Bekir AĞIRDIR
Bu denli karmaşık, çok boyutlu, çok aktörlü hâle gelmiş Kürt meselesi yalnızca iki kişinin bir masaya oturması, anlaşması ve el sıkışmasıyla çözülebilir mi? Bu iki kişi, hangi güçte, hangi yetkilere sahip olursa olsun, ikisinin anlaştık demeleri yeter mi?
Çözüme yetmeyeceği açık. Yine de o iki kişinin çözme arzu ve kararlılıkları çözüme giden yolun bin adımından birincisi. Yalnızca bu nedenle bile çok önemli ve değerli.
Siyasi, toplumsal, kültürel ve ekonomik boyutları iç içe geçmiş bir Kürt meselesi çözülmesi gereken. Öte yandan da bölgesel boyutuyla ve ilgili aktörlerinin çeşitliliğiyle küresel dinamiklerle de etkileşim gücü oldukça yüksek.
Bu denli karmaşık bir mesele için hiçbir aktörün başlangıçta yazacağı bin adımın geçerliliği yok. O nedenle Kürt meselesi için bir çözüm planı konuşulamaz. Ancak farklı dinamikler ve kavşaklar için farklı senaryolarınız olabilir.
O nedenle “çözüm planı” değil “çözüm süreci” konuşabiliriz.
Bu noktadan baktığım zaman ortada dolaşan çözüm planları denen şeyleri bürokrasinin ve hükümetin plan taslakları olarak okumak daha doğru. Hangi aşamada, neyin, hangi dinamikleri, nasıl etkileyeceği belli olmadığına göre yapacağınız en iyi şey, farklı senaryolar hazırlamak birincisi. İkincisi de bu senaryoları gerektiği anda, gerektiği hız ve kıvraklıkta değiştirme esnekliğine sahip siyasi ve bürokratik ekibi oluşturmak.
Kürt meselesi özü itibariyle siyasi bir mesele. Siyasi bir meseleyi yalnızca siyasi çoğunluğun gücüyle çözemezsiniz. Ancak diğer siyasi aktörleri de sürece dahil ederek, siyasi zemin ve araçları kullanarak başarılı olabilirsiniz. Farklı senaryoları uygulamaya koyabilme esnekliği ve kıvraklığı için de diğer siyasi aktörlerle temel bazı ilke mutabakatlarını yapmanız gerekir.
Çünkü Kürt meselesinin çözümü çok anahtarlı kasayı açmak demek. Anahtarlar hem meselenin farklı boyutlarında gizli hem de ikiden fazla aktörün elinde. Anahtarları herkes aynı anda çeviriyorsa kapı açılabilir. Bu durumda da anahtar sahibi herkesi sürece dahil edebilmeniz gerekir. Bir de farklı senaryoların ana varsayımları ve ana kırılma, farklılaşma anları için temel mutabakatları üretmiş olmanız gerekir.
Yalnızca teknik seviyeden bakılınca bile sürecin başarıyla yönetilmesi için yapılması ve kollanması gereken çok şey var. Bu da önümüzde çok uzun bir sürecin olduğunu gösteriyor.
Elbette siyasetin temel hedefinin yalnızca silah bırakmaktan ibaret olmadığını varsayarsak. Ama 2012 Türkiye’sinde ve dünyasında hâlâ meseleyi terör sorunu sanıyorsanız başka.
Her şeye karşın bu kez gözlenen kararlılık şu âna kadar ki en önemli kazanım. Kararlılık yalnızca hükümette de değil, BDP’de de, içindeki engellemelere karşın CHP’de de, asker ve sivil bürokraside de ve daha önemlisi Türk, Kürt genel kamuoyunda da kararlılık gözleniyor. Şu âna dek bu kararlılığı sağlayan şey henüz umudun kendisi değil, herkesteki umutlanma arzusu. Umudun gelişmesi, güçlenmesi bundan sonraki adımlara bağlı olacak.
Bu noktada en önemli şey sürecin şeffaflığının sürdürülmesi.
Daha da önemlisi siyasi tarafların birbiriyle, yüz yüze konuşması gerekenleri kameralar ve gazeteciler aracılığıyla söylememesi.
Süreci provokasyonlara açık hâle getiren şey yalnızca meselenin kendisi ve bazı aktörlerin kötü niyetleri değil. Gerekli, gereksiz her kamera ve gazeteci görüldüğünde söylenenlere bakılırsa iki şey gözleniyor. Ya ajitasyon yapılıyor ya da herkes bir biçimde kendi kırmızıçizgilerini ilan ediyor dolaylı yoldan.
Hâlbuki çözüme uzun bir sürecin sonunda ulaşacaksak, nerelerde, hangi konularda, nasıl mutabakatlar üreteceğimizi hiç kimse bugünden bilemez.
Başlangıçtaki her kırmızıçizgi süreci yaralar.
Her ajitasyon ya kendi arkanızdakilerin ya da karşınızdakilerin duygularını kabartır ki bu aşamada ihtiyacımız duygu kabarmaları değil, serinkanlılıktır.
Yazarlar
-
Taha AkyolYangın ve su 30.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİyi yönetimi hak ediyor muyuz 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKSuriye’de tarihi bir uzlaşmanın imkanları: Mutabakatın özüne ve şeklinde dair 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEHey gidi hukuk 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojava, Şam ve çözüm süreci arasında optimal bir nokta bulunabilir mi? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEski Türkiye’den Bir Sokak ve Bir Apartman 26.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanBakın servet transferi nasıl yapılıyor? Bir tekil örnek… 26.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAynı dili konuşup neden anlaşamıyoruz? 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunVazgeçmeyeceğiz! 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKendiliğin kazanılması ölçüm sorunlarına yolaçıyor 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuk ve Savaş 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMinder… 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluFurkan Karabay, Murat Çalık, Kavala, Atalay, Demirtaş ve diğerleri 24.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
5.05.2025