Amberin ZAMAN
Soru gündemde çünkü Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya akışı ve Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığını artırmasıyla birlikte dört yıldır süren Suriye savaşında dengeler yeniden değişiyor.
Dahası ABD dışişleri bakanı John Kerry’nin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da ilk kez Beşar Esad’ın Suriye’de yaşanacak bir geçiş süresinde iktidarda yer almasına sarı ışık yakmış görünüyor. Bayram namazı çıkışı açıklama yapan Erdoğan şunları söyledi: “Tabi burada Esed’siz bir sürecin olması veyahut da bir geçiş sürecinde belki Esed ile gidilme diye bir şey olabilir.”
Rusya meydan okudu
Her ne kadar akabinde Esad derhal gitmeli dese de Erdoğan ilk kez barış müzakerelerin önkoşulu olarak ‘Esad gitmeli’ dayatmasından geri adım atmış oldu. Yaygın kanaat Erdoğan’ın bir gün önce Kremlin’de Putin ile yaptığı görüşmenin bu değişiklikte hızlandırıcı etkisi olduğu yönünde.
Çünkü Suriye hükümetinin davetiyle Suriye’ye yerleşen Rusya, resmi üssü Tartus limanı yerine, Türkiye’nin 20-25 kilometre güneyindeki Lazkiye’ye yoğunlaşarak meydan okudu diyebiliriz. Kime peki? Türkiye’nin desteğiyle İdlib’i ele geçirdikten sonra Esad’ın kalesi Lazkiye’ye doğru ilerleyen ‘Fetih Ordusu’ çatısında birleşen muhaliflere. Fakat esas olarak Türkiye’ye.
Uçuşa yasak bölge yeniden tartışılıyor
Bu tespitler doğru olsa da Suriye’deki tablonun tümünü açıklamıyor.
Birincisi, Türkiye pozisyon değiştirdi demek için henüz çok erken. Üstelik Lazkiye’de durum kritik. Ortadoğu uzmanı Fransız akademisyen Fabrice Balanche’ın kaleme aldığı çarpıcı analiz rejimin Lazkiye’de ne denli zayıfladığını ortaya döküyor.
Özetle Balanche’a göre savaşın yarattığı büyük göç dalgaları nedeniyle Lazkiye’de Sünni nüfus her geçen gün artıyor. Ve Putin son hamlesiyle her şeyden öte Rus nüfusu da bulunan Lazkiye’de rejime karşı olası bir Sünni ayaklanmanın önünü kesmeyi hedefliyor. Öte yandan ileride Akdeniz kıyı şeridinde oluşacak bir Alevi devletçiğinin de garantörlüğüne soyunuyor.
Rusya’nın ‘onlar konuşur Kremlin yapar’ havaları karşısında Washington Rusya’yı nasıl hizalarız telaşına düştü. Tam da bu noktada Türkiye’nin ilk günden beri savunduğu Suriye’nin kuzeyinde uçuşa yasak bölge fikri yeniden tartışılıyor.
Güvenilir kaynaklarından edindiğimiz bilgiye göre Pentagon’un süren direncine karşın Kerry plana sıcak bakıyor. Rusya’ya ‘buraları bizden sorulur, sen buraya giremezsin’ mesajının verilmesini istiyor. Ancak Türkiye’nin talep ettiği biçimde, ABD bölgeye yerleştirilmek istenen Suriyeli mültecilerin can güvenliğinin sorumluluğunu üstlenmeden.
Salih Müslim pek yakında Washington’a gelebilir
Türkiye açısından diğer kayda değer gelişme ise ABD Başkanı Barack Obama’nın ‘IŞİD’e Karşı Küresel Koalisyon’ nezdindeki temsilcisi emekli general John Allen’in yakın gelecekte görevinden ayrılacağı iddiası.
İncirlik’in açılması için Ankara’ya defalarca gelen Allen’ın, görevini bir sivile devredeceğine kesin gözüyle bakılıyor. O da büyük ihtimalle Allen’ın yardımcılığını yapan ve aynı zamanda dışişleri bakanlığında İran ve Irak’tan sorumlu müsteşar yardımcısı büyükelçi Brett McGurk. Savunma bakanı Ashton Carter’ın aksine Türkiye’yle işbirliğine sıcak bakan ve etkin bir isim (Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu’yla da çok iyi anlaşıyor). Aynı zamanda YPG’yi de destekliyor. Türkiye’yle Kürtlere birbirinin alternatifi olarak bakmıyor. Klasik bürokratik nedenlerle Suriye masasının elinde bulundurduğu PYD dosyasını da el attı. Salih Müslim pek yakında Washington’a gelebilir.
Türkiye İsrail konusunda da bir değişikliğe gider mi?
Bu arada ABD ile İran arasında varılan nükleer anlaşmanın ardından‘İsrail lobisi’ şeklinde özetleyebileceğimiz kesimde, en azından bir kısmında, İran’ı dengeleyebilecek yegane güç olarak görülen Türkiye’yle ilişkileri düzeltmenin yolları kollanıyor. İncirlik’in açılmasını bir dönüm noktası, aynı zamanda sıkışmış bir Erdoğan’ın kapitülasyonu olarak yorumlayan bu kesim acaba Türkiye İsrail konusunda da bir değişikliğe gider mi diye sessizce bekliyor.
Ancak hepimiz biliyoruz ki İncirlik’in açılmasının ardındaki temel sebep Kürtlerin önünü kesmek zira devletin Kürt paranoyası Erdoğan’ın ‘Esed’nefretini katlıyor. Nitekim karşılığında Amerika YPG’nin Cerabulus’a ilerlemesine kırmızı ışık yaktı. ABD’nin hava desteği olmadan da YPG’nin Fırat’ın batısına ilerlemesi mümkün görünmüyor. YPG’nin bir diğer açmazı da şu: IŞİD’e karşı etkinliğini sürdürebilmesi, dolayısıyla ABD’yle ittifakını derinleştirmesi, için ağır silahlara ihtiyacı var.
Amaç Rojava’yı zayıflatmak
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) başkanı Mesut Barzani kendi eğittiği Suriyeli Kürt peşmergelerin Suriye’ye dönüşlerine izin verilmediği sürece Irak Kürdistanı üzerinden YPG’ye silah geçişine izin vermeyecek. McGurk’ün arabuluculuğuna rağmen sorun aşılamıyor. Suriyeli Kürt kaynaklar Barzani’nin Türkiye tarafından yönlendirildiğini savunuyor.
Diken’e konuşan üst düzey bir Suriyeli Kürt yetkili öfkesini şöyle ifade etti: “Barzani’nin sokmak istediği adamlar bölgemizden kaçan ve kimisi suça bulaşmış kişiler. Özel kuvvetler olarak eğitildiler, ayda 500 700 dolar kazanıyorlar, bizimkiler ise mercimek çorbası fasulye parası. Bunlar gelirse bütün dengeleri alt üst ederler. Komutamız altına girmeyi reddediyorlar. İstenen aramızda iç savaş çıkartmak. Rojava’yı zayıflatmak.”
Türkiye’nin önünde iki seçenek var
YPG’yle birlikte savaşan Hür Suriye Ordusu’na bağlı birliklere havadan silah atarak durumu idare ettiği iddia edilen Amerika bu tıkanıklığı aşabilir mi belli değil. IŞİD’in başkenti Rakka’nın üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak ana hedefleri.
Anahtar kısmen Türkiye’nin elinde. Ve önünde iki seçenek var: Ya ABD’yle işbirliğin önkoşulu olarak Kürtlerin önünü tıkamayı sürdürmek ya da Suriyeli Kürtlere el uzatmak. İkincisi her açıdan kazan kazan. ABD’yle sürtüşmeler minimuma düzeye indirilir. Herkesten çok Türkiye için büyük tehdit arz eden IŞİD’e karşı sağlam bir cephe oluşturulur. Hepsinden önemli, barış süreci yeniden canlanır.
Türkiye birincisinde direnirse, ki öyle görünüyor, bunun en büyük kaybedeni yine Türkiye olacak.
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018