Ayhan ONGUN
Son günlerde AB ülkeleri ve özellikle Almanya ve Hollanda’yla yaşanan, siyasi krize dönüşen diplomatik skandallar, ülke gündemini yeniden değiştirdi.
Bu gündem üzerinden yapılan tartışma ve değerlendirmelere baktığımızda ne yazık ki yine aklıselim bir devlet politikası yerine, siyasete endeksli, mantıktan yoksun, duygusal tepkiler daha çok öne çıkıyor.
Gelişen olayları neden-sonuç ilişkileri içerisinde ele aldığımızda doğruyu bulmak, makulü yakalamak çok da zor değil aslında.
Ancak konuşan her kim olursa olsun, niyet kendi kitlesine hitap etmek ve etkilemek olunca; ister istemez gündem farklı boyutlara taşınıyor ve sonuçta telafisi zor noktalara geliniyor.
16 Nisanda gerçekleştirilecek anayasa değişiklikleriyle ilgili referanduma yönelik taktiksel hamlelerle birlikte ele alındığında çıkacak sonuç farklı, ülke çıkarları söz konusu olduğunda ortaya çıkacak tablo çok daha farklı oluyor.
Toplumun hazır olmadığı, yeterince tartışılıp, halkın bilgilendirilmediği bir referandum konusunda gerek iktidar, gerekse muhalefet partileri sonucu lehlerine çevirebilmek için popülist politikalar uyguladıkları gibi, toplumun hassasiyetleriyle de oynamaktan geri durmuyorlar.
Son günlerde karşıt tercihlerin birbirlerine yaptıkları siyasi nezaket ve jestlere daha sevinemeden AB ülkeleriyle bu tür krizlerin yaşanmasını da kimi kesimler taktik hamleler olarak değerlendirme eğilimine girdiler.
İşin gerçeğine bakacak olursak, geçmişte yapılan her tür seçimde tüm siyasiler bizim seçmenlerimizin bulunduğu tüm Avrupa ülkelerinde benzer çalışmalar yaptılar.
Şimdi kalkıp bunun anayasal suç olduğu gibi zorlama yorumlarla iktidarı suçlamak doğru olmayacağı gibi, doğrudan ülkenin itibarını sarsacak böyle bir siyasi nezaketsizlik, AK Parti’li bakanlara yapıldı diye sessiz kalmak da doğru olmaz.
Ana muhalefet partisinden yapılan açıklamalar ve hatta yurt dışı ziyaretlerin iptal edilmesi olumlu sayılabilecek gelişmeler olsa da, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun” ilişkilerin askıya alınması” talebini anlamakta zorlanıyoruz doğrusu.
“Bu millet konuşmaktan bıktı, ne yapacaksan çık adam gibi yap. Biz de sana her türlü desteği vereceğiz. Hollanda ile olan ilişkilerin tamamını alın askıya.”
Oysa CHP Genel Başkanından iktidarı “duygusallıktan uzak, akılcı tepkiler vermeye” davet etmesi beklenirken, biraz kışkırtıcı bir dille seslenmesi ne kadar doğru olur?
Kaldı ki, siyaseten değerlendirdiğimizde de böyle bir yaklaşım “evet” oylarını artıracağı gibi “Kılıçdaroğlu, gizli evetçi mi?” diyenleri de haklı çıkartacak bir politik hamle gibi geliyor.
Öte yandan bir AK parti milletvekilinin “bu kriz sonrası oylarımız arttı, aslında teşekkür etmemiz lazım “ türünden tespit olarak doğru ama siyasi etik olarak anlamsız ve saçma sözleri ne kadar kabul edilemezse, bu krizi bahane ederek siyasi prim yapmaya çalışmak da bir o kadar yakışıksız oluyor.
Aynı keza, tamamen köprülerin atılmasına neden olacak mülteci resti, AB yöneticilerine kızıp, bu ülkelerin halklarına yönelik hakaret içeren açıklamalar yapmak da, ileriye dönük ülkemizi sıkıntıya sokacak davranışlardır.
Bu tür durumlarda kullanılan diplomatik yollar ve uygulanacak yöntemler uluslar arası sözleşmelerle belirlenmişken, çözümü başka yerlerde aramak sonuçta ülke olarak bize zarar verecektir.
Mevcut durumdan Evet tercihinden yana olan kesimlerin yararlanacağı kesin.
Son birkaç günde Hayır’dan yana esen rüzgarın tersine döndüğünü, en azından hızının kesildiğini görmemek mümkün değil.
Henüz bir aydan fazla zaman var.
Bu süre içerisinde daha nelerin değişeceğini, tercihlerin nelerden ve hangi ölçüde etkileneceğini hep birlikte göreceğiz.
Asıl önemli olan 16 Nisan sonrası ülkemizin hangi koşullarda ve küresel sistemin neresinde olacağıdır.
Bu nedenle iktidar ya da muhalefet, Evet ya da Hayır tercihi yapanların ülkemizin geleceğini ipotek altına sokacak duygusal ve siyasi ranta yönelik tepkilerden ısrarla uzak durmalarında sayısız yararlar vardır.
Unutulmamalıdır ki, ülkeler arası ilişkilerde ebedi dost ya da ezeli düşman yoktur.
Ülke çıkarları gereği bugün sizinle dostane ilişkiler yürüten bir ülke yöneticileri yarın çıkarlarına uygun düşmeyen bir konuda düşmanca bir tavır sergileyebilirler.
Keza, geçmişte bize düşmanca davranan kimi ülkeler, gün gelir çıkarlarımız örtüştüğünde en yakın müttefikimiz, stratejik ortağımız! Olabilirler.
O yüzdendir ki, kendi iç siyaset mücadeleleri nedeniyle bugün bir biçimde Türkiye ye karşı tutum içerisinde olsalar da uzun vadeli ilişkileri düşünerek, daha temkinli, daha akılcı davranmak, duygusal tepkilerden uzak durmamız gerekir.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020