Amberin ZAMAN
Mesut Barzani öncülüğünde gerçekleşen Irak Kürdistanı referandumu sonrası tablo, hangi açıdan bakarsanız bakın, çelişki ve açmazlarla dolu.
Dün Bağdat hükümetinin talimatı doğrultusunda bölgeye uluslararası uçuşlar yasaklandı. Bağdat’ın bu hamlesini onaylarcasına ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ABD’nin referandumu tanımadığını yeni bir açıklamayla yineledi. Hızını alamayan Tillerson ‘tek taraflı’ referandumun sonuçlarını da gayrı meşru ilan etti.
Benzer şekilde referandumu geçersiz saydığını devamlı tekrarlayan Ankara, Bağdat yönetimiyle birlikte sınırda ortak askeri tatbikatlar düzenlerken, Irak Kürdistanı’na açılan Habur Sınır Kapısı’na alternatifler arıyor. Dahası Irak gümrük memurlarının Türkiye-Irak sınırının Türkiye tarafına konuşlandırılmasından söz ediliyor. Zira Kürt tarafında asker bulundurmak için peşmergelerle çatışmaya girmek gerekebilir. Aynı uygulama İran- Irak Kürdistanı sınırı için tasarlanıyor. Eğer hayata geçerse bu, uluslararası literatürde bir ilk olacak. Zira bir ülkenin, Irak’ın sınırları komşularının rızasıyla genişlemiş olacak!
Bugün ise İran ve Irak yine Kürt bölgesiyle sınırda ortak tatbikatlar düzenlemeye başladı.
Peki tüm bu gövde gösterileri sonucunda Mesut Barzani’den tam olarak ne yapması bekleniyor? “Ay pardon, biz hata ettik, katılımın yüzde 73 ve ‘Evet’ oylarının yüzde 93 olduğu referandumu yok sayıyoruz” demesi mi?
Bu soruyu ABD’li yetkililere yönelttiğimde tatmin edici cevapları yok. Sadece Kürtlerin Bağdat’la aralarındaki sorunları çözmek üzere yeniden masaya oturmasını istediklerini yineliyorlar.
Oysa Barzani bağımsızlığın koşullarını tartışmak dışında Bağdat ile müzakere edilecek herhangi bir konu olmadığı yönündeki ısrarını sürdürüyor. Irak Başbakanı Haydar el Abadi ise Kürtlerle bağımsızlığı tartışmanın asla söz konusu olamayacağını deklare etti.
Bu arada taraflar arasında arabuluculuğa soyunan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı İyad Allavi, krizi çözmeye yönelik altı maddelik bir plan sundu. Birleşmiş Milletler’in desteğini de talep eden plan, krizin çatışmaya dönüşmemesi ve komşu ülkelerin olası müdahalelerini önlemeye yönelik bazı tedbirler sıralıyor.
Ancak perşembe günü açıklanan plan, Kürdistan’ın bağımsızlığından söz etmiyor. Tam tersi eşit vatandaşlık ve milli barış vurgusu, sorunların Irak’ın toprak bütünlüğü çerçevesinde çözülmesi gerektiğini ima ediyor. Buna rağmen Allavi, Barzani’den olumlu cevap aldığını açıkladı.
Fakat bugün görüştüğüm Mesut Barzani’ye yakın kaynaklar Kürt liderinin bağımsızlık konusunda ‘milim kıpırdamadığını’ifade ediyor. Dolayısıyla Allavi’nin bu girişimi havada kalacağa benziyor.
Belirsizlik had safhada. Durumu özetleyecek olursak bize yansıyanlar şöyle:
Washington cephesi
Washington sözünün dinlenmemesinin tam da uyardığı biçimde, Kürtler açısından ‘kötü neticeler’ doğuracağını Barzani’nin gözüne sokmaya devam edecek.
ABD’ye göre İran’ın nüfusunu sınırlamanın yolu Erbil’den değil, Bağdat’tan geçiyor; dolayısıyla elinden geldiği kadar İran yanlısı rakiplerine karşı el Abadi’yi kollaması gerekiyor. Referandum Washington’un bu planlarını alt üst etti.
Iraklı Kürtler Washington’un bu tutumunun baş sorumlusu olarak Brett McGurk’ü görüyor.
McGurk’ün resmi görevi ABD başkanının IŞİD karşıtı koalisyonu nezdindeki temsilciliği. Ancak fiiliyatta Washington’un Irak politikasını ve kısmen de olsa Suriye politikasını McGurk yönetiyor.
Anlaşılan referandum öncesi Barzani’ye sunduğu ‘ABD’nin himayesinde Bağdat’la diyalog’ teklifinin Kürt lider tarafından reddedilmesi ABD’li diplomatın öfkesini kabarttı. Oysa Barzani bağımsızlığı içermeyen herhangi bir müzakereye yanaşmayacağını defalarca vurgulamıştı. Ve her ne kadar bazı ABD medya organları McGurk’ün sunduğu paketin bağımsızlık maddesini içerdiğini iddia etse de Kürtlere göre bu, gerçeği yansıtmıyor.
Washington şimdilik Barzani’yi ‘cezalandırma’ görevini Türkiye’ye ihale etmeye bakıyor. Dikkat ettiyseniz Türkiye’nin Irak’la gümrükler konusundaki görüşmelerine pek ses çıkartmıyor. Aksine, teşvik ettiği gelen bilgiler arasında. Zira ancak bu sayede Bağdat, Ankara ve Tahran’ın tepkisinin dinebileceği görüşü hakim. Iraklı Kürtlerin bunu kabul edip etmeyeceği ise kocaman bir soru işareti. Öte yandan, Pentagon’un peşmergelere verdiği yardımın kesilmesi düşük olasılık.
Ankara cephesi
Iraklı Kürtler sürecin başından beri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı yanlış okumuşa benziyor. Rojava’da PKK sempatizanı Kürtlerin kazanımlarının ve 15 Temmuz darbe kalkışmasının Türkiye’deki tehdit algısını ve siyasi dengeleri ne denli değiştirdiğini kavrayamadılar.
Erdoğan referanduma ilişkin “Böyle bir yanlışa düşeceğine ihtimal vermiyorduk, demek yanılmışız” derken kuvvetle muhtemel gerçeği söylüyordu. Çünkü belki Erdoğan’ın sempatiyle yaklaştığı Neçirvan Barzani kendisine amcası Mesut’u referandumdan caydırabileceğini söylemiştir. Erdoğan da inanmıştır, çünkü kıvrak zekası ve ikna kabiliyetiyle anılan Neçirvan tuttuğunu koparan biri. Bilemeyiz.
Her hâlükârda Mesut Barzani temmuz ayında Avrupa başkentlerinde referanduma destek arayışındayken Erdoğan’ın “Ankara’ya gel” çağrısına olumlu cevap verseydi, aradaki iletişim sorunları giderilir, her iki taraf pozisyonunu net olarak ortaya koyabilirdi. Bir sonraki adımlarını da buna göre hesaplar ve atardı.
Buna rağmen Türkiye Irak Kürdistanı’ına henüz herhangi dişe dokunur yaptırımda bulunmadı. Evet, KDP temsilcisini sınır dışı etti. Irak Kürdistanı kanallarını TÜRKSAT uydusundan çıkarttı. Bölgeye uçak seferlerini iptal etti ama Bağdat hava sahasını kapattığı için. Habur henüz kapanmadı. Ne de Kürdistan’ın can damarı petrol boru hattı…
Türkiye kötü polis görevini Bağdat ve Tahran’a ihale etmiş görünüyor. Çünkü biliyor ki Iraklı Kürtlerin aleyhine atacağı her adım Türkiye’nin iç barışını daha da çatırdatacak. Askeri müdahale dünya kamuoyunu tümüyle Kürtlerin lehine çevirecek. Kürtlerle ekonomik ilişkilerin bozulmasının Türkiye’ye vereceği zarar ise Ankara’nın frene basmasının başlıca nedenlerinden biri.
Bir de Ankara ile Washington arasında dinmek bilmeyen bir güven sorunu var. “Ya Washington aramızı bozup sonra gidip Kürtlerle barışırsa?” sorusu akıllarda. ABD’nin sözlerle sınırlı tepkilerini yetersiz buluyor. Ama ABD’li yetkililere tam olarak Kürtlere ne yapmalarını istediğini de açıklamıyor.
Tahran cephesi
En zor okunan ülkelerden biri İran. Fakat Irak Kürdistanı’nın bağımsızlığından en çok çekinen ülke olduğu net. Bağımsız Kürdistan’ın bir ABD ve İsrail uydusu olacağına inanıyor. Ve İran’da en yaşayan en az 7 milyon Kürdü ayaklandırma suretiyle rejimi devirmeye çalışacağına…
Yine de İran’ın Iraklı Kürtlere yönelik askeri müdahalede bulunması düşük bir ihtimal.
Peki kendi güdümündeki Şii milisleri peşmergelerin üzerine salar m? Bu durumda ABD ne yapar? Esas soru bu.
ABD’li kaynaklar Şii milislerin Kürtlere saldırmaları durumunda Washington’un seyirci kalmasının mümkün olmayacağını vurguluyor. Tam da bu yüzden İran’ın bu kartı kullanmaktan sakınacağı tahmin ediliyor. Aslında İran’ın elindeki en değerli kozlardan biri Iraklı Kürtlerin kendisi. Daha ziyade kendisiyle Barzani’ye karşı taktiksel işbirliği yapan kimi Süleymaniye merkezli politikacılar. Dış baskıların doğurduğu ekonomik sıkıntılar arttıkça hasımları, İran’ın da dürtmesiyle faturayı tümüyle Barzani’ye yıkmaya bakacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018