Atilla Aytemur
İzmir’de HDP İl binasına yönelik saldırı, Kürt düşmanı ırkçı bir meczubun işi gibi görülemez.
Deniz Poyraz’ın katilinin sosyal medyaya yansıyan paylaşımlarına bakılırsa, iktidara yakın paramiliter çevrelerle ilişki içerisinde olduğunu anlamak hiç de zor değil.
Zira elinde tuttuğu silahlar, yaptığı bozkurt işareti ve Suriye’den verdiği pozlar anlamak isteyen için birçok şeyi anlatıyor.
Plan katliam yapmak
Katil Onur Gencer’in parti binasında bir katliam yapmak amacıyla gittiği de aşikâr. Bunu “orada bulduğum herkesi tarayacaktım” şeklindeki tüyler ürperten ifadesi net bir şekilde gösteriyor.
Ama saldırıyı biraz erken yaptığı için, bir partide katletmek için yalnızca Deniz Poyraz’ı buluyor.
O saatlerde havaalanından partiye gelmek üzere olan iki kişi var. Ayrıca bir kişi de arabasını park edip partiye gelmeye çalışıyor. Bir başkası ise neredeyse parti binasına girdi girecek. Yani, bu insanların hayatı tesadüfen kurtuluyor.
Çanta nerede?
Medya’ya da canlı görüntüleri yansıdı: katil elinde siyah bir çanta taşıyordu. Eğer cinayeti sadece tabancayla işleyecek olsaydı, pekâlâ belinde de taşıyabilirdi. Ama elinde büyükçe bir çantayla insanları öldürmeye gidiyordu. Böyle bir eylemi yaparken, hiç de küçük olmayan o çantanın içinde, daha büyük ve seri atış yapan silah olması muhtemeldir.
Muhtemeldir de… o çanta nerede? Poliste mi, yoksa katille birlikte oraya giden ve ona yardım eden biri ya da birileri tarafından olay sonrası oradan alınıp götürüldü mü? Şayet o çanta bulunursa, belki olayın ve katilin karanlık ilişkilerinin çözümünde bir başlangıç noktası olabilir.
Katil kıskıvrak polislerin arasında parti binasından çıkarılırken, başka olaylardan anımsadığımız bir sahne yaşanıyor ve görevlinin ağzından “Abicim senin adın ne?” yaltaklanmasını duyuyoruz. Bunun da bir tarafa şimdiden kaydedilmesinde fayda olduğunu düşünüyorum.
Tek başına değil!..
Bu olayda açıklığa kavuşturulması gereken çok nokta var.
Öncelikle başta HDP olmak üzere, toplumun beklentisi bu katilin kimlerle, nasıl bir ilişkiye sahip olduğunun süratle açığa çıkartılmasıdır. Çünkü, böyle bir saldırının öyle nefret duygularıyla, bireysel olarak ve bu kadar profesyonel soğukkanlılıkla gerçekleştirilmesinin pek mümkün olmadığını; geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız benzeri birçok olay döne döne gösterdi.
Mutlaka işi planlayan ve azmettirenler olmalı. Böyle bir cinayetin veya katliamın gerçekleşmesiyle meydana gelecek siyasal çalkantılardan ve onun açacağı yeni süreçten umdukları bir şeyler bulunmalı.
Katilin Suriye’ye kimlerin organizasyonuyla gittiği kesinlikle ortaya çıkarılması gereken bir noktadır. Bu konu, ilişkilerini açığa çıkarmak bakımından anahtar bir konumda görünüyor. Dernek görünümlü paramiliter yapılarla ilişkili olma ihtimali hesaba katılmalıdır.
İktidarın rolü ne?
Bu noktadan hareket edersek, bu meselenin iktidarla ilintisi atlanmaması gereken bir şüphe ve araştırma konusudur. Gerçi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli’ye kadar iktidar çevrelerinden olayı kınayan çok sayıda açıklama oldu; ama bugüne kadar aynı kesimlerin ters yöndeki konuşma ve tavırlarına da çoğu kez şahit olduk.
Ayrıca, iktidar partisindeki iç kaynaşmanın dışarıya dönük ne türlü yansımaları olacağı da kolay kestirilecek bir şey değil. At iziyle it izinin birbirine karıştığı bu tür dönemlerde, çok amaçlı provokasyonlardan medet uman karanlık çevrelerin harekete geçtiği de toplumsal hafızamızda kayıtlı bir husus.
O nedenle, bu menfur olayda her ihtimali hesaba katmak ve meseleyi bir de iktidarın rolü bakımından mercek altına almak, kimseyi haksız yere töhmet altında bırakmak anlamına gelmeyecektir.
Zaten iktidar, 7 Haziran 2015 seçimlerinden beri HDP’ye gün göstermedi. Öyle ki, bu partinin genel başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları, yöneticileri ve üyelerinin tutuklanma ve mahkûmiyet süreçlerini kamuoyu artık takip edemez oldu. Parti kriminalize edildi ve sık sık operasyonlara maruz kaldı. Nihayet, MHP’nin istek ve dayatmasına boyun eğilip kapatma davası açıldı.
Seçime giderken kaos mu isteniyor?
İzmir cinayeti tam da böyle bir aşamada gerçekleştirildi. Bu olayı, iktidarın durumu, yaklaşan seçimler ve HDP’nin bu seçim sisteminde oynaması muhtemel kritik rolden ayrı düşünemeyiz.
Her yönüyle derin bir başarısızlık ve tıkanma gösteren iktidar ciddi bir seçmen kaybı yaşıyor. Bazı gözlemciler “gerileme kemik seçmen kitlesine dayandı dayanacak” şeklinde değerlendirmeler yapıyor. MHP ise yüzde 10’luk barajın altına inmiş durumda.
Erken olanı bir yana, en geç iki yıl içinde seçimler yapılacak. AK Parti, Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklikler yaparak kendisinin ve ortağının durumunu kurtarmak, iktidarın ömrünü bir dönem daha uzatmak istiyor.
Yeni başkanlık rejiminde, güçlü ve kararlı seçmen desteğiyle HDP, Cumhurbaşkanı’nın kim olacağını belirleyecek parti konumunda bulunuyor. Onun bu durumu, iktidar blokundan kaynaklanan kendisine yönelik demokrasi ve hukuk dışı uygulamaların ve provokatif saldırıların nedenlerini de açıklıyor.
Muhalefet olan bitenin farkında
Ancak, iktidarın yaptırım ve uygulamaları hangi şiddette olursa olsun, HDP seçmeni sımsıkı partisine sahip çıkıyor ve onun işaret ettiği doğrultuda davranma basiretini gösteriyor. Bunun son örneği de İstanbul yerel seçimlerinde yaşandı.
Bugün Türkiye’nin Kürt sorunu, bütün azametiyle yerli yerinde duruyor. Ali Bayramoğlu, Karar’daki yazısında bu durumu çok isabetli bir şekilde analiz ediyor. İktidarın bu gerçekliğe ve milyonlara sırtını dönmesi, güvenlik politikalarına ve demokrasi dışı yollara sapması, kendi sonunu hızlandırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Sedat Peker’in ifşaatları ve sonrasında yaşanan iç didişmeler de gösteriyor ki, AK Parti’nin ülkenin sorunlarının üstesinden gelecek herhangi pozitif bir programı devreye sokmasının imkânı kalmamış ve o eşik çoktan geçilmiştir.
Muhalefet partilerince dile getirilen genel beklenti, demokrasinin, ekonominin, adaletin sisteminin yeniden rayına oturtulması için, daha fazla oyalanmadan, hilesiz ve saydam bir seçim yapılması ve makul bir süre içerisinde ülkenin yaralarının sarılmaya başlanmasıdır.
Ancak, demokratik siyasette yer tutmaya ve ‘Türkiye Partisi’ olmaya çalışan HDP’ye açılan kapatma davasına karşı ses yükseltmeden ve yeni Deniz Poyraz’ların katline niyetlenenlerin önüne geçmeden, o beklentinin gerçekleşmesi pek kolay olmayacak.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2023
19.08.2023
6.05.2023
28.04.2023
17.04.2023
29.03.2023
22.03.2023
9.03.2023
15.11.2022
9.09.2022