A.Turan ALKAN
Hukuk fakültelerimizde İslâm hukukuna, orta öğretim müfredatında münhasıran İslam tarihine yer vermemekliğimizin fiili sonuçları üzerinde durmak istiyorum:
Hukuk fakültelerinde İslâm fıkhını genel kültür seviyesinde olsun okutmamak, İslâm kavramının toplum nezdinde -tam da resmi ideolojinin arzu ettiği üzere- "Çöl Kanunu" basitliğiyle algılanmasına yol açmıştır; "Çöl kanunu", yani kabile sosyolojisinin dar sınırlarını aşamamış basit, iptidai ve problem çözme zenginliğinden mahrum, sığ bir birikim! Öte yandan İslâm tarihinin, resmi müfredatta sadece Siyer-i Nebî ve Râşit halifeler devrinin fetih ve iftihar tabloları şeklinde gösterilmesi ise, yaşayan Müslümanları, şimdiki durumun sefâleti fakat tarihi zamanların şevketi gibi iki aşırı yorum arasındaki gri ve tabii hadiseleri görmemeye sevk etti, romantikleştirdi, ümitsizlik telkin ederek çıkmaz yollara sapmalarına yol açtı; hâlbuki tarih birikimi dediğimiz şey sadece hanedan ve devletlerin kayıtlarını tutmaz, insanlığın bütün hâllerini tasvir eder. İnsanlık hallerini bilenler, kolay şaşırmazlar, baskı altında çabucak dağılmazlar ve hadiselerin omurgasını herkesten önce ve sarih görebilirler.
Sözü kestirmeden şu noktaya getirmek istiyorum: İslâm tarihi, sadece İslâm hükümetlerinin, hanedanlarının ve münhasıran Hilâfetin değil, Müslüman toplulukların da tarihidir ve aynı zamanda hayatın her safhasına şâmil hükümler külliyatı olarak İslâm'ın nasıl algılandığını, nasıl anlaşıldığını, nasıl uygulandığını da hikâye eder. Ayrıntılı ve çok yönlü bir İslâm tarihi okuması, bize İslâm'ın pratiğini (olmuş-bitmişini) gösterdiği için çok değerlidir; böyle bir birikimden yüz çevirmenin zannedildiği gibi laikliğe bir hayrı olamayacağı gibi, tarihi romantizmi beslemesi bakımından Müslümanlara da faydası yoktur.
Bu noktada "İslâm Tarihi" konulu neşriyatın yetersizliğine işaret edelim. Mevcutlar ya bakış açıları veya -bizde meşhur- "Ahalinin itikadını bozmayalım" endişesi sebebiyle temizlenmiş beyaz ama yetersiz metinlerdir. Okuma-yazma iklimimizde bugün İslâm tarihine dair eserler din kitabı, dinî kitap sınıfından sayılıyor; bu durum kabaca, İslâm milletinin, İslâm'ın tarihiyle doğru-dürüst temas etmemesine yol açmıştır. Müslümanların çoğu için İslâm Tarihi, İslâm'ın savunulduğu, yüceltildiği ve propaganda edildiği bir bilgi bütünüdür. Öyle olduğu içindir ki meselâ Şia doktrinini ilmekleyen sosyal ve siyasi kılcal damarları bilmeden Alevilere kestirmeden akaid nasihatleri verebilmekteyiz; hele hele Hâricîlik hakkındaki bütün mâlumatımız -ekserimiz için- bir kaç menkıbeden ibarettir ve bu menkıbelerde Haricilerin ne kadar menfi tipler olduğunu görürüz. İslam Tarihi okumadığımız için, İslâm hükümetlerinin başına gelen bütün melâneti kestirmeden Emevî Hanedanı'na keser, "Bütün mel'unluk Emevîlerle başladı; onlar araya girmese, Asr-ı Saadet'in ışıltısı hiç sönmeyecekti" diye tarih felsefesi yürütürüz! Ezcümle, "Dinî" olanla, "Sosyal" olan yan yana gelip çekişmeye başladığında olup biteni değerlendirebilme kapasitemiz, bilgi yetersizliği sebebiyle yerlerde sürünür. Olup biteni bir türlü anlayamayız. Eğitilmiş tarih melekemiz, olup biteni sadece kahraman-hain dikotomisi içinde kavramak üzre biçimlendiği için kahramanın veya hainin görünmediği olaylarda parlak yorum gücümüz sukut eder.
Hâlbuki Kur'an-ı Kerîm, diğer özelliklerine ilâveten, sanki bu gibi hâllerde yoğunlaştırılmış tarih hikmetlerini talim etmek üzere özel bir tarihi hadiseler antolojisi de sunuyor bize ki ferâsetli bir mü'min, sadece Kur'anî tefekkürle bu gediğini onarabilir. Kur'an, kaarîlerini hayata ve kitaplara gönderir; hayatın pratiği ise insanları Kur'an'a iade eder. Bir yerde, "Esaslı bir İslâm Tarihi okumamış olabilirsiniz ama Kur'an'a hakkıyla eğilmiş iseniz bu ihtiyacınızı en azından farkedersiniz" diye düşünüyorum ama haklı olup olmadığımı da doğrusu tam bilmiyorum.
İnsanlık halleri, yani insanlığın bütün hikâyesinin lübbü, özeti, muhassalası, yani bütün tarih; İslâm'ın tarihi, insanın tarihinden parantezle ayrılmış değil ki. Kaldı ki insanlık halleri, -esasında sayıca az olduğu için- kavranabilir meziyet ve kusurun çeşitlenmesinden ibaret. Kur'an, bu hikmeti mündemiç olduğu için her zaman diri.
İslâm'a dair konuşan en evvel tarihini iyi bilecek...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016