Atilla YAYLA
24 Haziran erken seçimi ilân edilir edilmez İyi Parti’nin seçime katılıp katılamayacağıyla ilgili tartışmalar başladı. Her meselede her zaman olduğu gibi temennilerle olgular birbirine karıştırıldı. Ve bu mesele akıl, mantık ve mevzuat dışı yorumlara konu yapıldı.
Önce bir noktanın altını çizeyim. Şahsen İyi Parti’nin seçime katılmasını isterim. Çünkü bu seçimlerin tek yeni aktörü o. Diğerlerini daha önceki seçimlerde gördük. İyi Parti’nin seçime katılmasının seçime renk ve heyecan katacağını tahmin ediyorum. Ancak, İyi Parti’nin seçime girmesinin sadece AK Parti’ye veya MHP’ye oy kaybettireceği yorumlarını temelsiz ve zayıf buluyorum. İyi Parti seçime girebilirse mutlaka CHP tabanından da oy alacaktır. Ayrıca Meral Akşener en yeni aktör olarak muhtemelen Abdullah Gül’ün önünü kesmiş olacaktır.
Türkiye’de siyasî partilerin gerek teşkilatlanması gerekse seçimlere katılması yasayla konulan kurallara bağlanmış. Bunları gereksiz veya yanlış bulabiliriz ama yok sayamayız. Siyasî Partiler Kanunu’nun ilgili maddesi şöyle diyor:
“Madde 36 – (İptal:Anayasa Mahkemesinin 22/5/1987 tarih ve E. 1986/17. K. 1987/11 sayılı Kararı ile.)(1) (Yeniden düzenleme: 31/3/1988 - 3420/4. md.) Siyasi partilerin seçimlere katılabilmesi için illerin en az yarısında oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olması veya Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunması şarttır. Bir ilde teşkilatlanma, merkez ilçesi dahil o ilin ilçelerinin en az üçte birinde teşkilat kurmayı gerektirir.”
Burada konulan kurallar açık ve bunlar İyi Parti için konulmuş değil. Cumhur ittifakı sırf İyi Parti’nin seçimlere katılmasını önlemek için böylesine erken bir tarihi seçmiş olsa bile durum değişmez. Kaldı ki ilk telaffuz edilen tarih 26Ağutos gibi seçime katılmak açısından İyi Parti’yi kısmen rahatlatacak bir tarihti.
Bu durumda İyi Parti seçime girebilir mi?
Parti yöneticilerinin -özellikle Meral Akşener’in- üst perdeden ve bana göre çirkin bir üsluplu yaptığı açıklamalar buna inanıldığını gösteriyor. Ama bu bir inanç değil olgular ve mevzuat meselesi. Siyasî Partiler Kanunu’na göre Büyük Kongre’nin en az altı ay önce yapılmış olması gerekiyor. Büyük Kongre söz konusu olunca parti yöneticilerinin yanıldığı ortaya çıkıyor. Çünkü İyi Parti ilk kurultayını 10 Aralık 2017’de, ilk Büyük Kongresi'ni ise 1 Nisan 2018’de yaptı. 10 Aralık’ı esas alırsanız altı ay 10 Haziran’da, 1 Nisan’ı esas alırsanız 1 Ekim’de doluyor.
Bana göre seçimle ilgili yasal düzenleme yapıldığı anda bu süre dolmuş olmalı. Yani 24 Haziran tarihi düşünülerek altı ay hesaplaması yapılamaz. Bu durumda 1 Nisan’ı bırakın, 10 Aralık ayı baz alınsa bile altı ay dolmuş olmuyor. Geriye tek yol olarak Parti’nin TBMM’de grubunun olması kalıyor. Bana göre bu da iki türlü yorumlanabilir: İlki seçim tarihinin kesinleşmesinden en az altı ay önce grup kurmuş olmak, ikincisi ise seçim kanunu çıkmadan önce grup kurmuş olmak. İlki zaten yok. İkincisi ise olmayacak gibi.
Bu durumda ne olacak? İyi Parti’nin etrafa tehditler savurması çok sevimsiz. Partin imajına zarar veriyor. Dediğim gibi, Cumhur İttifakı İyi Parti’nin önünü kesmek için 24 Haziran’ı seçim günü olarak belirlemiş olsa bile kanun dışı bir durum yok. Belki ahlâken ve siyaseten kınanacak bir tavır olduğu söylenebilir. Bunu değerlendirecek olan ise seçmenlerdir.
İyi Parti’nin önünde geriye iki yol kalıyor: Birincisi bir ittifak kurulursa onun gayri resmî parçası olmak. İkincisi ise bir başka partinin -meselâ siyaset çevrelerinde konuşulduğu üzere - DP’nin çatısı altında seçime girmek. Bu arada hükümetin de yasal süreyi üç aya düşürmeyi planladığı konuşuluyor. Bana göre bu isabetli ve iktidar için şık bir hareket olur. Gel gör ki bu durumda bile ancak Aralık baz alınırsa İyi Parti seçime yasal olarak girme hakkını kazanabilir.
Siyasete soyunanların kuralların herkesi bağladığını ve hayatın sürprizlere gebe olduğunu daima akılda tutması gerekir.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019