Ali Saydam
Bir ara iyice 'takılmıştım'… Kamu Diplomasisi aşağıya Kamu Diplomasisi yukarıya… Türkiye'nin bir numaralı meselesi kendi algısını tüm dünyada yönetmek, hak ettiği itibar düzeyine ulaşmaktı. Bunun için de gerekli olan en önemli enstrüman Kamu Diplomasisiydi.
Diplomasi devletlerden devletlere doğru yürütülen ilişkinin yönetimiydi; Kamu Diplomasisi de devletlerin diğer devletlerin halklarının nezdinde yürütülen iletişim çalışmalarının bütünü…
Yıllar sonra durumun farkına varılmış, Sayın Cumhurbaşkanı'nın Başbakanlık döneminde Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğükurulmuş, başına da Sayın Doç. Dr. İbrahim Kalın getirilmişti.
Ne kadar sevinmiştik. Nasıl Amerikan politikalarını ve tezlerini dünyaya, ABD Kamu Diplomasisi kurumu, Hollywood 'u ve diğer popüler kültür araçlarını kullanarak yayıyor idiyse, bizde de benzer bir stratejik yaklaşım izlenecekti. Tüm iletişim çalışmaları, ülkemizle ilgili tüm algılama yönetimi faaliyetleri böylece tek bir merkezin koordinasyonunda çok daha verimli ve etkili bir şekilde yürütülecekti…
Ancak ne yazık ki olaylar düşlendiği gibi gelişmedi. O ünlü popüler deyişle “Hayaller Hollywood; gerçekler Eminönü!..” oluverdi.
Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanı ve İbrahim Kalın'ın yeni görevlerine geçmeleri sonrası bu Koordinatörlüğe devletin ilgisi bir hayli azalmış olsa da (bütçesi ve kadroları hâlâ yokmuş), onların katkısıyla mıdır, yoksa tekil girişimler sonucunda mıdır, son dönemlerde bu alanda çok ciddi adımlar atılmakta.
19 Mayıs'ta gösterime girecek biri Hollywood yapımı, içinde Hollywood starlarının yer aldığı 'The Ottoman Lieutenant' mesela. Sözde Ermeni soykırımı konusunda son derece etkili bir iş. Farklı ve beşerî bir ses tonuyla dünyaya bizim dilimiz ve düşüncemizle sesleniyor.
Diriliş – Ertuğrul mesela… Kuveyt'deki havaalanı yeni terminal inşaatının ihalesini kazanmış olan Limak, oradaki etkinliğe dizinin yıldızlarını götürmüş… İlgi had safhadaymış…
II. Abdülhamid dizisi mesela. Pek çok tarihi saptırmayı doğru kaynağa yönlendirme konusunda olağanüstü bir işlev görüyor. Oyunculuk bazı rollerde aksasa da, dizi son derece sürükleyici bir polisiye edasının arkasında, kültür ve değerlerimizin yakın tarihine ışık tutuyor.
Benzer bir başarı da ihracat konusunda ciddi sonuçlar elde eden Vatanım Sensin'e ait…
Yıllarca yabancı dizi ve filmlerin egemenliğinde yaşayan bir ülke olarak dizi ihracatçılarımızın, TİM'den hizmet ihracı kategorisinde ödül almaları da dikkate değer bir durumdur.
Kamu Diplomasisinin resmî tanımının içinde olmayan hatta zaman zaman eleştirilen bir başka işlevi de belli politika ve tezlerin içeriye doğru, kültür taşıyıcıları vasıtasıyla aktarılmasıdır. Bu manada son günlerin en önemli prodüksiyonu bence İsimsizler adlı dizidir.
Bir kaymakamın hikâyesi bu. Güneydoğu'nun bir ilçesinde görev yapan kaymakamın PKK tarafından bombalı bir suikastla öldürülmesinden sonra İsviçre'ye tayini çıkmış olmasına rağmen bu kasabaya gönüllü olarak gitmek için ısrar eden kahraman bir devlet görevlisinin ve onunla aynı yola baş koyan 5 kahramanın hikâyesi…
Aynı bölgede PKK, Alman Vakıfları ve FETÖ'nün nasıl bir iş birliği ile melun planlarını yürüttükleri ancak bu kadar yalın ve inandırıcı bir şekilde anlatılabilirdi. Kaymakam Fatih rolünde Uğur Güneş (Diriliş'de de rol almıştı), Doktor rolünde Elif Eke çok başarılılar. Tüm diğer oyuncular, PKK teröristlerini canlandıran kadro, Alman sivil toplum örgütü (!) lideri Otto unutulmaz performans sergiliyorlar…
Özellikle 15 Temmuz öncesi bu ülkenin nasıl bir felakete sürüklenmek istendiğini anlamak ve anlatmak için bu dizi mutlaka izlenmeli…
Kamu Diplomasisi için en azından elimizde 'İşte bu!' diyebileceğimiz örnekler oluştu…
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019