Atilla YAYLA
31 Mart’ta genel mahallî seçimleri yaptık. Seçilecek olanlar yetkileri ve sınırları belli mahallî idarecilerdi, yani belediye başkanları ve belediye meclisleri üyeleriydi. Ne var ki Cİ ve Mİ mahallî seçimi genel seçim havasına büründürdü. Cİ bunu seçimleri bir beka meselesine terfi ettirmek suretiyle yaptı. Seçimlerin Türkiye’nin beka mücadelesiyle ilgili olduğunu söyledi. Çok gevşek ve genel anlamda bu doğruydu, neticede her şey bir şekilde ülkenin ve toplumun bekasıyla ilgili olabilir. Ama Cİ’nin iddia ettiği gibi acil ve akut bir beka meselesi yok(tu). Nitekim seçimler bitti, İstanbul ile ilgili yoğun tartışmalar başladı ve beka meselesi büyük ölçüde unutuldu. Mİ ise seçimleri bir demokrasi meselesi olarak sundu. “Demokrasi kazanacak” dedi. Bu da genel ve gevşek anlamda doğruydu. Türkiye’nin sık sık yaptığı seçimlere bir yenisinin eklenmesi demokrasi yolunda atılmış bir ileri adım olacaktı. Demokrasi mahallî seviyede kendini yenileyecekti. Ama Mİ seçimi kendisinin kazanmasını Cİ’nin kaybetmesini demokrasinin kazanması olarak adlandırdı. Ona göre Mİ’nin kazanması demokrasinin kazanması, tersinden bakıldığında Cİ’nin kazanması demokrasinin kaybetmesi anlamına gelecekti. Oysa seçimlerin yapılabilmesi zaten demokrasinin işlediğini göstermekteydi. Demokrasi olmasaydı iktidara karşı kazanma umudu da olmazdı. Nitekim İstanbul üzerinde tartışıyoruz ama Ankara, Antalya, Adana ve Mersin gibi önemli şehirlerde mahallî iktidar muhalefete geçti. Bu sayede muhalefet büyük moral kazandı.
Batı hükümetleri ve medyası da Türkiye’de sahada olan biteni anlamıyor veya anlamamaya çalışıyor. Kötü niyetli. Önyargılarını konuşturuyor. Türkiye’de iktidarın seçimle değiştirilemeyeceğini iddia ediyor. Oysa önemli şehirlerde değişiklikler oldu bile. Muhalefet bazı büyük şehirlerde büyük zafer kazandığını söylüyor. Batıdaki söz konusu mahfiller galiba bunu zafer olarak görmüyor ve iktidar değişmesi saymıyor.
Seçimler bitti ama özellikle İstanbul üzerindeki tartışmalar hız kesmeden devam ediyor. YSK’nin 23 Haziran’da İBB başkanlığı seçimlerinin yenilenmesi kararı yine sancılı bir süreci başlattı. Şimdi tüm partiler bütün güçleriyle, tabiri caizse, İstanbul’a yüklenecek. Yani seçim muhtemelen çok hararetli ve gergin geçecek.
Biliyorsunuz yeni hükümet sisteminde hükümet parlamentoya dayanmıyor, parlamentodan çıkmıyor ve parlamentodan güvenoyu almak zorunda kalmıyor. Ancak, İBB seçimleri üzerinde yaşanan ihtilâflar, tarafların İstanbul’a verdiği önem ve bu kozmopolit şehrin enternasyonal ilgi odağı olması seçimin önemini iyice artırdı. Tüm Türkiye ahalisi ve dünya bu seçimi yakından takip edecek. Böylece İstanbul seçimleri yine İstanbul seçimleri olmaktan çıktı. Adeta bir genel seçime, hatta cumhurbaşkanlığı sisteminin oylanacağı bir referanduma dönüşü. Buna bir tür güvenoylaması da denebilir.
Bu ortamda sağlıklı bir seçim yapmak ve seçimi yeni kavga ve kırgınlıkların aracına çevirmemek için ittifakların ve siyasî liderlerin çok dikkatli olması gerekiyor. Bana kalsa “sadece adaylar kampanya yürütsün, hatta hiç kampanya yürütülmesin, vatandaş kendi hâline bırakılsın, partiler kendini yormasın, masraf etmesin, çünkü kısa süreli ve abartılı kampanyalar insanların siyasî tercihini pek etkilemiyor” derim. Ama böyle olmayacağı belli. O zaman temennim yumuşak üsluplu, gürültü patırtısı az, karşılıklı suçlamaların havada uçuşmadığı, liderlerin kızmadığı, kızsa bile onlardaki öfkenin seçmen tabakalarına yansımadığı bir seçim olması.
Olur mu? Bunu bilmem. İnşallah diyelim ve bekleyelim…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019