Ayhan ONGUN
Son genel seçimlere kadar HDP ve daha önceki partilerin yöneticilerine özellikle de ulusal ve milliyetçi kesimlerce dayatılan “haydi! PKK nın terörist olduğunu söyleyin” biçimindeki zorlamalara nasıl karşı çıktıysak, bu gün de HDP nin PKK yı yüreklendiren suskunluğuna karşı çıkma hakkımız olduğunu düşünüyorum.
Son iki gündür Demirtaş’ın yaptığı birkaç cılız çağrıyı olumlu bulsak da yeterli olmadığını söylemek durumundayız.
Çünkü biz, “bizim Selo’nun” halk tipi siyaset tarzını, sıradan aile yaşamını, esprili ama düzeyli konuşmalarını, en çok da barış söylemlerini sevmiştik.
Hani” Yeni Yaşam' yolunda bütün kurum, kuruluş, parti ve yurttaşları birlikte olmaya ve demokrasi mücadelesini ortaklaştırarak büyütme" ye taliptiniz.
Demokratikleşme, hak ve özgürlükler konusunda tüm halkları kucaklayacak kardeşlik projelerinin peşinde olacaktınız.
Türkiye’nin partisi olmayı hedefleyen, terörün her türlüsüne karşı çıkacak, her koşulda barışı savunacak bir HDP istemiştik.
Osmanlıdan bu yana ve Cumhuriyet döneminde sürekli devlet tarafından kandırılan, aşağılanan, çoğu zamanda yok sayılan, yok edilmeye çalışılan bir halkın eşit yurttaşlık temelinde verdiği kimlik ve özgürlük mücadelesine destek olmayı bir insanlık görevi saymıştık.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki onurlu ve dik duruşunu alkışlamış, seçim barajını aşma yolunda aldığı büyük riski ve verdiği zorlu mücadeleyi takdir etmiş, desteklemiştik.
Özellikle de seçim kampanyalarında öne çıkardığı Yeni Yaşam projesinin tüm yurttaşlar için ne denli önemli olduğundan hareketle, HDP kadrolarının tüm zorluklara ve engellemelere karşın fedakarca yürüttükleri mücadeleyi saygıyla karşılamış, mecliste mutlak yer almalarına yürekten inanmıştık.
HDP nin de içinde yer alacağı yeni parlamentonun yeni anayasa ve çözüm süreci konusunda daha olumlu işler yapmasının HDP sayesinde daha mümkün olacağını düşünmüştük.
En önemlisi de, demokratik siyaset kurumu içerisinde önemli bir meclis grubuyla temsil edilme hakkını kazanan HDP nin, yapacağı” silahların bırakılması, terörün sona erdirilmesi ve barış ortamının sağlanması” konusunda önemli bir aktör olarak görev yapacağını sanmış ve geleceğe yönelik umutlarımızı çoğaltmıştık.
Aynı masa etrafında konuşabilen, saygı ölçülerinde tartışan, birbirlerine görüşlerini dayatmayan bir toplum yapısının, yeni bir yaşam kültürünün oluşması ve gelişmesinde HDP yeni bir soluk getirecektir diye ummuştuk.
Suruç katliamının ardından işlenen alçakça cinayetler, asker ve polise kurulan tuzaklar, masum sivil vatandaşlara yönelik baskı ve şiddet olmadan önce, HDP yi anlamaya, içinde bulunduğu açmazı anlayışla karşılamaya çaba gösteriyor ve onlara zaman tanınması gerektiğini savunuyordum.
Ancak şu son olaylardan sonra gördüm ki, HDP kendisine verilen yüzde 13 oyun ne anlama geldiğini, niye verildiğini ya doğru anlayamamış, ya da anlamak istemiyor.
Ülkemizde yeni bir anayasa yapılmadan, çözüm süreci başarıya ulaşmadan huzur ve barışın sağlanamayacağını düşünen her görüşten barış yanlısı insanın, Kürtlerin temsil edilmediği bir parlamentonun meşruiyeti olamayacağı inancıyla verdiği desteği HDP nin doğru okuması, değerlendirmesi gerekir.
Kandil le İmralı arasında sıkışıp kalan bir kararsızlık ve ikircimli tavır; yalnızca Kürtlere değil; hem ülkemizde, hem bölgemiz ülkelerinde yaşayan tüm halklara zarar verecektir.
Tüm bunları görüp, HDP nin mahcup ve edilgen tavrını eleştirmeyen aydınlar, demokratlar, entelektüeller, liberaller de bu kötü gidişe ortak olurlar.
HDP nin siyaseten talep ettiği haklardan parlamenter sistem içerisinde çözülemeyecek hiçbir konu kalmamışken, PKK nın yeniden terör saldırılarına başlaması, kaos ortamından medet umar duruma gelmesine HDP nin sessiz kalması hakkı ve lüksü yoktur.
Kuşkusuz silahlı güce sahip bir örgütle aynı tabana sahip bir siyasi partinin hareket alanı doğal olarak daralacak, radikal kararlar alması zorlaşacaktır.
Ancak, barışa bu kadar yakınlaşmışken, varlık nedeni barış ve demokrasi, özgürlükler olan bir siyasi partinin artık PKK ya rağmen de olsa barıştan yana tavrını net olarak ortaya koymasının, terörle bağlarını tamamen koparmasının tam da zamanıdır.
Nasıl cumhuriyetle özdeş CHP gibi bir sosyal demokrat kitle partisine bu ülkenin ihtiyacı varsa, barıştan, yeni anayasadan, eşit yurttaşlıktan yana, emek ağırlıklı, sosyalistleri de içinde barındıran bir HDP ye de bu ülkenin mutlak ihtiyacı vardır.
Bu ihtiyacın gereğini yapmasını beklediğimiz HDP den, toplumun barış ve demokrasiden yana, teröre karşı tavırlı olmasını isteme hakkı vardır.
Umuyorum, Selahattin Demirtaş ve HDP yönetimi bu konuda atılması gereken olumlu adımları atar, beklentileri ve barış umutlarını boşa çıkarmazlar.
Çünkü bizler; “yeni yaşam” umutlarımızı sürdürmek istiyoruz.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020