Ayşe HÜR
Moskova Bilimler Akademisi'nin 13,5 milyon kitaba ev sahipliği yapan kütüphanesinde yangın çıktığını öğrendiğimde gözümden yaş geldi.
1984 yılında, Suriye’nin Tell Brak sit alanında, M.Ö. 4000’li yıllardan kalma iki küçük kil tablet bulunmuştu. Dikdörtgenimsi biçimli bu tabletlerin üzerlerinde belli belirsiz figürler vardı. Üstte birer çukur, altta çöp hayvanlar… Belki bir keçi, belki bir koyun. Arkeologlar çukurların 10 sayısını ifade ettiğini düşündüler ve tabletlerde “burada 10 keçi veya koyun vardı” yazılı olduğunu tahmin ettiler. Bu tabletler, günümüze ulaşmış ‘tarihin en eski basılı sayfaları’. Bir zamanlar Bağdat Arkeoloji Müzesi’nin vitrinini süsleyen bu minik tabletler, 2003 Irak Savaşı’ndan ve onu izleyen barbarlıklardan kurtuldu mu öğrenemedim ama, tarih boyunca yaşanan felaketleri düşününce, günümüze kadar gelmeleri başlı başına bir mucizeydi.
Cuma gecesi Moskova Bilimler Akademisi’nin 13,5 milyon kitaba ev sahipliği yapan kütüphanesinde yangın çıktığını öğrendiğimde gözümden yaş geldi. Benzer bir duyguyu, MÖ 4. yüzyılda İskenderiye şehrini kuran Makedonyalı Büyük İskender’in halefi, I. Ptolemaios tarafından kurulan 900 bine yakın el yazması cilde ev sahipliği yaptığı rivayet olunan İskenderiye Kütüphanesi’nin, önce MÖ 48/47’de Roma İmparatoru Sezar tarafından kısmen yıkıldığını, sonra da MS 391’de kütüphanenin yakınında bir kilise yapılması sürecinde çıkan bir isyanda Hıristiyanlar tarafından tamamen yakıldığını okuduğumda yaşamıştım. Ancak yıllar sonra tarih tahsil ederken, İskenderiye Kütüphanesi’nin belki de bu kadar devasa olmadığını, ama daha acısı belki de hiç var olmadığını, yani bir mit, bir ütopya olduğunu, dolayısıyla yıkılması, yakılmasıyla ilgili hikayelerin birer kurmaca olabileceğini öğrendiğimde yaşadığım hayal kırıklığı, yandı sandığım an yaşadığım acıyla yarışmıştı…
(İskenderiye Kütüphanesi’ni gösteren bir gravür)
GUTENBERG MATBAASI
Gerçek ya da hayali İskenderiye Kütüphanesi kadar görkemli olmasa da, o tarihten sonra dünya yüzünde büyük kütüphaneler hep var oldu. 9. yüzyılda Abbasi Halifesi Memun’un kurduğu Bağdat Kütüphanesi, 10. yüzyılda Kahire’deki Fatımi Kütüphanesi, yine aynı yüzyılda Endülüs’teki Kurtuba Kütüphanesi ilk aklıma gelenler…
Avrupa’da 15. yüzyıl ortalarında bir buluş, bu kütüphanelerin raflarını dolduran kitapları hazırlamak için harcanan saatleri azaltmakla kalmadı, okuyucu ile kitap arasındaki ilişkinin niteliğini de değiştirdi. Dünyada ilk baskı aracının 6. yüzyılda Çinliler tarafından geliştirildiği, onlardan öğrenen Uygurlar ve Araplar tarafından Avrupa’ya taşındığı rivayet olunmakla birlikte, Avrupa merkezli tarih yazımı tarafından bu şeref, Alman Johannes Gutenberg’e bahşedilir. Gutenberg’in (o zamanlar Almanya’nın) Strasburg kentinde 1436 yılında geliştirdiği kabul edilen baskı makinesinde ilk bastığı kitap Speculum Humanae Salvationis olmakla birlikte, buluşunun tanınması her sayfasında 42 satır/sütun olan bir İncil sayesinde olmuştu. Harflerin yüzeyini oluşturmak için metal prizmalar, şarap ve cilt yapımı gibi iki farklı alanda kullanılan makinelerin özelliklerini birleştiren bir baskı makinesi ile yağ bazlı bir mürekkep kullanan Gutenberg 150-200 nüsha bastığı bu İncil’i Frankfurt’taki Ticaret Fuarı’nda kamuoyuna sunmuştu.
Bu ilk seri basımdan sonra Avrupa’nın dört bir yanında matbaalar kuruldu. Öyle ki, 1456 yılından 1 Ocak 1501 tarihine kadar basılan kitapların sayısı (ki bunlara daha sonradan Latince ‘beşikte’ anlamına gelen incunabulum sözcüğünün çoğulu olarak incunabula denecekti) 30-40 bini bulmuştu. Daha önceki yüzyıllarda basılan kitapların sayısının 1.500’ü geçmediği düşünülürse, Gutenberg’in yaptığı işin büyüklüğü anlaşılıyordu.
(Gutenberg Matbaası’nı temsil eden bir gravür, Theodor Galle, 17. yüzyıl)
MATBAA OSMANLI ÜLKESİNDE
Gutenberg’in bu olağanüstü buluşu, daha II. Bayezid Dönemi’nde (1481-1512) Osmanlı ülkesine girdi ve ilk Osmanlı matbaasını, 1492’de İspanya’dan sürülünce İstanbul’a göç eden Musevi asıllı David ve Samuel ibn Nahmias Kardeşler kurdu. 1493’te kurulan matbaada basılan ilk kitap bazı kaynaklara göre Arbaah Turim adlı dini kitap, bazılarına göre ‘Çocuk Dersleri’ adlı İbranice sözlük, bazılarına göre ise Joseph ben Goriom’un İbrani Tarihi’ydi.
Bayezid’in oğlu Yavuz Sultan Selim zamanında (1512-1520) basım işleri yasaklanarak, bu işlerle uğraşanların idam edileceğine dair bir ferman yayınlandıysa da, bu ilk Yahudi matbaasında kitap basımı durmadı, Nahmias Kardeşler, matbaacılık mesleğini 1518’e kadar sürdürdüler. Bu tarihten sonra Yahudi matbaacılığı İstanbul, Edirne, İzmir, Selanik, Kırım ve Halep’te yayılarak devam etti. Örneğin Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı ülkesine göçeden Doña Gracia Mendes'in kızı Reyna 1590'larda servetinin bir kısmı ile Kuruçeşme'deki evinde bir matbaa kurmuştu. Bu matbaa çok önemli Yahudi eserlerine hayat vermesiyle ünlenecekti. Bu kitaplardan biri olan Iggeret Shmuel Yahudiliği kabul eden Ruth adlı bir kadının hikayesiydi ve kitap Reyna'nın kadın meselesine duyduğu ilgiye işaret ediyordu.
ERMENİ VE RUM MATBAALARI
1567’de ilk Ermeni matbaasının kuruluşu birazcık zahmetli oldu. Bir grup basım araç gereci ile İtalya’dan gelen Sivaslı Apkar Tıbir adlı genç, önce tutuklanmış sonra serbest bırakılmıştı. Matbaasını Kumkapı-Yenikapı arasındaki Surp Nigoğayos Kilisesi civarında kuran Apkar, burada biri alfabe, biri takvim, üçü de ayin kitabı olmak üzere beş kitap bastı. Ancak Apkar, Erivan yakınlarındaki dini merkez Eçmiadzin’e gidince İstanbul’daki Ermeni basım faaliyetleri yüz yıllık bir suskunluk dönemine girdi.
Osmanlı ülkesindeki ilk Rum matbaası ise 1627 gibi nispeten geç bir tarihte (ama ilk ‘Türk’ matbaasından 100 yıl önce) Kefalonya’lı Nicodemus Metaxas tarafından Rum Patrikhanesi’nin bünyesinde kuruldu. Metaxas, baskı makinelerini İngiltere’den getirmişti.
Sonuç olarak 1493’ten İbrahim Müteferrika’nın 1727’de kurduğu ilk ‘Türk’ matbaasına kadar geçen 234 yıl içinde Osmanlı ülkesinde gayri Müslimlerce açılan matbaa sayısının 37 olduğu sanılır. Bu matbaalarda Türkçe (Osmanlıca) eser basılmamasının en önemli nedeni, sanıldığı gibi dini nedenler değil yaşamını yazıcılıkla kazanan 90 bine yakın hattatın direnişidir der bazıları. Bazılarına göre de yerel halkın kitap talebi olmamasıdır asıl neden. Ancak not etmek gerekir ki, 1706 yılında, Halep’te Kitab-ı Mezamir (Davut Peygamber’in mezmurları) Arap harfleriyle basılmıştır.
İBRAHİM MÜTEFERRİKA
Matbaacılığı ‘sanat-ı garibe’ olarak niteleyen Lale Devri’nin ünlü padişahı III. Ahmet’in (1703-1730) hattatlar loncasını ikna için Şeyhülislam Yenişehirli Abdullah Efendi’den aldığı ikinci fetvadan sonra 1727 yılının Temmuz ayında, Üsküdar’daki Yavuzselim semtinde Macar asıllı İbrahim Müteferrika’nın evinde (adres tespit edilememiştir) ilk Türk matbaası açılır.
20’li yaşlarında dahil olduğu Protestan (Unitarian) inancına yönelik baskılardan dolayı Transilvanya’dan göç eden ve Müslüman olduktan sonra İbrahim adını aldığı sanılan (hayatına dair güvenilir kaynak yoktur) kahramanımızın ilk olarak kapıkulu süvarilerinin en seçkin ve göz¬de kısmı olan 41. sipahi bölüğünde 29 akçe yevmi¬yeyle görev aldığı bilinmektedir. Bu görevini yürütürken veya daha sonra, Saray adına tercümanlık, ulaklık, yazıcılık gibi çeşitli görevlerinde bulunan İbrahim, 18 Nisan 1716 ta¬rihinde Dergâh-ı Alî Müteferrikalığı’na getirilir (Müteferrikalık bir çeşit devlet memurluğudur).
SAİD EFENDİ’NİN PARİS GÖZLEMLERİ
Batı kültürü ile Osmanlı kültürünü başarı ile harmanlayan (Latince, Macarca, Arapça, Farsça bilen) İbrahim Müteferrika’nın 1720’de Paris’e gönderilen ilk elçi olan Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin oğlu Mehmed Said Efendi (ya da Çelebi) ile arkadaşlığının ‘ilk Türk matbaası’nın kuruluşunda önemli bir rolü olduğu anlaşılıyor. Said Efendi, babasıyla gittiği Paris’te, gençliğin verdiği cesaretle Paris’in en ücra köşelerine girip çıkmış, tiyatroya, operaya gitmiş, davetlere katılmış, dans etmiş, şaraplar içmiş, kağıt oynamış, Parisli soylu kadınlarla ufak tefek maceralar yaşamış ancak bunların yanı sıra aynen babası gibi şehrin bilim ve sanat hayatına, özellikle de matbaacılığa büyük ilgi göstermişti. Baba oğul kitapların matbaada, akıllıca ve kolay bir yoldan çoğaltılmasından çok etkilenmiş ve bu sanatı kendi ülkesinde icra etmeye kararlı bir şekilde İstanbul’a dönmüştü.
Said Efendi ile İbrahim Müteferrika’nın ortak kurduğu matbaada basılan ilk kitap, 1729’da Sıhah-i Cevheri’nin Arapça-Osmanlıca sözlüğünün Vankulu tarafından yapılmış tercümesi (Vankulu Lûgati) idi. Hamisi, Sadrazam Damat İbrahim Paşa’ya sunduğu arzuhalden öğrendiğimize göre Müteferrika, bu kitabı basmayı 8 yıldır hayal etmektedir. Bin nüsha olarak basılan kitabın neredeyse yarısını İbrahim Müteferrika’nın bu kitabı niye bastığını anlattığı ‘önsöz’ oluşturur. Bu önsözde basımcının bu cüretkâr girişiminden dolayı tepkiyle karşılanma endişesi açıkça hissedilir.
Ancak endişe yersiz olmalıdır çünkü 1730’da Lale Devri’ne son veren Patrona Halil İsyanı sırasında bile basım işi durmamıştır. Dahası III. Ahmed yerine tahta geçen I. Mahmud, Müteferrika’ya basım izni veren fetvayı yenilemiştir. (Bu dönemde Said Efendi ortaklıktan ayrılmıştır.)
(İbrahim Müteferrika’yı temsil eden bir resim)
KİTABA İLGİ OLMAYINCA
Müteferrika Matbaası’nda aralarında 17. Yüzyılın ünlü seyyahı Kâtip Çelebi’nin Kitab-ı Cihannûma’sının da bulunduğu 17 kitap ve dört harita basılır. Yarısı tarih, yarısı dil, coğrafya, siyaset, fizik, mantık, askerlik konularında (yani hepsi de din dışı) olan kitapların başlangıçta bin civarında olan baskı adedi (sadece Afganları ve Safavileri anlatan kitap 1.200 adet basılmıştı) satış olmayınca 500’e kadar indirilmiştir. Müteferrika Matbaası’nda basılan kitapların toplam nüshanın 13.200 olduğu sanılır. (Bu arada not edelim ki Ağustos 1741-Temmuz 1742 arasında Paris Sefiri olan Said Efendi, ne Paris anılarını, ne de matbaa anılarını kaleme almamıştır, ya da kitabı bir yerlerde kaybolmuştur.) Müteferrika’nın bastığı 4 haritadan biri olan ’Marmara Haritası’nın sağ üst köşesindeki “Benüm devletlü efendim eğer fermanınız olursa daha büyüleri yapılır sene 1132 (1719)” ibaresine bakılırsa, Müteferrika’nın matbaa kurma çabalarının 1728’den öncelere gittiğini düşünmek mümkündür.
Yardımcıları ile birlikte bizzat kitapların çevirilerini, çizimlerini, düzeltilerini, önsözlerini, fihristlerini hazırlayan, bu işlerinin yanı sıra diplomatik ve askeri görevler de üstlenen İbrahim Müteferrika, Yalova’da bir kâğıt fabrikası da kurmaya çalışır ama bunu başaramaz. Okuryazarlığın düşük olduğu, okuryazar olanların da dini kitaplarla ilgilendiği bir ülkede, dünyevi konularda pahalı kitaplar basan bu ilk ‘Türk’ matbaası, 1735-1743 yılları arasında muhtemelen satış yapamadığı faaliyetine ara verir. Müteferrika’nın 1747 yılında ölmesi üzerine imtiyazı başkalarına verilir. Matbaa 1756’da yeniden açılır. Bu açılışın şerefine Vankulu Lügatı ikinci kez basılır. Ama son imtiyaz sahibi Kadı İbrahim Efendi’nin ölümü üzerine yeniden kapanır. Daha sonraki yıllarda Müslüman-Türklerin yönetiminde bazı matbaalar açılır ama iç ve dış meseleler yüzünden bunlar kapanır. Örneğin 1795’te Hasköy’de Mühendishane-i Berri-i Hümayun bünyesinde kurulan, hurufatı Fransa’dan gelen, yönetimi bir Fransız’da olan matbaa, Fransa ile Osmanlı İmparatorluğu’nun arası Napolyon’un Mısır Seferi yüzünden bozulunca kapatılır. Yine aynı yerde kurulan bir başka matbaa, 1807’deki Kabakçı Mustafa İsyanı sırasında hasar görür. Neyse ki, 1830’lerde Matbaa-yı Amire kurulur ve basım işlerini nispeten düzenli şekilde yürütür.
Modern anlamda ilk özel matbaa, 1882 yılında Ebüzziya Tevfik’in kurduğu Kitaphane-i Ebüzziya’dır. O dönemde yaygın olan ve halk arasında Acem baskısı denilen taşbaskısını bırakıp çinko klişeli tipografiye geçilmesi sayesinde temiz baskılı ve renkli kitaplar basmak bu matbaa tarafından mümkün olmuştur. Kurumun başarısı İngiliz Times gazetesi tarafından övülmüş, Fransa cumhurbaşkanından ise madalya ile ödüllendirilmiştir. Leipzig Dünya Matbaacılık Merkezi de, 1891-1899 arasında her yıl kataloğunda Kitaphene-i Ebüzziya’ya yer verir.
EVLİYA ÇELEBİ’YE SANSÜR
17. Yüzyılın ünlü seyyahı Evliya Çelebi’nin paha biçilmez tarih, coğrafya ve antropoloji hazinesi olan Seyahatname adlı 10 ciltlik eseri nedense Müteferrika’nın bastığı kitaplar arasında yer almamıştı. Hacı Beşir Ağa adlı bir Habeş haremağası Mısır’da gördüğü eseri İstanbul’a getirmiş, Seyahatname’nin içindeki inanması güç hikâyelerden oluşturulan Müntehabat-ı Evliya Çelebi adlı derleme 1841-1843 arasında basılmıştı. 1200 adet basılan eser kısa sürede tükenince, 1846’da ikinci baskı yaptı. 1200 adetlik bu baskıya ise içindeki bazı ‘muzır ve münasebetsiz tabirler’ yüzünden izin verilmedi. Kitabın önce imhasına karar verildi ancak neyse ki bir depoya kilitlenmesiyle yetinildi. Esere olan talep dinmeyince, bazı tüccarlar eseri Mısır’da bastırıp İstanbul’da satışa sunmuştu. Bunun üzerine Maliye Nazırı, depodaki nüshaların da satılmasına izin vermek zorunda kaldı.
Seyahatname’nin bütünü değil ama ilk altı cildi ancak 1896-1902 arasında İkdam gazetesinin sahibi Ahmed Cevdet Bey’in (‘İkdamcı Cevdet’) girişimleriyle basılabildi. Ancak dönemin baskıcı padişahı II. Abdülamit’in korkusundan, eser basımcıların sansürüne uğradığı gibi, eserin dilini sadeleştirmek adına pek çok terim ve kavram da edildi. Sansüre neden olan konulardan biri I. Ahmet’in talihsiz oğlu Genç Osman’ın kendisini tahttan indiren Yeniçeriler tarafından öldürülmeden (1622) önce ırzına geçildiğine dair anlatıydı. Seyahatname’nin bu sayfaları, 1896 yılında orijinal yazmayı ilk kez yayımlayan kurulun içindeki Necib Asım Bey tarafından yırtılarak imha edildiği için bunu yakın tarihe kadar duymamıştık. Asım Bey bu eylemini şu tanıdık sözlerle gerekçelendirmişti: “Tarihimiz için bu sayfa kara bir lekedir. Bunu gelecek kuşaklara göstermek doğru olmadığı için yırttım!"
Bu tedbirlere rağmen Abdülhamit’in gadrine uğrayan kitaba daha matbaada iken el kondu ve basılan nüshaları bir depoya kilitlendi. Bu yasak 1908’de Meşrutiyet’in ikinci kez ilanına kadar devam etti. Bu tarihten sonra kitabın ilk aşamada basılamayan 7. ve 8. ciltleri 1928’de Arap alfabesiyle; 9. ve 10. Ciltleri ise Latin alfabesiyle 1935 ve 1938’de basıldı. Yıllar sonra bu baskıların da eksikler içerdiği anlaşıldı. Eserin eksiksiz baskısı ancak yakın tarihte Yapı Kredi Yayınları tarafından yapılabildi.
BABIÂLİ YOKUŞU’NDAN HATIRALAR
Aya Sofya’ya gelir sağlaması için Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılan Kapalıçarşı’nın Fesçiler Kapısı ile Beyazıd Meydanı arasında yer alan Sahaflar (doğru söylenişiyle Sahhaflar) Çarşısı, Cağaloğlu’ndan Fatih’e kadar uzanan bölgenin kültür hayatına damgasını vuran çok özel bir mekandı. Medrese öğrencilerinin 15. ve 16. yüzyıllarda Fatih ve Bayezid gibi büyük camilere yakın yerlerde kitap alıp sattıkları, bunun zamanla adet olması üzerine, Kapalıçarşı’nın yapımının tamamlandığı 1460 yılında sahaflara da diğer esnaflar gibi yer gösterildiği bilinir. 17. yüzyıl yazarı Evliya Çelebi, ünlü Seyahatname’sinde Kapalıçarşı’da 50 esnafın sahaflık yaptığını, bu dükkanlarda 300 kadar kişinin çalıştığını yazar. Yine bu kaynağa göre, her yıl padişahın önünde yapılan bayram geçitlerinde sahaflar büyük bir tahtırevanın üzerinde çok değerli kitaplar taşıyarak yer alırlardı. (1894 İstanbul depreminden sonra yavaş yavaş Kapalıçarşı dışında tuttukları barakalara taşınan sahaflara halen bulundukları yer olan Beyazid Camii’nin avlusu 1952’de tahsis edilmişti.)
HACI KASIM EFENDİ VE SAATLİ MAARİF TAKVİMİ
İstanbul’daki ilk kitapçı dükkânını İran’ın Hoy şehrinden göç eden Hacı Kasım Efendi adlı bir Türk’ün açtığı iddia edilir. 1862’de Beyazıt’taki Hakkaklar Çarşısı’ndan faaliyete geçen bu kitapçı dükkânı 1895’te Babıali’ye taşınmış ve oğul Naci Kasım Efendi tarafından yönetilen bir yayınevine dönüşmüştü. Yayınevini meşhur eden Saatli Maarif Takvimi,1920’lerin başından 1970’lere kadar 3,5 milyon adet basıldı ve üzerindeki ilginç bilgiler sayesinde günümüzün televizyonuna benzer bir işlev gördü.
ARAKEL KİTABEVİ
Bugün Cağaloğlu dediğimiz Babıali Yokuşu’ndaki ilk kitapçı ise gazete müvezziliği (dağıtıcılığı) yapan Arakel Tozluyan Efendi’ye aitti. I. Meşrutiyet (1876) arifesinde ortaya çıkan ‘alafranga’ kitapçı dükkânlarının ilk örneklerinden olan Arakel Kitaphanesi, ağırlıklı olarak Fransızca ve Türkçe ders kitapları basmıştı. Bunlardan Muallim Naci ile birlikte hazırlanan Talim-i Kıraat ve Mekteb-i Edep adlı okul kitapları o kadar tutulmuştu ki en az 100 baskı yapmıştı. Arakel Efendi 1912 yılında ölünce oğlu Leon Efendi bir müddet işi sürdürdü ama kitabevi 1914’te kapandı.
ASIR KÜTÜPHANESİ
Asır Matbaa ve Kütüphanesi’nin kurucusu Kirkor Faik Efendi, Ahmet Rasim’in ifadesine göre 1880’lerin başlarından beri Babıâli’de kitapçılık yapıyordu. İstibdat döneminde Hazine-i Fünûn ve Musavver Terraki isimli haftalık iki mecmua çıkaran, pek çok kitap yayımlayan Kirkor Efendi, II. Abdülhamid tarafından nişanlarla taltif edilmiş biriydi. Kirkor Efendi’nin göğsü nişanlı ve üniformalı fotoğrafı kütüphanenin duvarını süslerdi. 1921'den önceki bir tarihte, bir yangın sonucu Asır Kütüphanesi kapandı ve Kirkor Faik Efendi kitapçılığı bırakarak Üsküdar Bağlarbaşı’nda bakkal dükkânı işletmeye başladı.
GAYRET KÜTÜPHANESİ
Bâbıâli’nin en namlı kitapçılarından biri de Gayret Kütüphanesi idi. Sahibi Garabet Balamudoğlu Kayseri’deki Fransız Koleji'ne devam ettiği birkaç yıldan sonra 1895'de İstanbul'a gelerek halaoğlu Kirkor Faik Efendi’nin Asır Kütüphanesi'nde tezgâhtar olarak girmişti. Tokgözlülüğüyle tanınan Garbis Efendi’nin ayrıca tasavvuftan anlayan, musikiye meraklı, kanun çalan zarif bir zat olduğunu da ekleyelim. Kardeşi Misak Balamutoğlu da Zaman Kitaphanesi'ni kurmuş ve bu işi 1970’lere kadar devam ettirmişti.
İNKİLAP KİTAPHANESİ
Hâlâ faaliyette olan İnkılap Kitabevi'nin kurucusu Garbis Fikri Bey de Kayserili bir Ermeni’ydi. 1930’da Gedik Paşa Ortaokulu'ndan mezun olduktan sonra bir arkadaşı ile birlikte önce Cumhuriyet Kütüphanesi’ni kurmuş, 1932’de burasını arkadaşına devredip Ankara Caddesi 157 numaradaki İnkılap Kitaphanesi’ni açmıştı. 1962 yılında Aka Eren adlı yayıncı ile kurulan ortaklıktan sonra kitabevinin adı önce İnkılap ve Aka Kitabevleri sonra İnkılap Kitabevi oldu ve Garbis Bey’in oğlu Nazar Fikri Bey ve onun oğlu Arman Fikri Bey’le devam etti.
SUHULET KÜTÜPHANESİ
Suhulet Kütüphanesi ve Matbaası’nın sahibi Leon Lütfi Bey ise Müslüman olup Semih Lütfi adını almış Kayserili zarif bir Ermeni beyefendisi idi. Necip Fazıl başta olmak üzere dönemin kalburüstü yazarlarının eserlerinin yayınlayan Suluhet Kütüphanesi, Leon Lütfi Bey’in ölümünden sonra eşi Aznif Hanım tarafından 1980’lere kadar devam ettirildi. Asık yüzlü ve sert bir hanım olan Aznif Hanım da öldükten sonra kitabevindeki kitaplar, önce Kuleli Askeri Lisesi vasıtasıyla garnizonlara dağıtılmak istendi, kalanlar Edebiyat Fakültesi’ne verilmeye çalışıldı, fakülte ancak bir kısmını alınca da kâğıtçılara, hurdacılara dağıtıldı.
(Sahaflar Çarşısı, 1940’lar)
HARF DEVRİMİ SONRASI
1890’larda bunlara Naci Kasım Bey, Servet-i Fünun dergisinin sahibi Ahmet İhsan, Hüseyin Efendi, Tüccarzade İbrahim Hilmi Bey, Rauf Bey gibi Müslüman-Türk kitapçılar eklendi. Ancak Babıâli yayıncılığı, 1928’deki Harf Devrimi’nden sonra büyük bir sarsıntı yaşadı. 1908’de 128 olan kitapçı sayısı, 1933’te 51’e düştü. Depolarda bulunan binlerce eski yazılı kitap bir anda işe yaramaz hale geldiği için onlarca kitapçı iflasın eşiğine geldi. Bunların büyük bir kısmı da krizi atlatamadı. 1950’den itibaren kitapevleri Babıali’den ayrılıp Beyoğlu’na, Taksim’e, Şişli’ye doğru yayılırken, geriye hüzünlü hatıralar kaldı.
Özet Kaynakça: Alberto Manguel, Okumanın Tarihi, Çeviren: Füsun Elioğlu, YKB Yayınları,2001, Orlin Sabev, İbrahim Müteferrika ya da İlk Osmanlı Matbaa Serüveni, Yeditepe Yayınevi, 2006, Erhan Afyoncu, “İbrahim Müteferrika”, DİA, Cilt 21, s. 324-327; Franz Babinger, Müteferrika ve Osmanlı Matbaası ve 18. Yüzyılda İstanbul’da Kitabiyat, ikisi de Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2004, Emin Nedret İşli, Kitaphaneden Yayınevine Bâbıâli, Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2004, Cecil Roth, Doña Gracia of the House of Nasi, Jewish Publication Society of America 1988.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2024
9.09.2024
17.11.2022
6.11.2022
7.06.2019
26.12.2017
21.03.2016
13.03.2016
6.02.2016
28.02.2016