Ali BULAÇ
İtikatta yanılma, zanni görüş olmaz; imanın esasları bellidir, apaçıktır. Fıkhın alanı ise hayli geniştir, değişkendir, yanılmaya, farklı görüş ve içtihatlara açıktır. Fıkhi görüş itikad gibi telakki edilip mutlaklaştırıldı mı, bundan zorunlu olarak dinileştirilmiş otoriter ve totaliter rejim türer.
Siyasi alanda faaliyet gösteren Müslümanlar, siyasi faaliyetlerini İslam’a hizmet olarak görürlerken, siyasi görüşlerini de İslami hükümlerin ta kendisi, itikadın esası veya parçası olarak görürler. Oysa siyasi faaliyette İslami hizmet gayesi ve İslami hükümlerin referans alınması gerekli ve hatta zorunlu iken, söz konusu hükümlere dayalı siyasi görüşler itikadın konusu değil, fıkhın konusudur. İtikatta yanılma, zanni görüş olmaz; imanın esasları bellidir, apaçıktır. Fıkhın alanı ise hayli geniştir, değişkendir, yanılmaya, farklı görüş ve içtihatlara açıktır. Fıkhi görüş itikad gibi telakki edilip mutlaklaştırıldı mı, bundan zorunlu olarak dinileştirilmiş otoriter ve totaliter rejim türer.
Bu hayli ciddi mahzurla ilgili Hz. Peygamber (s.a.) sıkı tembihlerde bulunmuştur. Şöyle ki: Hz. Peygamber, savaşa gönderdiği askeri birlik komutanına, düşmanla karşı karşıya geldiğinde şu üç teklifte bulunmasını emrederdi: Müslüman olmak, cizye vergisi vermeyi kabul etmek veya savaş. Belirtmek gerekir ki, bu uygulama anlaşmalı olan gayrimüslim topluluklar için değil, kendileriyle savaşın dışında hiçbir seçeneğin kalmadığı muharip topluluklar için geçerlidir. İslamiyet, durup dururken kimseyi ya İslam, ya cizye veya savaş durumuyla karşı karşıya bırakmaz. Hz. Peygamber, anlaşma, konuşma, barış içinde yaşama imkânlarının tamamen kalktığı topluluklar için yine de söz konusu teklifin yapılmasını emrettikten sonra, şöyle buyurmuştur: “Bir kale halkını kuşattığında senden kendilerine, Allah’ın hükmünü uygulamanı isterlerse (bunu) onlara uygulama. Çünkü siz Allah’ın onlar hakkındaki hükmünün ne olduğunu bilemezsiniz. Yalnız onlara kendi hükmünüzü uygulayınız. Sonra onlar hakkında dilediğiniz hükmü veriniz.” (Müslim, cihad 3; Tirmizi, siyer 47; İbn Mâce, 38; Darimi, siyer 8; Ahmed b. Hanbel, V, 352.)
Bu son derece önemlidir. Çünkü insanlar kendi hükümlerini Allah’ın hükmü olarak takdim ederlerse kendi zulüm ve haksızlıklarını Allah’a, dine, İslamiyet’e fatura etmiş olurlar. Oysa doğru, adil ve hakkaniyete dayalı hüküm koyma sadece Allah’a mahsustur. Hz. Peygamber “sünnet” dairesinde hüküm koyma yetkisine sahip ise de bu, Allah’ın ona verdiği bir yetkidir ve Allah’ın ona “gösterip bildirdiği, öğrettiği gibi” hükmetmek durumundadır. Bu çerçevede Hz. Peygamber’in hükümleri kuvvet, açıklık ve kesinlik bakımından, gözün gördüğü şeyler gibidir, yani berrak ve adildir. Hz. Ömer “Hiç kimse ‘Allah’ın bana gösterdiği gibi hükmettim’ demesin, böyle bir iddiada bulunmasın. Çünkü yüce Allah, bu vasfı sadece Peygamber’ine vermiştir. Bizden birinin görüşü kesin bilgi değil, zan ifade eder” demiştir.
Buna rağmen, Hz. Peygamber (s.a.) insanlar arasındaki ihtilaflara baktığı zaman gerekli uyarıyı yapma lüzumunu hissetmiştir: “Ben de sizin gibi bir insanım. Bana davalar gelir. Belki kiminiz diğerinden daha güzel (etkileyici) konuşur, ben de onun doğru söylediğini sanıp lehine karar verebilirim. Kime bir Müslüman’ın hakkı (geçecek şekilde) hükmetmiş isem, bilsin ki o ateşten bir parçadır. İsteyen alsın, isteyen bıraksın” (Buhari, Şehadet, 27; Müslim, Akziya, 4.) (Daha geniş bilgi için bkz. Kur’an Dersleri, II, 481.)
Geleneksel İslam toplumlarında Cebriye’nin kültürde devam eden etkisiyle Müslümanlar maruz kaldıkları baskı ve zulümleri kaderleri ve Allah’ın hükmü olarak telakki ederlerdi; modern zamanlarda mutlakiyetçi yönetim felsefelerini İslam’a tercüme edenler siyasi görüş, ideoloji, dava ve parti/örgüt programlarını itikadın bir parçası haline getirip siyasi itikada boyun eğmeyenlerin tekfir edilebileceğine hükmettiler. Böylelikle isabetli veya hatalı politika İslam itikadı oldu. Yanlış politika itikad olunca buna tepki verenler İslam itikadının da dışına çıkmış oluyor.
Bunun çaresi çifte gerçeklik hatasına düşülmeden itikad ile fıkıh arasındaki ilişkiyi doğru belirlemek ve siyaseti bu zemin üzerinde yeniden inşa etmektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.08.2025
16.08.2025
7.08.2025
3.08.2025
25.07.2025
19.07.2025
23.06.2025
11.05.2025
21.04.2025
15.03.2025