Ayhan ONGUN

SIĞINMACILAR SIĞINAMIYOR!
23.09.2015
1848

 Bodrum da sağanak yağmur yağıyor, yollar su içinde, sel tehlikesi var.

Aylan bebenin karaya vurduğu sahilde denize girenler, şimdi evlerinde camın ardından yağmuru seyrediyorlar, bazıları içkilerini yudumlayıp müzik dinliyorlar.

Oysa Bodrum’un her bir köşesinde, sığınacak bir kapalı yer bulmak için kucağında bebeğiyle koşuşturan Suriyeli anneleri, çaresizlik içinde sırılsıklam, ne yapacağını bilmez halde çırpınan babaları görmek mümkün.

Günler öncesinden bilinen bu kötü hava koşullarına karşın yerel yöneticiler ne yaptılar, hangi önlemi aldılar?

Yalnızca telefonlarla mesaj göndererek su baskınları ve sele karşı vatandaşları uyardılar. Bu uyarı elbette sığınmacıları kapsamıyordu.

Onların kalacak yerleri, evleri yok ki, yağmurdan korunsunlar.

Üstelik onları bırakın vatandaş olarak, insan olarak bile görmeyen, görmezden gelen vicdansızlar, şu tatil gününde, yağmurun keyfini çıkarmak dururken, sığınmacıları mı düşünecekler.

İstanbul dan konuklar gelmiş, terasa mangal yakılmış, balıklar ızgarada, içkiler masada hazır, akşam için eğlence mekanlarının birinden yerler ayırtılmış………………

Bu arada kimi sözde demokratlar da vicdanlarını rahatlatmak adına, timsah gözyaşı döküyorlar.

Bir avuç duyarlı vicdan sahibi insanın Kent konseyinin koordinasyonunda oluşturduğu sığınmacılarla dayanışma platformu dışında kamu kurum ve kuruluşları, meslek odaları bu yüzlerce çaresiz sığınmacıyı görmezden geliyor, yok sayıyor.

“Yaklaşan bayram tatilinde sınırsızca eğlenmek varken, nereden çıktı bu sığınmacılar!...”

Aynı saatlerde Edirne den görüntüler düşüyor medyaya, yağmurdan kaçarken su çukurlarına düşen çocuklar, elleri havada isyan eden insanlar…..

Bu duruma sessiz kalanların, yardım etmeyenlerin vicdanına değil yağmur, kar yağsa yine fayda etmiyor.

Sığınmacılar konusunda işin özü, sözün bittiği yerdeyiz.

Gerek iç mevzuat, gerekse uluslar arası hukuk gereği, ülkenize sığınmış bulunan kişilerin temel ihtiyaçlarını karşılamak zorundasınız.

Bunu yapamayacaktınız, niye kabul ettiniz bu insanları.

Düne kadar” umuda yolculuk” diye ege denizinde boğulan, yok olup giden insanlar, yarından sonra soğuktan, hastalıktan, açlıktan ölecekler.

Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan bu insanlık dramının ortadan kaldırılması yerel imkanlarla mümkün görünmüyor.

En kısa zamanda bu sorunun çözümüne ilişkin hükümetin, siyasi partilerin ortak projeler geliştirmesi gerekirken, onlar için şimdi çok daha önemli olan; kimlerin aday olacağı, nereden kaç oy fazla alınabileceği.

Sonuçta mevcut durumu siyasi ranta dönüştürmek, savaş çığırtkanlığı yapmak, şehit cenazeleri üzerinden siyaset yapmaktan sığınmacıları görmeyen, yok sayan, hatta rahatlarının önünde engel görenlerin dünyasında sığınmacılar sırılsıklam olsa da, onların vicdanı kupkuru.

An itibariyle Bodrum da yağmur tüm hızıyla devam ediyor.

Yerel yöneticiler, sığınmacıların Pazar yerlerine sığınmalarına izin vererek vicdanlarını rahatlatmaya çalışadursunlar, güvenlik güçleri de görüntü kirliliği oluşturmasın diye bu çaresiz insanları otobüslere doldurup, yurdun bir başka köşesine göndermek için hazırlıklara başlamışlardır.

Bodrum dan gitsinler yeter ki, Erzurum mu olur, Osmaniye mi, Mardin mi, neresi olursa olsun, yeter ki; Bodrum dan gitsinler, turistlerin göz zevklerini bozmasın, turizmcilerin karlarını engellemesinler.

İstanbul sosyetesi, bir yandan kurbanlarını kesip vicdanlarını rahatlatsınlar, bir yandan da gönül rahatlığıyla gezip tozsunlar, eğlenebilsinler.

Bu yağan yağmur, belki doğayı temizler, ağaçların, toprağın ihtiyacını karşılar ama vicdanı nasırlaşmış, duyarsızların ruhlarını temizlemeye yetmez.

Onların kirlenen ruhlarının temizlenebilmesi için yağmur değil, viski yağması gerekiyor.

Bu yazıyı yazmazdan önce sosyal medyada paylaştığım bir mesaj üzerine çok değişik yerlerden arayarak duyarlılıklarını paylaşanlar oldu.

Kuşkusuz benim amacım salt kaymakamlığı, belediye başkanlığını eleştirmek değildi. Ayrıca onların iyi niyetli çabalarının yeterli olmayacağına, bu sorunun ancak devlet imkanlarıyla çözülebileceğine vurgu yaparak, kamuoyu ulaştırmaktı.

Bodrum da yağmur devam ediyor.

Ama sığınmacıları ıslatan yağmur, bizim yüreğimizdeki ateşi söndürmüyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar