Atilla YAYLA
Türkiye - Rusya ilişkileri gergin. O kadar ki, kara sınırı olmayan iki ülke arasında bir savaş çıkmasından bile korkuluyor. İlişkilerde Rusya’nın daha haksız ve saldırgan olduğu açık. Başka bir deyişle gerginlikte asıl sorumluluk Rusya’ya ait. Bununla beraber bir savaş patlarsa hangi ülkenin haklı hangisinin haksız olduğunun pek önemi kalmayacak ve her iki tarafta da ağır tahribat ortaya çıkacak. Muhtemel bir savaşta Türkiye’nin daha dezavantajlı olduğu açık, zira Türkiye’nin Rusya ile kara sınırı yok ve Rusya’nın uzak mesafelerden ölümcül ateş açma kapasitesi çok daha güçlü.
Tersini söyleyenlere hayret ediyorum; savaşlar daima kötüdür. Çok sayıda insanın ölmesine ve ağır maddî, manevî kayıplara sebep olur. Bu yüzden, savaşa gitmekte her zaman çok dikkatli ve yavaş olmak, tekrar tekrar düşünmek, savaşı önleme yollarını sonuna kadar kullanmak gerekir. Bunu söylerken ne olursa olsun asla savaşa girmemeliyiz demiyorum. Savaştan mutlak olarak uzak durmak, açık, ciddî, haksız saldırılara bile cevap vermemek pasifizmi bana doğru ve makul görünmüyor. Bu tavrın potansiyel saldırganlıkları, tecavüzleri tahrik ve teşvik etmesinden korkarım. Ancak, bir savaşa girişmek için o savaşın haklı olması gerektiğini düşünüyorum. Teoride buna ‘Haklı Savaş’ adı veriliyor. Tek haklı savaş ise nefsi müdafaa savaşı.
Gelgelelim bu ilkenin altını çizmek her şeyi anlamaya ve problem anlarında kolayca karar vermeye yetmiyor. Nefsi müdafaanın tanımı ve teşhisi meselesi ilâve zorluklar ortaya çıkartıyor. Kuşkusuz, A ülkesinin doğrudan doğruya ve kendi topraklarında saldırısına uğradığı B ülkesine cevap vermesi meşru müdafaadır. Peki, A ülkesi B ülkesinin dolaylı ve aracılarla yürütülen saldırısına uğrarsa ne olacak? Bu durumda neyin ne olduğunun net tespiti daha zor.
Rusya uzun ömürlü, belki hiç dinmeyecek bir psikolojik travma yaşıyor. Bu zaten potansiyel olarak mevcut Rus şüpheciliğini ve saldırganlığını tahrik ediyor. Rusya kendisinin dört bir yandan kuşatılmak ve dünya oyuncusu olmaktan çıkartılmak istendiğini düşünüyor. Bu görüş ve hissiyatında en azından kendince haklı ve/veya anlaşılabilir taraflar olabilir. Bu yüzden Rusya Sovyetler Birliği zamanındaki imparatorluğunu tekrar kurma peşinde. Her hamlesi buna yönelik. Ancak, bunu böyle ifade etmek yerine güvenliğini ve NATO ittifakının “düşmanca” tavırlarını hamlelerine gerekçe gösteriyor.
Bu yüzden Rusya’nın hem komşu ülkelerle hem de tüm ana güçlerle ilişkileri kötü. Baltık Denizi, Doğu Ukrayna, Kırım başlıca çekişme alanları. Suriye’de vaziyet çok daha karışık, karmaşık. Rusya’nın Batı ülkeleriyle olan ihtilâfları en az Türkiye ile ihtilâfları kadar derin. Daha geçenlerde Norveç savunma bakanı Baltık Denizi’nde Rusya ile savaş çıkabileceğinden söz etti. NATO Avrupa Kuvvetleri komutanı Rusya’nın büyüyen bir tehdit hâline geldiğini ve bu ülkeye saldırabileceklerini söyledi. Açık ki, Batı bloku Rusya’yı yakından takip ediyor ve sınırlamak, mümkünse terbiye etmek istiyor.
Türkiye Batı’nın kendisini Rusya’yı terbiye etmede, askerî ve ekonomik bakımdan zayıflatmada bir araç olarak kullanmak istemesi ihtimâline karşı çok dikkatli olmalı. Batı, dışında kalacağı bir Türkiye - Rusya savaşının Rusya’yı zayıflatacağını düşünerek, iki ülkeyi silahlı çatışma içine çekmek için çeşitli tezgâhlar çevirebilir. Batı siyasî, askerî ve diplomatik tarihi bu tür dolapların hikâyeleriyle dolu. Bu yüzden Türkiye elbette Rusya’ya karşı çıkarlarını korumaya çalışmalı ama gerilimi kontrol altında tutan bir politika izlemeli ve Rusya’ya karşı Batı’nın bir ön cephe ülkesi/karakolu hâline getirilmesine izin vermeyeceğini Batı’ya da Rusya’ya da hissettirmeli.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019