Berrin Sönmez
Mevcut anayasa değişiklik paketi gücün temerküzünden başka bir şey değil. Geniş katılımlı ve çoğulculuk esasıyla toplumsal katmanlara yayılmış bir yazım komisyonuyla yapılacak yeni anayasa ihtiyacımız devam etmekte.
Alınan/verilen onca söze, taahhüde rağmen devlet-toplum-birey ilişkisini yeniden düzenlemeye bir türlü yanaşmayışları, binlerce yıllık tecrübenin özeti adeta: Gücü elinde tutan gönüllü olarak gücünü devretmez. İktidar sahiplerinin, ellerindeki gücün azalması bile değil bir parça kontrol edilebilir hale gelişini dahi istemedikleri aşikar. Yönetim organları ve devlet kurumları arasındaki ilişki ve işleyişin açıklık kazanmasını ve hesap verebilirliğin arttırılarak, keyfiliğin azaltılması yeni anayasayla mümkün olabilirdi. Olmadı. Yıllarca anayasa ile yatıp kalkan bir toplumun karşısına, onca talep ve öneri hilafına hazin bir değişiklik paketi çıka geldi. Gönüllerden geçen toplumun (etnik, dini, kültürel, felsefi aidiyetleriyle tüm kimlikler) devlet karşısında ve bireyin de hem toplum hem devlet karşısında korunaklı kılınacağı bir yönetim anlayışıydı. Teorideki hak ve özgürlükler bahsinin kağıt üzerinde kalmaktan kurtulup hayata yansıyabilmesi için yönetim organları ve devlet kurumları arasındaki işleyişi, yetki sınırlarını belirginleştirip yerele de yetki devri gerekiyordu. Ancak mevcut anayasa değişiklik paketi gücün temerküzünden başka bir şey değil. Geniş katılımlı ve çoğulculuk esasıyla toplumsal katmanlara yayılmış bir yazım komisyonuyla yapılacak yeni anayasa ihtiyacımız devam etmekte.
Mevcut anayasa değişiklik paketine ilişkin somut eleştirilere gelince ilkin torba yasa mantığıyla yazılışının mahzurları söylenmeli. Anayasa değişiklik teklifinin “falan maddenin falan bendindeki filan kelime çıkarılıp falan cümleden sonra gelecek şekilde filan kelime yazılacak” biçiminde toplum karşısına çıkması hata. Torba yasa olarak dahi kanunların bütünlüklü kavranmasını zorlaştırıp bırakın biz sıradan insanları oy veren milletvekillerinin bile neye evet ya da hayır dediklerinden emin olamadığı usullerle kanun değiştirilmesi hatayken şimdi aynı usulle anayasa değişiklik teklifi geldi. Acilen giderilmesi gereken bir karmaşa. Sadece meclisin değil aynı zamanda kamuoyunun tartışmasına açık olacak biçimde metin yeniden yazılmalı. Meclis başkanlığı kendisine gönderilen değişiklik teklifini, değişiklik yapılan maddeleri yeniden teklif edilen değişiklikler doğrultusunda yazarak siteden yayınlamalı. Eminim pek çok milletvekili bile mesela “77. Maddeden “yüksek” kelimesinin çıkarılması” teklif edildiğini görünce mevcut anayasa metnindeki ilgili maddeye dönüp bakmadan ne teklif edildiğini anlayamaz. Kaç milletvekili bu zahmete girer, diye sormuyorum bile.
Vatandaş olarak ilk teklifim meclis başkanlığınca meclis sitesinde murat edilen değişiklikleri içerecek şekilde ilgili maddelerin bütünlüklü biçimde yayınlanması olacak. Çünkü anayasa diğer kanunlara benzemez. Her yurttaşın görüp okuduğunda mevcut metne dönüp araştırma yapmak zorunda kalmadan değişiklik teklifini okuyabilmesi gerekir. Sadece biz sıradan insanlar için değil milletvekillerine de yararı olur. Hatta değişiklik teklifini kaleme alan ve sunanlar dahi böyle bütün olarak gördüklerinde değişiklik paketindeki kimi çarpıklıkları fark edebileceklerdir.
Sonraki teklifler sonraki yazıya kalsın.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.08.2025
28.02.2025
31.01.2025
27.09.2024
13.09.2024
5.07.2024
18.05.2024
3.05.2024
5.04.2024
3.04.2024