Berrin Sönmez
Geçmişten günümüze korku ikliminde yaşayan/yaşatılan Alevilere, kendi kimlikleriyle eşit ve özgür vatandaşlar olarak hakları iade edilmediği sürece arkası kesilmez bu oyunların. Bugün Alevi evlerine çarpı işaretleri konulan Malatya’da, 1978 olaylarının yaşandığını hatırlamak zorundayız. Ölenler, yaralananlar ve yağmalanan dükkanların ardından şehri terk edip büyükşehirlere göçen Alevilerin acısı bitmiş değil.
Kardeşlik nutuklarıyla geçiştirilemez Malatya. Malum Habil ile Kabil de kardeşti. Akrabanın akrabaya ettiğini akrep etmez derler ya o hesap. Vicdan, merhamet, şefkat gibi erdemleri yaşanabilir kılacak olan şey toplumsal düzlemde din değil ille adalet. Ve adaletsizlik boyu aştığında karanlık güçler cesaret ve kullanışlı ahmak bulur. Halkımız bu oyuna gelmez demek çare değil. Ne çabuk unutuyoruz yakın ve uzak geçmişte defalarca aynı oyunla pek çok can alındığını?
Kirli ellerin işi, amenna. Mesele o kirli ellere uygun ortam yaratan siyasal ve toplumsal zemin. Kimlik siyasetiyle demokrasi gelmiyor evet ama kimliklere, özgürce kendilerini geliştirecekleri özel alanlarını yaratacak fırsat tanımadan da demokrasi olmaz. Başka bir deyişle kimlikçi siyaset yapmadan kimliklere özgürlük tanımakla mümkün demokrasi. Mevcut onca sorunun yanında, bir çoklarına demokrasi söylemi lüks gibi gelse de, eşit ve özgür bireylerin kimliksel aidiyetlerini de inkar etmeden birlikte yaşamasının demokrasiden başka yolu yok. Demokrasi ülkemizin tek yönlü, geri dönüşü olmayan yolu. Dönemsel geri dönüşlerin yol açtığı kazaları ve şimdilerde olduğu gibi ciddi toplumsal travmalarla boğuştumuzu bildiğimizden daima demokrasiyi güçlendirmeyi hedeflemekten başka çare yok. Hele de çevremiz mezhep çatışmalarına gebeyken ülkemizi bu yangına sürüklemekten koruyacak tek çare demokratik toplumsal ve siyasal düzen.
Geçmişten günümüze korku ikliminde yaşayan/yaşatılan Alevilere, kendi kimlikleriyle eşit ve özgür vatandaşlar olarak hakları iade edilmediği sürece arkası kesilmez bu oyunların. Bugün Alevi evlerine çarpı işaretleri konulan Malatya’da, 1978 olaylarının yaşandığını hatırlamak zorundayız. Ölenler, yaralananlar ve yağmalanan dükkanların ardından şehri terk edip büyükşehirlere göçen Alevilerin acısı bitmiş değil. Büyükşehirlerin kalabalığında kimliklerini daha kolay saklayabilmeleri, sorunu çözmedi. Tam tersine ciddi toplumsal fay hatları oluştu. Kırılgan yarıklarla yaşarken toplum her an bir yerlerden bir fitille ateşlenebiliyor. Çorum, Maraş olayları sonra Sivas Madımak Oteli. Hatırlamak bile istemediğimiz ama hiç hatırdan çıkarmamak gereken acılar. Halkımızın defalarca düştüğü oyun bu. Bir daha düşmez sanılması, en hafif deyimiyle basiretsizlik.
Ayrımcılık ve eşitlik kurulu oluşturulması gerekirken topluma idari çalım atılarak kurulun insan hakları kuruluyla birleştirilmesi, demokrasi ve insan hakları açısından ‘mış gibi’ yapmanın yoluydu. Nitekim halen insan hakları ve ayrımcılık kurulumuz varmış gibi görülüyor. Neredeyse kağıt üzerinde varlığını sürdüren İnsan Hakları ve Ayrımcılık Kurumu üye ve görevlilerine -şüphesiz maaşları ödenirken- kuruluş kanunu uyarınca neden Malatya’da resen inceleme başlatmadıkları da sorulsa keşke. Zira kimliklerin özgürce bir arada yaşaması, vicdanla, inançla değil hukukla kurulabilecek bir düzenin sonucunda gerçekleşir. Nefret suçlarına göz açtırmayacak keskin kurallarla adalet tesis edilirse özgürce yaşar kimlikler. İnsan Hakları Kurumu, Ayrımcılık ve Eşitlik Kurumu, Kamu Denetçiliği gibi mutlak özerk olması gereken yapıların işlerini layıkıyla yerine getirmesiyle kurulabilecek demokratik toplum düzeni. Hamasi söylemle yüklü siyasi demeçler değil insan hakları hukuku önler Alevi evlerinin mimlenmesini.
Göstermelik soruşturmalarla, kamuoyunu yatıştırmak için bir iki gözaltıyla geçiştirilemeyecek kadar önemli, insani bir sorunla karşı karşıyayız. Zirve Yayınevi ve Hrant Dink davalarından çıkarılacak derslerle o aynı karanlık güçlerin izi sürülmeli. Tahir Elçi davasında milim gelişme yokken pek nahif sözler elbette ama gerekeni bıkıp usanmadan tekrar etmek de insan hakları savunusunun olmazsa olmazı. Az ümitli, çok kararlı savunuculuk gerektiriyor, demokrasi ve insan hakları.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
27.09.2024
13.09.2024
5.07.2024
18.05.2024
3.05.2024
5.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
8.03.2024