bu çerçevede Türkiye'de basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasıdır. Ve bu konuda daha şimdiden pek çok emare vardır.
Peki ne olmalı?
Her şeyden önce strateji sivil ve siyasi olmalıdır...
Bunun için gerekli asayiş tedbirleri asayiş iklimi yaratılmadan uygulanmalıdır. Bu tedbirler gerek nitelik, gerek hedef, gerek verdiği algı açısından siyasi olanı ve siyasi alanı tahrip etmemelidir. Bu alan siyasi adımlarla pekiştirilmelidir.
Nasıl?
Bugün Kürt meselesinde gelinen nokta dünden çok farklı...
Uluslaşan bir topluluk var ve bu uluslaşmanın motoru olan hem silahlı hem siyasi hem toplumsal bir hareket söz konusu.
Bugün Kürt alanında ve Kürt siyasi hareketi açısından siyaset ve şiddet bir sarmal olarak eylemler, aktörler, stratejiler düzeyinde iç içe geçmiş durumdadır...
"KCK-PKK-BDP" insan unsuruyla, ayrı devletimsi örgütlenmesiyle ve toplum dokusu yapılanmasıyla, politikasıyla bu zincirin halkalarıdır...
Devlet bildik yöntemlerle şiddete yöneldiği an siyaseti de yaralamaktadır, tersi durumda da o alan denetiminden çıkmaktadır.
Bu durumda hedef siyaset ve şiddeti iğneyle kuyu kazar gibi birbirinden ayırmak olmalıdır.
Bu ise sadece ve sadece siyasi koşullarda, o koşulların öne çıkarılmasıyla mümkün olur...
Anayasa üzerinden Kürt sorununa ilişkin adımlar atmak, Kürt siyasi ve toplumsal alanın çoğul hale gelmesine, yurttaşlığın çoğulculaşmasına yönelik hamleler yapmak, Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklikler, KCK operasyonlarında doğru hedef seçimlerinde bulunmak bunun araçlarıdır...
Asayiş tedbirleri bile bu şemsiye altında başka bir görüntü kazanacaktır.
Örgütle tekrar başlanması gereken silah bırakma görüşmesi bu koşullarda farklı sonuçlar verecektir.
Silah bıraktırma, yeni bir toplumsal mutabakat önerme, bunu yaparken Kürt meselesini çözmeyi ve Kürt siyasi alanını çoğulculuğu kollama istikamet bu olmalıdır.
Başbakan sıkça demokrasiden ve demokratikleşmeden taviz verilmeyeceğini söylüyor, bu söz demokrasinin içi ancak siyasetle, demokratik siyasetle doldurulduğu takdirde karşılığı olacak bir sözdür.
Unutmamak gerek:
Askeri hamleler askeri ve baskıcı sonuçlar verir...
Siyasi hamleler ise siyasi ve yol açan sonuçlar...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Muhalefet farkında mı?
20.09.2025 - Gelenek ve hastalık: Kadına şiddet…
18.09.2025 - Yeni dünya, yeni Türkiye: Aynı pota…
14.09.2025 - CHP ne yapsın?
11.09.2025 - Kanun tiyatrosu
6.09.2025 - Boğma süreci
4.09.2025 - Erdoğan çok beğenmiştir…
30.08.2025 - Söz yine topluma gelecek
28.08.2025 - Keser döner sap döner…
23.08.2025 - Siyasi alan daralırken…
21.08.2025
Yazarlar
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
Necati Şaşmaz
Allah aşkına kimseyi kandırmayın..Adamlar TERÖRİSTBAŞI apo itini eve çıkarmanın sözünü aldılar da silah bırakıyorlar..Eli kanlı TERÖRİSTlerin ceza almadan geçiştirileceği için silah bırakıyorlar belkide özerk bir bölge kurup TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ bölecekleri için silah bırakıyorlar akil olmanıza gerek yok AKILLI olun YETER !!
Nevzat Cingirt
Teşekkürler Yıldıray...