Atilla YAYLA
Çoğu zaman olduğu gibi bugünlerde yine önyargılar yüksek sesle konuşturuluyor. Ana konu ise, tırmanan terör olayları, daha doğrusu Kürt sorununun geldiği aşama. Bu meselenin birden çok aktörü ve bir tarihi var. 7 Haziran seçimlerinden, daha doğrusu barış/çözüm süreci başladığından beridir yaşanan olayların da bir kronolojisi var. Bu kronolojiyi incelediğimiz zaman anlıyoruz ki, PKK barış/çözüm sürecini ciddiye almamış. Silahları susturma ve ülkeyi terk etme çağrısına uymamış. Çatışmasızlık dönemini belli noktalara silah yığmak ve sağa sola bombalı/mayınlı tuzak kurmak için kullanmış. Barışa değil savaşa yatırım yapmış. Bunların üstüne Suriye'deki gelişmeler ve özellikle IŞİD'in varlığı ve yoğun şiddeti yüzünden PKK'nın ve uzantılarının Batı nezdindeki meşruiyetinin ve Batı'dan gördüğü desteğin artması eklenince PKK şımardı ve tabiri caizse azdı.
Daha önce eşi benzeri görülmemiş başka bir şey daha oldu. AK Parti hükümetine ve Erdoğan'a duydukları nefret geleneksel Kürt düşmanı bazı ulusalcıları ve Gülencileri PKK sempatizanı olmaya itti. Böylece PKK tarihindeki en yüksek medya desteğine kavuştu. Bu çevreler PKK güvenlik kuvvetlerine saldırıp zayiat verdirdikçe, tüm Türkiye değil sadece Erdoğan darbe alıyormuşçasına seviniyorlar. PKK'nın AK Parti'nin ve Erdoğan'ın iktidardan uzaklaşmasına zemin hazırlayacak bir ortam oluşturmasını veya buna buna katkı sağlamasını istiyorlar, umuyorlar.
Bu kafadakilerin ve tavırdakilerin hâli gelecekte epeyce incelemeye konu olacaktır. Ben bu yazıda farazî bir durumdan hareketle muhalefet partilerinin -varsa- Kürt meselesiyle ilgili genel ve sektörel çözüm önerilerini öğrenme arzumu belirtmek istiyorum. Eminin pek çok vatandaş da benzer düşünceler içinde. Farazi durum şu: Diyelim ki, Kürt meselesinin müsebbibi -müsebbiplerinden biri değil, tek müsebbibi- AK Parti ve Erdoğan. Ve diyelim ki Erdoğan ve AK Parti buharlaştı. CHP veya MHP tek başına iktidarda. Ya da bir CHP-MHP koalisyon hükümeti iş başında. Bu durumda adı geçen partiler Kürt sorununu nasıl çözecekler?
Ne yazık ki CHP ve MHP'nin ne parti programlarında ne de parti liderlerinin ve önde gelenlerinin açıklamalarında bu konuda bilgi hatta bir ipucu var. Tüm yaptıkları ya yuvarlak laflar söylemek ya da öfke nöbeti yansıtan şiddet -daha fazla şiddet- çağrılarını dillendirmek.
CHP kurmaylarına, ideologlarına sormak istiyorum: Topluma bu sorunu nasıl çözeceğiniz hakkında bir şeyler söyleyin. PKK ile anlaşacak mısınız savaşacak mısınız? Anlaşacaksanız bu ne üzerinde olacak? Bölgeye otonomi tanıyıp PKK'nın siyasal egemenliğini mi kabul edeceksiniz? Güvenlik kuvvetlerini bölgeden çekip PKK militanlarını bölgenin polis ve zabıta gücüne mi çevireceksiniz? Savaşacaksanız, şimdiye kadarki uygulamalardan farklı ne yapacaksınız? Güvenlik güçlerinin PKK'yı ortadan kaldırmasını nasıl sağlayacaksınız?
MHP kurmaylarına da sormak durumundayım. Siz de topluma sorunu nasıl çözeceğiniz hakkında bir şeyler söyleyin. Söylemlerinizden anlaşıldığı kadarıyla müzakere, görüşme, siyaset yollarını peşinen ve külliyen reddediyorsunuz. Bu durumda geriye sadece savaşmak kalıyor. İyi ama, savaş otuz küsur yıldır yapılmasına rağmen bir mesafe alınamadı. Siz neyi farklı yapacaksınız ki savaştan -o her ne ise- kesin sonuç almak mümkün olsun? PKK ile savaşın tüm Kürtler ile savaşa dönüşmesinin önüne nasıl geçeceksiniz? Savaşı esas alacağınıza göre, AK Parti iktidarları zamanında atılan -yer isimlerinin iadesi, ad değiştirmenin kolaylaştırılması, cezaevi görüşmelerinde Kürtçe konuşma yasağının kaldırılması, Kürtçe siyasî propaganda yapmanın serbestleştirilmesi, Kürtçe televizyon ve yayın organlarının kurulması, özel okullarda Kürtçe eğitimin yolunun açılması gibi- adımları geri mi alacaksınız?
Anadolu'nun güzel sözünde dendiği gibi, at iti ile it izi birbirine karışıyor. Puslu hava mertliği değil kalleşçe pusu kurmayı teşvik ediyor. O yüzden diyorum ki, kimse anlaşılmaz şekilde mırıldanmasın, karnından konuşmasın. Kimse Kürt meselesinin bir tarihi ve birden çok aktörü yokmuş gibi ahkâm kesmesin. Kimse tüm sorumluluğu son on yıla, AK Parti'ye ve Erdoğan'a yıkarak içini rahatlatmasın, kendi sorumluluklarından kurtulmaya çalışmasın. Partiler iktidara gelirlerse ne yapacaklarını ve kanaat önderi olma vasfına sahip bireyler ne yapılmasını istediklerini açıkça ortaya koysun. Ancak bu şekilde Kürt meselesinde kimin gerçekte nerede durduğunu ve ne istediğini anlayabiliriz.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019