Ali Saydam
CHP Lideri Kemal Bey demiş ki:
“O kadar sıkışmış vaziyetteler ki benim Salı konuşmalarıma kendi konuşmalarını denk düşürüyorlar. Bu korkunun belirtisi. 'Kılıçdaroğlu'nu kimse dinlemesin'; bu arayış içindeler. Son KHK ile havuz medyasına ceza yazılmasın diye 'eşitlik ilkesini' de bu gerekçeyle kaldırdılar. Çünkü bizim konuşmalarımıza mecburen yer verecektiler. Şimdi onu da kaldırdılar.”
Ana muhalefet liderine göre herhalde AK Parti'nin ödü kopuyor Kemal Bey'den…
Sayın Genel Başkan “Adil bir referandumun önüne yeni engeller getirildiği” kanısındaymış. Partililere Kartacalı Hannibal'ın “Ya yeni bir yol bulacağız ya yeni bir yol yapacağız” sözünü anımsatarak “Bu tablo karşısında umutsuz olmayın” demiş ve izlenecek yöntemi ilan etmiş.
Kemal Bey'in bulduğu ve haberin başlığında 'Yeni Yol' diye takdim edilen siyasi iletişim yönteminin adı canvassing imiş. Bunu duyan rakip partilerin gözlerine korkudan uyku falan girmeyecektir herhalde…
Sözlükler, siyasi iletişim tarihi kadar eski olan bu yöntemin Türkçe adının 'Yüzyüze görüşme' olduğunu söylüyor. Ya kapı kapı dolaşıp, ya da telefonla, ya da diğer elektronik araçlarla…
Kemal Bey'in yeni keşfettiği bu yöntemin örneğin AK Parti tarafından kuruluşundan bu yana uygulandığını bilmeyen var mı acaba?
Hannibal'in izinden gidip 'yapmayı' düşündükleri yeni yol işte bu canvassing imiş…
Bir de şu durumu hatırlamakta yarar var. 1983'te ANAP tek başına iktidara gelirken medyanın neredeyse tamamı ve darbe lideri faşist Evren'in tüm yaptırım araçları karşısındaydı. Benzer bir durum 2002'de AK Parti için söz konusuydu. Şu sıra yedi düvele karşı millî bağımsızlık mücadelesi veren Tayyip Erdoğan o sıralar da karşısında blok halinde duran medyaya rağmen partisini tek başına iktidara taşımayı başarmıştı?
Peki ne ile?
Yanıtı çok basit. O yöntem, bu araç, şu 'canvassing'le falan değil. Sağlam bir fikir, güçlü bir konsept, sıfırdan kurulmuş bir teşkilat etrafında birbirine inanmış fedakâr kadrolarla ulaşılmıştı bu hedefe…
Aslolan fikriyattır; iletişim araçları değil…
Oscar, ABD'nin ruhuna ışık tutar
Bugün bizde 'Sevgililer Günü' diye bazılarının kutladığı St. Valentine Günü… Wikipedia internet ansiklopedisi, St. Valentine'i özetle şöyle anlatıyor:
“Valentine ya da Valentinus, Hristiyan inanışına göre Roma azizlerden biridir. 269 yılı civarında öldürüldüğü sanılmaktadır. Aşıkların Azizi olarak da bilinir. Valentine, her yıl 14 Şubat günü anılır, zamanla bu gün Sevgililer Günü'ne dönüşmüştür.
Valentine kelimesi batı medeniyetlerinde 'hoşlanılan kişi' ya da 'sevgili' anlamında kullanılır. Sevgililer Günü'nde gençler hoşlandıkları kişilere “Be my valentine” (Sevgilim olur musun?) yazılı kartlar verirler.”
Bizim medyanın ciddî bir kısmının sanki bütün ülke St. Valentine gününü kutluyormuş havasına girmesi hiç şaşırtıcı değildir. Kültürel yabancılaşmanın tavan yaptığı yerlerden biridir bu tür günler…
Hıristiyan Batı'da pek çok ünlü sanatçının seslendirdiği “My Funny Valentine” şarkısı ile büyümüştür o kesim. Herkesi de öyle bilirler. Perakende ve de özellikle çiçekçilik sektörünün, özellikle 'paralı' sayılabilecek kesimin alışveriş heyecanını 'gıdıklamak' için kullandığı bu tür günler, tüketim toplumunun gerekleri doğrultusunda tasarlanır.
Aşk ve nefret ABD popüler kültürünün en sık yaslandığı iki temel duygu alanıdır. Bu duygu alanlarının popüler kültürdeki karşılığının ABD'de en iyi sergilendiği ortam Oscar Ödülleri'dir… Her yıl genel popüler eğilimleri (trend) gösterir hangi tür filmlerin ödüllendirildiği… Ya 'çıtırbom', 'taze suya tirit' aşk filmleri ya da nefret filmleri, ancak sonunda ABD'ye özgü 5 mukaddes alanın galebe çaldığı filmler, o yıla damgalarını vururlar.
Nedir o 5 alan? Adalet sistemi, Güvenlik sistemi, Sağlık sistemi, Kilise ve inanç sistemi, Eğitim sistemi… Pek ender bir ikisi hariç tüm filmlerde 'kötüler' sistemi ne kadar sarsmaya çalışsalar da, sistem içindeki 'iyi' unsurlar sayesinde yine de galip gelir ve bir tür katarsis (arınma) ile finale ulaşılır.
Bu yıl da yakından izleyin, bakın hangi filmler aday, hangileri kazanacak. Bir tanesi, çıtırbom olanı belli: La La Land. Bütün ödülleri toplayarak geliyor. 7 tane Golden Globe (Altın Küre) almış bile. En son da İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi (BAFTA), en iyi film, en iyi kadın oyuncu, en iyi yönetmen, en orijinal müzik ve en iyi sinematografi dallarında 5 dalda ödül vermiş. Klasik Hollywood dönemine romantik bir gönderme yapan film, 5 yıl önce 5 Oscar ve çeşitli diğer organizasyonlardan 161 ödül almış olan The Artist adlı film gibi, ABD'de ne zaman iç karartıcı bir ortam olsa ruh ferahlatıcı işlevini yerine getirecek gibi…
Bir de zencilere karşı yaptıkları yüz yıllık insanlık dışı haksızlıkların vicdanlarda yarattığı yaraları sarmaya, aslında iyi Amerikalıların zencileri ne kadar sevdiklerini (!) anlatan filmler aday. Oscar, her yıl ABD'nin içinden geçtiği ortak ruhi şekillenmeye ışık tutar. Bu yıl da böyle olacak…
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019