Bekir AĞIRDIR
Cumhurbaşkanı'nın konuşmasının kodları
3.10.2014
1988
Meclis’in çalışma yılı açılışındaki Cumhurbaşkanı’nın konuşması dikkatle incelendiğinde Cumhurbaşkanının, hükümetin ve Ak Parti’nin ideolojik tercihlerinin yeni döneme dair temel parametreleri ortaya çıkıyor.
- Konuşma dikkatlice kurgulanmıştı her şeyden önce. Konuşmanın genel havasının gösterdiği şey hükümete ve Ak Parti’ye bir ideolojik çerçeve sunmasıydı.
- Konuşma aynı zamanda nasıl bir Cumhurbaşkanlığı yapılacağının da temel ipuçlarını sunuyordu. Doğrudan hükümet icraatları ve ekonomik projeler üzerindeki vurgu, Cumhurbaşkanının partilerden ve hükümetten bağımsız ya da organik ilişkisi olmaz ilkesinin tersine, beklendiği gibi doğrudan icranın ve hatta partinin içinde bir Cumhurbaşkanlığı ima ediyordu.
- Seçimlere ve sivil siyasete vurgu vardı. Vatandaşın tercihine ve seçimlere saygı vurgusu doğruydu elbette. Öte yandan başta HDP olmak üzere muhalefete hitaplarda ise sivil siyasete yalnızca çoğunlukçu bir anlayıştan yaklaşıldığı, Gezi gibi atıflardan anlaşılan da siyasal ve toplumsal muhalefetin her alanının komplo ve darbecilik algılarıyla değerlendirilmeye devam edildiği görülüyordu.
- Dünyada da bizde de tartışılan güvenlik mi özgürlük mü sorusunda ya da ikileminde güvenlikten yana tercih vurgulandı. Özgürlük alanlarını genişleterek, çoğaltarak mı güvenliğimiz artar yoksa güvenlik tedbirleri ve kısıtları artırılarak mı özgürlükler korunur sorusuna Cumhurbaşkanı’nın cevabı güvenlikten yanaydı.
- Güvenlik vurgusu da Cumhurbaşkanı’nın ve Ak Parti’nin “güçlü devlet” idealinin bir yansıması olarak bir kez daha ortaya çıkıyordu. Böyle bir konuşmada bile savunma sanayindeki gelişmelerin altının çizilmesi “güçlü devlet” olmanın alt unsuru olarak da görülmesindendi. Güçlü devletin diğer unsurları dünyada da etkin olmak, insani yardımlar ve tüm dünyada Türk kültürünün ürünlerine ve coğrafyalarına sahip çıkış olarak vurgulanıyordu. Yine güçlü devlet tanımı “risklerle baş edebilen” ve meselelerde etkin olan devlet olarak tanımlandı. Konuşmanın hiçbir yerinde “demokratik devlet” sözü veya vaadi yoktu.
- Çözüm sürecine kararlılıkla sahip çıkış önemliydi. İsmi ve siyasi kimliğinden bağımsız olarak, kendisi Kürt meselesinin öznesi ve nedeni olan devletin, şimdi bizzat Cumhurbaşkanı’nın ağzından çözüm sürecinde kararlılık vurgusunun siyasi ve psikolojik önemini yadsımak mümkün değil.
- “Kutuplaşma diye bahsedilenin çoğulculaşma olduğu” söylendi. Bu tespite katılabilmek mümkün değil, çünkü tanım ve tespit sorunluydu. Ama aynı zamanda Cumhurbaşkanının ve Ak Parti’nin kutuplaştırma ve kimlik siyasetine sıkışmışlığı aşma niyetinin de olmadığı anlaşılıyor.
- “Paralel yapı ile mücadele” paragrafında vesayet tanımının kapsamının askerden daha geniş olarak bürokratik vesayet şeklinde genişletilmiş olması önemliydi ki bu eleştiri uzun yıllardır Ak Parti’ye yapılmıştı.
- Yeni anayasa vurgusu elbette en önemli paragraflardan birisiydi. Ki muhtemelen bu yıl boyunca da yeni anayasa tartışmaları siyasi hayatımızda önemli yer tutacak.
- Konuşmada ekonomi yine kalkınma ve büyük projeler üzerinden bahse konu edildi. Son altı aydaki Soma ya da Torunlar inşaatındaki faciaların ürettiği iş güvenliği sorunu da yoktu, gelir dağılımında adalet, çevre, iklim değişikliği ve kuraklık, sürdürülebilirlik gibi kalkınmanın içeriği ve niteliğine dair konular da yoktu. Ama büyük, çılgın projeler üzerindeki kararlılık konuşmada bir kez daha vurgulandı. Bu da Cumhurbaşkanı’nın ve Ak Parti’nin ideolojisindeki “güçlü devlet”ten sonra ikinci temel parametreye “kalkınmış, büyük ekonomi”ye vurguydu. Güçlü devletin demokratik olup olmadığı bahse konu olmadığı gibi büyük ekonominin adil gelir dağılımı, çevreye duyarlı, iklim değişikliği sorunlarını dikkate alan, tekelciliğe izin vermeyen, sürdürülebilir ekonomi olup olmadığı da bahse konu değildi.
- Orta Doğu ve IŞİD meselesinde yine terör örgütleriyle mücadele, Esat vurguları vardı ama petrol ve enerji güvenliği meselesi yoktu. Karmaşıklığın ve belirsizliğin esas olduğu küresel dinamikleri genel bir değerlendirmenin ipuçları ya da Avrupa Birliği süreci, NATO ile ilişkiler yoktu ama “uluslar arası koalisyona katılma” kararını esas alan tezkereye destek talebi vardı.
- Konuşmanın son bölümünde yine “kucaklaşma” vaadi vardı, “korkutma siyasetine son” diyerek MHP’ye, “çatışmacı siyasete son” diyerek CHP’ye “yapıcı muhalefet” çağrısı vardı. Ama Ak Parti’ye de siyasetin “müzakere-ikna-uzlaşma” süreçleri olduğunu hatırlatma yoktu.
Yazarlar
-
Taha AkyolYangın ve su 30.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİyi yönetimi hak ediyor muyuz 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKSuriye’de tarihi bir uzlaşmanın imkanları: Mutabakatın özüne ve şeklinde dair 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEHey gidi hukuk 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojava, Şam ve çözüm süreci arasında optimal bir nokta bulunabilir mi? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEski Türkiye’den Bir Sokak ve Bir Apartman 26.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanBakın servet transferi nasıl yapılıyor? Bir tekil örnek… 26.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAynı dili konuşup neden anlaşamıyoruz? 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunVazgeçmeyeceğiz! 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKendiliğin kazanılması ölçüm sorunlarına yolaçıyor 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuk ve Savaş 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMinder… 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluFurkan Karabay, Murat Çalık, Kavala, Atalay, Demirtaş ve diğerleri 24.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
5.05.2025