Amberin ZAMAN

Amberin ZAMAN
Amberin ZAMAN
DİKEN Tüm Yazıları
Militarizm tam gaz
20.09.2013
2582

 Bu hafta okullar açıldı. Ancak okul mu, kışla mı anlamak mümkün değil. En azından benim mahallemde. Yanı başımdaki Burhan Felek Lisesi köklü bir müessese. Yolda rastladığım talebeler efendi, güler yüzlü çocuklar. Lisenin bir zamanlar eğitim seviyesinin çok yüksek olduğu söyleniyor; ama şu an nasıldır, bilmiyorum. Tek bildiğim şey orada okuyan öğrencilerin ruh sağlıklarını korumalarının oldukça zor olduğu. Zira okul açıldı açılalı okul müdürü (veya her kimse) her sabah komutan edasıyla elinde mikrofon (tahmin) bağıra bağıra nutuklar veriyor. Bütün mahalle çınlıyor. Kulak zarlarımızı patlatacak şiddette çalan teneffüs zili ise işin cabası. Sözlerini ayıramadığım için sözkonusu şahsın ne anlattığını anlayamıyorum. Belki de şahane şeyler söylüyordur. Çocukların ufuklarını açıyordur. Belki de çok tontondur. Ama iletişim tarzı gerçekten ürkütücü. Eğer bütün devlet okulları böyle ise vay hâlimize. Militarizm milyonlarca çocuğa her gün aşılanıyordur demektir.

Bu arada okulun duvarları dikenli tellerle çevrili. Hapishane gibi. Oysa yüksek tavanlı tarihî bir bina. İnsanda güven hissi uyandırıyor. Ne kadar daha güzel olabilir. Teller belki de çocukları okulun tam karşısında bulunan Paşakapısı Cezaevi’ndeki mahkûmlardan korumak içindir. Hani ola ki firar ederler, cinnet geçirip okula dalarlar filan. Anlayamadım tam. Fakat teller bu tür güvenlik kaygıları ile konulmuşsa o hâlde sormak lazım neden cezaevinin bitişiğindeki yeni boşalan adliye binasına imam-hatip lisesi açılıyor. Cezaevinin duvarına yapışık bir okulda ben şahsen okumak istemezdim. Her an aklıma oradaki mahkûmlar gelirdi. 1799’da inşa edilen hapishane eskiden Padişah III. Selim’in av köşküydü. Mimarisi çok güzel. Cezaevinin şehrin göbeğinde hâlen ne işi var bu da başka bir muamma. Oysa kültür merkezi veya kent müzesi olabilir.

İmam-hatip lisesine dönecek olursak. Talihsiz konumuna rağmen hayırlı olsun. Etrafında kaldırım düzenlenmesi yapılması çok faydalı. Ama neden duvarları gri taşlarla döşeniyor? Neden daha neşeli renkler seçilmiyor? Dikkat ettim Türkiye’nin dört bir tarafında devlet okullarında neşe kıtlığı var. Hazır duvarlardan söz açılmışken... Geçenlerde Burhan Felek Lisesi’nin duvarına birileri “Ermeni Kılıçdaroğlu Defol” diye yazmış. Fotoğrafını çekip twitledim yetkililerin dikkatini çekmek için. Az sonra baktım yazının üzeri çamur renginde boya ile örtülmüş. Ancak daha açık renkte benzer çirkinlikte bir yazı hâlâ duvarda duruyor. Keşke hazır imam-hatip lisesi boyanırken Burhan Felek Lisesi’nin de duvarına bir kat boya geçilse de hepimiz bu ayıptan kurtulsak...


CAMİ Mİ, DÖVİZ BÜROSU MU?

Evet, aynen bu soruyu sordum tarihî Doğancılar Camii’nin önünde asılan elektronik panoyu gördüğümde. Hani döviz kurlarının yazıldığı panolar var ya, onlardan. Üzerinden akan şeritte çeşitli ayetler yazılı. Bakan yok. Güzelim caminin görüntüsünü bozmaktan başka ne işe yarıyor. Benzer bir şeridi Kadıköy’de tarihî Sultan III. Mustafa İskele Camii’nde gördüm. Panolar mantar gibi yayılıyor. Kimin fikriyse çok kötü bir fikir. Tıpkı geçenlerde Kız Kulesi’nin fuşya rengine büründürülmesi ve Doğancılar Parkı’nın fıskiyesini süsleyen kuş heykelinin altının kırmızı ışıklarla aydınlatılması gibi. Gariban sanki canlı canlı ateş üzerinde pişiriliyor.


ÇİÇEKLERDEN SOĞUMAK ÜZEREYİM

Oldu olacak çiçeklerle ilgili şikâyetimi de dillendireyim. AK Parti yönetimindeki İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin yaptığı en güzel şeylerden biri şehri çiçekle tanıştırmak oldu. Gerçekten harikalar yarattılar. Şehrin çehresini değiştirdiler. Ama kantarın topuzu kaçtı. Neredeyse bir tek yeşil alan kalmadı ki bir çiçek dizaynı olmasın üstünde. Oysa parklar, yeşil alanlar sadece süs için değil, üzerinde koşmak, yuvarlanmak, özgürlük içindir...


[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar