Bülent KORUCU
Bugün köşeyi, geçen sene Nijer’e giden bir grup Kimse Yok mu gönüllüsünün yazdıklarına bırakıyorum. Yardım toplama yetkisi hukuksuzca geri alınmak istenen derneğin işlediği büyük suça(!) ortak olmak için söz ‘ablalar’ın. Hani o teröristlerden tehlikeli görülüp kermesleri bile engellenen ablalar…
“Heyecan dorukta. Yükümüz ağır, Nijer’e insanlık için çarpan yüreklerin heyecanını götürüyoruz. Nijer dediğimizde bütün kapılar açılıyor. Başımızdan yağıyor her şey. Götürme hakkımızın iki katını uçağa alabiliyoruz. Son iki üç koli kalıyor. Her koli bizim için, bekleyenlerin ve gönderenlerin ümidi demek. Gözümüz kalıyor o kolilerde. Yanınıza alın diyorlar. Ama taşımak ne mümkün! Her çaresizlik, çarelere kapıdır. İşte bir çaresizlik ve ardından bir selamla açılan kapılar: ‘Selamünaleyküm’. Bangladeş’e giden bir gönül alayı geçiyor yanımızdan. ‘Aman abiler yardım’ diyoruz bir ağızdan. Uçak kapısına kadar ulaşıyoruz, ondan sonrası kolay. Ve Nijer’e uçarak, evet her anlamda uçarak gidiyoruz.
Nijer’deyiz... Sanki yabancı bir ülkede değiliz. Etrafımızda koşturan abiler ve onların aileleri. Hepsi aynı hal libasını giymiş. Çehreleri mütebessim, aksiyon ve heyecan dolular. Evinin önündeki kütükte saatlerce oturan, çöl kumları dolan gözleriyle bizi bekleyen Günay Abla karşılıyor. Sade döşenmiş bir ev, her yeri Türkiye dolu. Sehpalar dantellerde süslü. Elektrik düğmeleri ve kapı kolları organize tüllerle bezeli. Hayatını bu nüanslarla tezyin etmiş bir mutluluk makinesi.
Ve Nijer’de bir bayram sabahı. Kolejin bahçesindeyiz. Çocuklar bahar çiçeği gibi, gencecik belletmenler, onları şefkatle saran öğretmenlerin misafiriyiz. Hicret kahramanlarının yurdu Bedir Koleji’ndeyiz. Çocuklar sıraya giriyor, ablalar özenerek seçtiği bayramlıkları küçük gurbet kuşlarına vermek istiyor. Küçük yüreklerinde büyük gurbeti taşıyabiliyorlar.
Yola düşüyoruz; Almanya, Belçika, Fransa, İstanbul, İzmir… Hep birlikte kapı kapı dolaşıyoruz. Onlar için çarpan yürekleri, o yüreklerden süzülen Hakk’a adanmış kurbanları getirdik. Mahalle ve köylere dağılıyoruz. Bir parça et bir insan için ne anlam ifade eder? Ülkem dururken, evim dururken, çocuklarım bensiz bayram yaparken benim burada ne işim var?.. Sorularım ve Nijer sokaklarında bulduğum cevaplarım...
Herkes bizi bekliyor, her yerde bekleniyoruz. Bakışlarıyla ‘geldiniz ya’ diyorlar. İçimizden ‘ya gelmeseydik’ mahcubiyeti geçiyor. Bu hem şimdiki gelişimize şükür hem de önceki gelmeyişlerimize hayıflanma... Allah’ın bize bahşettiği varlığın ağırlığı ve bizi bekleyen yokluğun hesabı yüreğimizi titretiyor.
Selamla halkın içine karışıyoruz. Dostlarımızın kurbanlarını vekâletlerine istinaden tekbirler ve dualarla kesiyoruz. Muazzam planlanmış bir organizasyon. Cumhurbaşkanının eşinin kurduğu Guri Derneği, vali bey, eşi ve bir insan seliyle yürüyoruz. Çocuklar sarıyor etrafımızı. Çikolata ve balonlar ‘Türki bonbon’ sesleri arasında dağıtılıyor. Bizi bırakmak istemiyorlar, ayrılmakta zorlanıyoruz. Bir sonraki menzile ulaşmak için ayrılmalıyız, bekleyenler var.
Köyler var, Türkiye’yi tanımayan ama Türkleri bilen. Yasemin’ler, Günay’lar, Recep’ler, Erdal’lar var tanıdıkları. Köy halkı bizi bekliyor, kurban dağıtılacak. Açlık ve sabırsızlık bizi de telaşlandırıyor. Erdal yetişiyor imdadımıza. 17 yaşında bir lise talebesi, sınıfındaki tek beyaz. Nijer’de AVM yok, olmazsa olmaz sandığımız sosyal aktiviteler de bulunmuyor. Sıklıkla kesilen bir internet, o kadar. Ama o dönmeyi düşünmüyor. Yetiremediğimiz bir dağıtım yapıyoruz, çok sandığımız ne kadar da azmış. Çareleri, dünyada saklı, çaresizliğimizi hissediyoruz.
Orada uzakta bir Nijer var, köyler, şehirler, ülkeler var. Bekleyen insanlar, onlarla birlikte adanmış hizmet erleri var. Bekleyenler var ama gelenler de var. Nijer’e var, Etiyopya’ya var, Fas’a, Sudan’a, Afganistan’a, Myanmar’a gidenler var. Dünya bir köy, yürekler bir dünya olmuş. Sevgi, mesafeleri kısaltmış.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016