Barış Soydan
Cem Yılmaz lüks villasını 2 milyon dolara satıyor!
Ünlü komedyen Cem Yılmaz, Zekeriyaköy’deki lüks villasını 2 milyon dolara satışa çıkardı. Evde hazır kiracı da var; Başakşehirli futbolcu Gael Clichy.
Cem Yılmaz’ın evi, Eczacıbaşı Gayrimenkul tarafından inşa edilen sitenin en büyük villası. 1 dönümlük arazi içinde, 700 metrekarelik kullanım alanı sunan villada 6 oda ve 1 salon bulunuyor. Ünlü komedyen, villayı yatırım amacıyla henüz inşaat devam ederken almış, teslim edilir edilmez de satışa çıkarmıştı. Villa uzun süre satılmayınca, Yılmaz çareyi kiraya vermekte buldu.
Hürriyet’ten bir magazin haberi… Ama bu haberin satır aralarında gizli 6 ayrı ekonomi haberi var...
1. Konuta bir koyup üç kazanma devri kapandı
Cem Yılmaz, bir zamanlar pek çok kişinin yaptığı gibi "Projeden girerim, bitene kadar fiyatı katlanır, satar kârımı alırım" diye düşünmüş olmalı. Proje biter bimez villasını satışa çıkardığına göre… Başlangıçtaki getiri beklentisi neydi acaba? Yüzde 25 mi, 30 mu, 40 mı? Öyle ya, Yılmaz’ı herhalde yüzde 3-5 getiri kesmez.
Ama maalesef beklentisi gerçeğe dönüşmemiş. İnternette kısa bir araştırma yapınca, villanın 2015’ten beri satışta olduğunu öğrenmek zor değil.
Anladığım kadarıyla villa Cem Yılmaz’ın elinde kalmış.
Sadece Cem Yılmaz değil, birçok konut yatırımcısı aynı şeyi yaşadı, yaşıyor. Konut sektörü 2017’nin ikinci yarısında durgunluğa girmişti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verileri 2017 sonbaharından başlayarak uzunca bir süre konut satışlarının azaldığını gösteriyor. O günlerde ben de inşaatta başlayan durgunluğa dikkat çeken bir yazı yazmıştım.
Fark etmişsinizdir, konutun durgunluğu doların 7.24’e zıplamasından (2018 Ağustosu) epey önce başlamış. Bu olgu, konutun ekonomiden bağımsız problemleri olduğunu gösteriyor.
Sözünü ettiğimiz problem, arz patlamasından başka bir şey değil. Konuta hücum yıllarında dağa taşa ev yapıldı. Sonuçta arz talebi fersah fersah aştı. Şu anda Türkiye’de bir rivayete göre 1 milyon, bir başkasına göre 2 milyon boş konut satılmayı bekliyor. Biz rivayetleri boş verip işini ciddi yapan veri şirketi Endeksa’yı ve onun konut stoğu için verdiği 1 milyon sayısını baz alalım. Bir milyonluk boş konut stoğu temizlenmeden Cem Yılmaz'ın villasını istediği fiyata kolayca satması zor.
2. Konut fiyatlarında ciddi düşüş var
Yukarıdaki ikinci habere göre 2015 yılında Cem Yılmaz’ın villasının fiyatı 4 milyon dolarmış. Hürriyet’in güncel haberine göre evin değeri ne kadardı? 2 milyon dolar. Villanın fiyatı sadece reel olarak değil nominal olarak da düşmüş.
İstanbul’da konut fiyatlarının son yıllarda gerilediği bir sır değil. Merkez Bankası’nın Konut Fiyat Endeksi’ne göre geçen yılın Ağustos ayında İstanbul’da konut fiyatları yıllık bazda yüzde - (eksi) 3.41 artmıştı. Yani düşmüştü. Bunun üzerine enflasyon da eklendiğinde İstanbul’da konut fiyatlarının 2018 Ağustos - 2019 Ağustos arasında reel olarak yüzde 15-20 gerilediği görülüyordu.
Devlet bankalarının düşük faizli kampanyaları ve ekonomideki canlanma sayesinde konut fiyatları bu yıl nihayet kıpırdadı. Ama bu sefer de salgın ortaya çıktı.
Maharetli yatırımcı bir şeye hücum başlarken para yatırıp fiyatlar zirveye çıktığında satar. Türkiye’de küçük yatırımcı genellikle bunun tam tersini yapar: Fiyatlar zirveye çıktığında eşin, dostun goygoyuyla üç kuruş birikimini götürüp (konuta, hisseye, Bitcoin’e) yatırır; beklediği parayı kazanmak bir yana, fiyat düşmeye başlayınca bir de üstüne para kaybeder. Cem Yılmaz parasını villaya yatırmak yerine dolar, altın veya geçtim onları, Trakya’dan arsa almış olsaydı çok daha kârlı bir yatırım yapmış olacaktı.
3. İnsanlar satın almak yerine artık kiralıyor
Neyse ki, Cem Yılmaz’ın kiracı sorunu yok (Başakşehirli futbolcu Gael Clichy). Konut fiyatlarının yerinde sayması veya hatta gerilemesi, kiraların da gerilediği anlamına gelmiyor. Aksine birinci el otomobillerin fiyatları astronomik rakamlara çıkınca ikinci elin canlanması gibi konutta da satın almak yerine kiralama eğilimi son yıllarda güçlendi.
Oysa inşaata hücum yaşandığı yıllarda trend bunun tam tersiydi.
Bu trend döndü. Gayrimenkul piyasası üzerine uzmanlığıyla tanınan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’ndan (TSKB) Berk Ünsal şöyle diyor: "Konut sahipliği oranının seyrine baktığımızda 2011-2014 yıllarında artış, 2015-2018 yıllarında ise azalma görüyoruz. Bu eğri bize konut fiyat artışı eğrisinden tanıdık geliyor. Konut fiyat artışlarında 2011-2015 yıllarında görülen yukarı yönlü trend, sonrasında yönünü aşağı çevirmişti. Bu da hem oturum hem de yatırım/birikim amacıyla yapılan konut alımlarının azaldığını gösteriyor."
4. İnşaat furyası sanayicileri inşaatçı yaptı
Cem Yılmaz’ın satılamayan villasıyla ilgili haberde ilginç bir detay var. Projenin müteahhidi kimdi hatırlıyor musunuz? Evet, Eczacıbaşı. İlaç sektörünün öncüsü, Türkiye’nin 50 yıllık sanayicisi Eczacıbaşı’nın inşaatta ne işi var?
İnşaatta rant o kadar büyüktü ki, bir dönem Zorlu Holding’inden Eczacıbaşı’sına kadar herkes konuta girdi. Kötü paranın iyi parayı kovması gibi inşaat da sanayiyi kovdu; sanayinin Türkiye ekonomisindeki payı azaldı. Nitekim Eczacıbaşı da bu dönemde ilaç şirketlerinden yabancılara hisse satışı yapıp sektörde küçüldü. Size bir soru: Türkiye’nin ilaç sektöründe neden esamesi okunmuyor? Neden Koronavirüs’e karşı umudumuzu Amerika, Almanya, İsrail’deki şirketlere bağlamış durumdayız? Çünkü Türkiye inşaat öncülüğünde büyümeyi seçti, paraları bilime değil betona gömdü. İnşaattaki rantı vergilendirip sanayi yatırımının cazibesini artırmaya yönelik birkaç cılız girişim de duvara tosladı. Bu ortamda Eczacıbaşı’na "Neden ilacı bırakıp konuta yatırım yaptın?” diye kızabilir miyiz?
5. İnşaat yeşili mahvetti
Peki haberde sözü edilen projenin ismini hatırlıyor musunuz? Hatırlatayım, Ormanada. Ormanada mı? Allah Allah, Eczacıbaşı ormanın içine inşaat mı yapmış? Biraz araştırınca 2013’te Eczacıbaşı’nı Zekeriyaköy’de orman katliamı yapmakla suçlayan haberlere rastladım. İddiaya göre belediyenin imar planında yaptığı değişiklik sayesinde Eczacıbaşı'na 100 milyon doların üzerinde rant sağlanmış.
Detaylı inceleme yapmadan bu iddianın doğru olup olmadığını söylemek kolay değil. Ama projenin adında bile insanı işkillendiren bir yan olduğu ortada. Eczacıbaşı da zaten projenin ormanın tam ortasında olduğunu kabul ediyor: "Ormanada, kentin nefes aldığı ormanın tam ortasında, dört bir yanı orman ve yeşil alanlarla kaplı, doğanın içinde bir hayat sunuyor.”
Eczacıbaşı’nı ilaç yerine inşaata yatırım yaptığı için hoşgördük ama eğer o da yeşilin içine eden konut şirketlerinin arasına katıldıysa elbette kızarız, kızmalıyız.
6. Alternatif yatırım araçları uzun vadede konuta fark attı
Dediğim gibi (Ve TSKB uzmanı Berk Ünsal’ın da yukarıda dikkat çektiği gibi) konut fiyatları son 5 yılda gerileme eğiliminde. Buna karşılık 2010’lu yılların ilk yarısında fena getiri sağlamamıştı. Yani konut her şeye rağmen iyi bir yatırım mı? Maalesef hayır, veriler, konut fiyatlarındaki artışın son 10 yıllık zaman diliminde de borsa hariç, altın, dolar, arsa, tüm alternatif yatırım araçlarının çok gerisinde kaldığını gösteriyor.
Bir magazin haberinde ekonominin kısa tarihi...
Yazarlar
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021